17 Kasım 2014

Davutoğlu'na, dünyaya söz verdiği 'yolsuzlukla mücadele' için reddedemeyeceği bir öneri

Türkiye ciddi bir yolsuzluk gölgesi altında, AKP de somut bulgulara dayanan yolsuzluk suçlamaları karşısında bulunuyor.

Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan 20 ekonomisini bir araya getiren G-20'nin son toplantısı hafta sonunda Avustralya'da yapıldı.

Türkiye için bu zirvenin önemli bir farkı, 1 Aralık 2014'te başlamak üzere G-20 Dönem Başkanlığı'nı Avustralya'dan devralmasıydı.

Zirvenin ikinci günü oluşturulan yedi çalışma grubundan biri "yolsuzlukla mücadele çalışma planı" oluşturdu. Ve Türkiye, G20'ye başkanlık yapacağı zaman diliminde bu planın üye ülkelerde hayata geçirilmesinde en aktif ve sorumlu olması beklenen ülke olarak da zirveden ayrıldı. Davutoğlu, zirvede, "yolsuzluk stratejisi"ni de içeren bir basın toplantısı yaptı.

Bu yazının konusu, Türkiye'yi temsil ettiği G-20 zirvesinden "yolsuzlukla mücadele" konusunda da kararlılık taahüdüyle ayrılan Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bir öneride bulunmak.

Aşağıda vereceğim yolsuzlukla mücadele  önerileri, bir yandan, AKP iktidarları dönemindeki uygulamalara taban tabana zıt tedbir ve uygulamalar içeriyor. Nitekim bugün Türkiye ciddi bir yolsuzluk gölgesi altında, AKP de somut bulgulara dayanan yolsuzluk suçlamaları karşısında bulunuyor. O kadar ki, AKP ve Cumhurbaşkanlığı'na çıkan Tayyip Erdoğan, yolsuzluk-rüşvet dosyalarını soruşturan yargı ve emniyet mensuplarını darmadağın edip, yargıya yürütme müdahalesinin en uç örneklerini verirken dört bakanını da istifa ettirmek zorunda kaldı.

Ancak diğer yandan, aşağıdaki liste, ihtimal AKP'nin epeydir aklına gelmeyen, ama karşı çıkması, reddetmesi mümkün olmayan, en azından iktidar siciline aykırı bir tutumla dinlemeye "tahammül" etmeye mecbur olduğu bir liste. Bir "muhalefet" partisinin, iktidara gelmeden önce hazırlayıp halkına taahhüt ettiği dört başı mamur bir "yolsuzlukla mücadele programı"ndan söz ediyorum. Bir "parayla saadet" hikâyesi.
Söz uçmuş, yazı uçmasın. Buyrun…
 

'Kirlenmiş siyaset rant aracı olmaktan kurtarılacak'

 

 - Toplumları ve devletleri tahrip eden yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi olumsuzluklar partimizin en yoğun mücadele alanlarıdır.

- Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışını hakim kılacak … bir siyasi program takdim ediyoruz.

- Partimiz, siyaseti topluma hizmet etmenin bir aracı olarak görür. Siyasetin kirlendiği, siyasi alanın iyice daraltıldığı ülkemizde; siyasetin ve siyasetçinin yeniden saygın ve güven veren bir konuma getirilmesi gerçekleştirmek istediğimiz bir hedeftir. Siyasetin dürüstlük ve liyakati esas alan bir yapıya kavuşturulması, siyasi finansmanın denetlenebilir ve şeffaf olması, ülkemizdeki siyaset kurumunun en temel ihtiyacıdır.

- Siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır.

- Siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtarılacaktır.

 

'Dokunulmazlıklar kaldırılacak'

 

- Seçimle gelen herkesin kanunen vermek zorunda olduğu mal bildirimi şeffaf olarak kamuoyunun bilgi ve denetimine sunulacaktır.

- Milletvekili ve bakanların yargılanmaları önündeki anayasal engeller kaldırılacak; dokunulmazlık, tüm kamu görevlilerinin yargılanabilmeleri önündeki engeller ve ayrıcalıklarla birlikte ele alınacak ve milletvekillerinin meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerine inhisar ettirilecektir.

- Yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkiler açık, net ve anlaşılabilir bir biçimde belirtilecektir.

 

'Kuvvetler ayrımıma hassasiyetle uyulacak'

 

- Kuvvetler ayrımı ilkesi hassasiyetle uygulanacaktır. Yasama, yürütme ve yargı güçleri arasında ve denge denetim sağlanacaktır.

- Kurallara uymama alışkanlığı ortadan kaldırılacak, kayıt dışılık her alanda önlenecek, kanunlar ve kurallar konuldukları amaç doğrultusunda uygulanacak ve bunların kalitesi evrensel standartlara kavuşturulacaktır.

- Yargıç tarafsızlığı ve yargı bağımsızlığı tam olarak sağlanacak, yargıç güvenceleri korunacaktır.

- Mahkeme kararlarının aleniliğini tam anlamıyla hayata geçirebilmek amacıyla tüm yüksek mahkeme kararlarına kamunun ulaşabilmesi için gerekli teknolojik alt yapı öncelikle kurulacaktır.

 

'Ülkemiz yolsuzluk kıskacında'

 

- Ülkemiz son yıllarda siyasi iktidarın kötüye kullanılmasından kaynaklanan bir yolsuzluklar kıskacına girmiştir. Her geçen yıl kamu yönetimindeki yolsuzlukların hacmi daha da artmaktadır. Kamu gücünün kötüye kullanılması sonucu ortaya çıkan yolsuzluklar başta olmak üzere, her türlü yolsuzlukla mücadele partimizin öncelikli politikaları arasında olacaktır.

- Yolsuzluklarla mücadele için kapsamlı bir program hazırlanıp derhal uygulamaya konulacaktır. Kamu yönetiminde şeffaflık ve ihale mevzuatının yeniden düzenlenmesi bu program çerçevesinde ele alınacaktır.

- Yolsuzlukların önlenmesi, tespiti ve soruşturulmasında görev alacak tüm kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlayacak bir birim kurulacak, bu birim yolsuzluklara karşı oluşturulacak politikaların ve alınacak önlemlerin koordinasyonunu sağlayacak, yolsuzluklarla mücadele stratejisini sürekli izlemeye alacaktır.

 

'Yolsuzluğa karşı sivil toplumla işbirliği'

 

- Yolsuzluklarla mücadele alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin yolsuzluk denetimine katılmaları sağlanacak, sivil toplum örgütlerinin bu alanda yapacakları çalışmalardan doğrudan ve hızlı bir biçimde yararlanılacaktır.

- Yolsuzluk yapılma ihtimali yüksek kamu yönetimi alanlarında çalışacak personelin belirlenmesinde özel kriterler getirilecek, bu personelin denetimi de özel bir usule tabi tutulacaktır.

- Kamu yönetimindeki yolsuzluklarla mücadele için ilgili başsavcılıkların yetkileri artırılacaktır.

- Tüm kurum ve kuruluşlarda yolsuzlukları izlemek üzere özel birimler kurulacaktır. Bu iç denetimin yanında bağımsız dış denetim kurumlarından da yararlanılacaktır. Yolsuzluk bu birimlerce tespit edildiğinde sorun derhal uzman savcılıklara havale edilecektir.

- Maliye Bakanlığı kamu görevlileri tarafından yapılan mal bildirimlerinin doğruluğunu araştıracak bir sistem oluşturacaktır.

- Yürürlükteki anayasanın parlamentoya verdiği Sayıştay’a denetim yaptırma yetkisi kanuni düzenlemeye kavuşturulacaktır.

 

'İdeoloji dayatıp, rant dağıtmayacağız'

 

- Partimizin bu programda hayata geçireceği yönetim anlayışında, devlet buyurganlık bakımından iri ve hantal bir devlet değil, kaliteli hizmet üretme işlevi ve etkinliği açısından güçlü bir devlet olacaktır… Dayatan, direten, rant dağıtan bir devlet değil; düzenleyen, denetleyen, fırsat yaratan, teşvik eden ve yol gösteren bir devlet, yirmibirinci yüzyılın hakim demokratik anlayışının bir gereğidir. Ülkemizi dünya sahnesinde hakkettiği yere getirecek olan da budur.

- Bu programın en önemli tarafı, eyleme dönüştürülemeyecek söylemlere yer vermemiş olmasıdır. Doğru, gerçekçi ve uygulanabilir olması, parti politikalarımızın tanımlayıcı özelliğidir. Sözümüzle özümüzün bir olduğunu en iyi halkımız bilmektedir.

- Partimiz ideoloji dayatan veya rant dağıtan bir parti değildir, olmayacaktır.

Tarih: 14 Ağustos 2001
Kaynak: AK Parti Programı
İmza: Tayyip Erdoğan ve AKP kurucuları

 

Yazarın Diğer Yazıları

T24 15 yaşında: Anlatmadan anlayamazsan, anlatınca da anlamazsın!

T24, gazetecilikten başka hiçbir şeye ait olmayan bir yer. Editörlerimiz, muhabirlerimiz ve yazarlarımız; kelimelerle ifade edilemeyecek büyük bir çıkarsızlıkla bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşmasına eşsiz katkılar sağladılar. 15 yıldır ilgilerini, övgülerini, eleştiri ve uyarılarını esirgemeyen takipçilerimize de sonsuz teşekkürler…

‘Haber elemanı’ arkadaşlar; nerede bu Almanya paraları, söyleyin bölüşelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil… Devletin tam beş kez denetleyerek dışardan tek bir kör kuruş bulamadığı T24’te varlığını iddia ettiğiniz Alman sermayesi her neredeyse haber verin, bölüşelim! Bulamıyorsanız, gazetecilik yaptığınızı öne sürerek yıllardır inşa ettiğiniz utanç müzenize, bu nadide ‘Alman sermayesi’ eserinizi de ekleyelim…

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

"
"