03 Ocak 2015

2015, örgütlü kadın dayanışmasının yılı olsun

Örgütsüz toplumun direnme cesaretini gösteremediği şu düzende, örgütlü kadınların direnişi herkese örnek olsun.

2015 yılının ilk günlerindeyiz. Yeni bir yılın başlıyor olmasından kaynaklı, duygusal anlamda hepimiz öyle ya da böyle etkileniyoruz. Yeni başlangıçlar, yeni hayalleri de beraberinde getiriyor.

Benim de 2015’e dair hayallerim var. Hem de bugün benim doğum günüm. Beklentilerim hem yeni yıldan, hem de yeni yaştan. Oldukça basit bir hayalim var aslında; ama hâlâ yaşadığımız düzende gerçek değil, bir hayal olarak kalabiliyor sadece. İnsanların sırf kadın oldukları için, birincil hakları olan yaşam haklarının ellerinden alınmamasının hayalini kuruyorum.

2014 Aralık sonu Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platfomu’nun yayınladığı rapora göre, 2014 yılında Türkiye’de erkek şiddeti 294 kadını öldürüldü. Bu 294 kadının %25’i 25 yaşın altında. Öldürülme sebepleri: “kendi yaşamlarına dair bir karar almış olmaları.” bianet’in medyada yer alan haberlerden derlediği erkek şiddeti çetelesine göre, 2014’ün ilk dokuz ayında erkekler 88 kadın ve kız çocuğuna tecavüz ettiler, 499 kadına şiddet uyguladılar, 75 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundular. Medya Takip Ajansı Interpress’in Türkiye’deki ulusal, bölgesel ve yerel iki bini aşkın gazete ve dergideki haberlerden derlediği “Kadına Şiddet” araştırması da gösteriyor ki 2014’in ilk dokuz ayında basında toplamda 61.087 kadına yönelik şiddet haberi yayınlandı.

61.087! Rakamlar, istatistikler, veriler… Canınızı sıkıyor bunlar değil mi? Türkiye’de yüzlerce kadın örgütü “Kadın Katliamı Var” diyerek boşuna direnmiyor ya! “Ben ne yapabilirim ki?” diye soruyorsunuz, biliyorum. Ben de çok sordum bu soruyu kendime. Oysa herkesin yapabileceği, tek başına kadın dayanışmasına destek olabileceği o kadar çok şey var ki.

Ben 2015 yılı ve yeni yaşım için kendime iki tane hediye aldım bugün. “Bir elin verdiğini, öbür el görmesin” derler; ama söz konusu düzenli yardıma ve desteğe ihtiyaç ise, tam tersine bir el versin, bundan bahsetsin ki öbür eli de teşvik etsin. Herhangi bir kadın örgütünü, diğerinden ayrı tuttuğumdan değil, Mor Çatı ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun çalışmalarını yakinen takip ettiğimden, bu yıl için kendime Mor Çatı’dan bir defter, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan da bir 2015 ajandası aldım. 2015 yılını yanımda bu iki ufak hediyeyi taşıyarak geçireceğim. Hayalimi, amaçlarımı, direnişimi hatırlatacaklar hep bana.

Harcadığım rakam: 25 TL. “Bir elin verdiğini, öbür el görmesin.”  “Hem zaten 25 TL’nin lafı mı olur?” Belki birinin bir öğün yemek parası, belki bir ailenin bir haftalık yemek parası. Bağışın miktarı mı belirler samimiyeti, yoksa bağışı yapıyor olmak mı? Aldığınız ürünü bir arkadaşınıza gösterdiğinizde, bağış yaptığınızı anlattığınızda onu da haberdar etmiş olmaz mısınız? Yardım sadece bağış yapmakla mı olur? Bir örgüte sadece üye olmak bile dayanışmaya desteğinizi göstermez mi? Bir örgütün toplantısını düzenlemek, yer sağlamak, eşya göndermek, örgütün yardım ettiği kişilere iş imkânı sağlamak, kendi imkânlarınızda örgütün işleri için emek harcamak, bunların hepsi yine yardım ediyor olmak değil midir? Dayanışma bu değil midir zaten?

Mor Çatı Vakfı Türkiye’de kadına karşı şiddetle mücadelesinde 25. yılına giriyor. 25 yıldır erkek şiddetine maruz kalan kadınlara psikolojik, hukuki ve sosyal danışma hizmeti veriyor. 2014’ün ilk 6 ayında merkeze 504 kadın ve çocuk başvurdu. Gönüllü psikolog, danışman ve avukatlardan destek aldılar. 20 kişi kapasiteli Mor Çatı sığınağında bu süre zarfında 19 kadın ve 23 çocuk, toplamda 42 kişi destek aldı. Mor Çatı Vakfı düzenli olarak erkek şiddeti ile mücadele yöntemleri ve devlet mekanizmalarındaki eksiklikler üzerine kitaplar ve raporlar da hazırlıyor. Yeni yılda tüm dilekleri şiddete karşı olan Mor Çatı Vakfı’nın ürünlerini buradan sipariş edebilir ya da buradan direkt bağışta bulunabilirsiniz. Mor Çatı Vakfı gönüllü başvurusunu ise bu link üzerinden yapabilirsiniz.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 4 yıldır kadın cinayetlerinin önlenmesi adına hem hukuki hem de eylemsel düzlemde aktif çalışma yürütüyor. 2012 yılında 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un kabul edilmesinde aktif rol oynayan platform aynı zamanda bu kanunun etkin uygulanması için de takipte. Erkek şiddetiyle katledilen kadınların davalarını takip ediyor, davalara müdahil olarak avukat gönderiyor, dava günlerinde eylem düzenliyorlar. 2014 yılında platformun takip ettiği davalardan 15 tanesi sonuçlandı ve platformun dava takibinin de etkisiyle 7 zanlı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kadınların güldüğü bir 2015 için platformun ajandasına buradan ulaşabilir ya da buradan direkt bağışta bulanabilirsiniz. Gönüllü formuna ise buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye’deki kadın dayanışması sadece Mor Çatı Vakfı ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan oluşmuyor tabii ki! Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce kadın örgütü var. Hepsi de gerek bağış olsun, gerek aktif katılım olsun kadınların desteğini bekliyor. Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği daha önceden hazırlamış oldukları “Kadın Örgütleri Veri Tabanı”nı 2009’da güncelledi. Yaşadığınız şehirdeki kadın örgütlerini merak ediyorsanız listeye buradan bakabilir, şehrinizde bulunan kadın örgütüyle iletişime geçerek kadın dayanışmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Kadınlara birincil hakları olan yaşam haklarını; kadını değil aileyi koruyan; anayasaya değil fıtrata bakan; kadının rahmine kadar girmekle kalmayıp, rahminden kaç çocuk üreteceğine karar veren; kahkahasından, etek boyuna; kariyer seçiminden, eğitim biçimine kadar karışan bu erkek egemen hükümet mi verecek yoksa kadın örgütleri mi?

2015 yılı erkek şiddetiyle mücadele eden, cinsiyet eşitliği için örgütlenen, eğitim gören, istediği gibi giyinen, hayatını istediği gibi şekillendiren, gezen, sosyalleşen, sevişen ve kahkahaları ile yaşama tutunan kadınların yılı olsun. Örgütsüz toplumun direnme cesaretini gösteremediği şu düzende, örgütlü kadınların direnişi herkese örnek olsun.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bu dönemde akıl sağlığını korumak

Önemli olan herkesin stabil bir ruh sağlığı için kendine has yöntemlerinin olduğunu anlamak. Size iyi gelen herkese iyi gelmek zorunda değil, bu nedenle lütfen tavsiyelerine uymuyorsunuz diye sizi yargılayanlar yüzünden suçlu hissetmeyin

Ölmek istemiyoruz

Emine Bulut "ölmek istemiyorum" dediğinde, tüm insanların birincil hakkı olan yaşam hakkımızın pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeğiyle yüzleştik

Masum olamaz Nevin gibiler

Geçtiğimiz haftaysa, 23 Mayıs 2019 günü, Yargıtay Yerel Mahkeme’nin vermiş olduğu müebbet hapis cezasını onadı. Zaten 7 yıldır cezavinde olan Nevin, ömrünün sonuna kadar orada kalmaya hapsedildi.

"
"