05 Eylül 2024

OVP fotoğrafı kimin için?

Her şey, yeni dönemde "esneklik" adı altındaki daha güvencesiz çalışma hayatı için. Yeni nesil çalışma biçimleri, sektörel dönüşümler, esnek ve verimli yapı ifadelerinin zaten dipte olan güvencesizliğin daha da derinleşeceği anlamına geliyor

Kamu ile özel sektör önünü görebilsin diye hazırlanan ve üç yıllık dönemi kapsayan OVP'nin (Orta Vadeli Program) sonuncusu, yani 2025-2027 dönemine ilişkin olanı açıklandı.

OVP'nin açıklanması, bir sonraki yıl bütçesi hazırlıklarında mesafe alındığını da gösterir. Zira Anayasa'daki takvim gereği, 17 Ekim'de TBMM'ye sunulmak zorunda olan bütçe kanun teklifindeki temel büyüklükler ve hedefler, kaynağını OVP'de bulur.

Buraya kadarı bilgi hatırlatması. Açıklanan hedef, veri ve yaklaşımlara ilişkin değerlendirmeler de başladı zaten. İş dünyası temsilcilerinin çoğu; alışıldığı üzere, ne şiş yansın ne kebap kabilinden suya sabuna dokunmayan dolambaçlı değerlendirmelerini tekrarlayadursun, makro çerçevede yer alan ve ülkemizi biraz daha ucuz emek cennetine dönüştüreceği belirtilen hedefler eleştiriliyor.

Dünkü uzun toplantıyı, daha önceki OVP toplantılarından ayıran bir özellik dikkat çekti. İzleyen okurlar biliyor ki "rasyonel" ekonomi programı, 14 aydır programın teslim edildiği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından, bariz bir şekilde dış piyasaları, yabancı yatırımcıları muhatap alan bir retorikle sunulup tanıtılıyor.

Dünkü OVP toplantısında verilen fotoğrafın "zenginliği", bu yaklaşımın devamı gibi görmek yanlış olmaz.

Yan yana altı bakan iki bürokrat

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda rakamlar ve grafikler eşliğinde açıkladığı OVP toplantısında altı bakan, iki bürokrat yan yana bir masada oturarak hazır bulundu.

Sol başta Cumhurbaşkanı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, yanında İbrahim Yumaklı (Tarım ve Orman Bakanı), Alpaslan Bayraktar (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı), Mehmet Şimşek (Hazine ve Maliye Bakanı), ortada Cevdet Yılmaz, (Cumhurbaşkanı Yardımcısı), Vedat Işıkhan (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı), Mehmet Fatih Kacır (Sanayi ve Teknoloji Bakanı), Ömer Bolat'tan (Ticaret Bakanı) sonra da sağ başta Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ı gördük. (Trilyonluk projeleri yöneten Ulaştırma Bakanı bu fotoğrafta yoktu.)

Ara ara söz de alan söz konusu bakan ve teknokrat isimlerle (pek mutlu görünmüyorlardı) yoğunlaştırılmış OVP fotoğrafı, yabancı yatırımcılara yönelik olarak "Bakın programda kararlıyız, yan yanayız, aramızda anlaşmazlık yok, herkes ödevini yapıyor, yabancı yatırımcılar da bundan emin olabilir" mesajı taşıyor. Öte yandan da altı yıldır sanki partili Cumhurbaşkanlığı'na geçilmemiş, her bir bakanın özgül ağırlığı parlamenter sistemdekiymiş gibi sözde demokratik bir rüzgar da estiriliyor.

Her şey, yeni dönemde "esneklik" adı altındaki daha güvencesiz çalışma hayatı için. Yeni nesil çalışma biçimleri, sektörel dönüşümler, esnek ve verimli yapı ifadelerinin zaten dipte olan güvencesizliğin daha da derinleşeceği anlamına geliyor. Öte yandan ücret artışlarında da kemerin biraz daha sıkılacağı herkesin bildiği sır. Bu koşullar altında, kalıcı refahın nasıl sağlanacağı ise büyük muamma. Ama çok da önemli değil. Yabancı yatırımcı ve IMF o fotoğraftan alması gereken mesajı alsın yeter!

İhale reformu (!)

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, vergi politikası ve doğrudan vergilerdeki artışlar konusunda vatandaştan biraz sabırlı olmasını, uygulanan önlemlerin bir sonraki dönemden itibaren sonuç vereceğini söyledi. Kamu İhale Kanunu reformu da önümüzdeki dönemde TBMM gündemine gelecekmiş.

Dezenflasyon süreci bir yana da, kamu ihale sisteminde nasıl reform yapılacağı, en netameli konuların başında geliyor. Daha doğrusu en az enflasyonu düşürmek kadar inandırıcılığı zayıf bir hedef.

Aynı zihniyet, aynı kadrolar yönetimde olduğu müddetçe, reformu kimin için yapacaksınız? Nasıl sonuç alacaksınız? Normalde taahhüt sektörünün kamudan alacağını ifade eden bir kavram olan "hakediş"in zaman içinde bürokrasideki bazı unsurların taahhüt sektöründen talebini yansıtan bir kavrama dönüştüğü "olağanlaşmış" usulsüzlüklerle nasıl başa çıkacaksınız?

Zihniyet aynı olduğu müddetçe, liyakatsiz kadroların pozisyonla ödüllendirildiği bir sistemde yolsuzluk algı endeksi liginin en üst sıralarındaki İskandinav ülkelerinin kamu ihale kanunlarını tercüme ettirip aynen getirseniz kaç yazar.

Adına "reform" diyeceğiniz o yeni ihale yasasını yürürlüğe koyduğunuzun haftasında, muhtelif çıkar gruplarının "istisnalar" için sıraya gireceğini bilmiyor musunuz? Bilmiyor muyuz?

Bu konu, hep altı çizilen bütçe disipliniyle doğrudan bağlantılı bir konudur. Halkı inandırmayacak bir "reform"un yabancı yatırımcıyı nasıl inandıracağı sorusu ise cevap beklesin.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

Yazarın Diğer Yazıları

Belediyeler Birliği'nden çarpıcı deprem raporu

TBB'nin raporu, aradan 18 ay geçmesine karşın, deprem bölgesinde temel sorunların bütün ağırlığıyla sürdüğünü belgeliyor

 Vahdettin Köşkü'nde Kalkınma Fonu

Vahdettin Köşkü'nde kurulan TVF'nin Büyüme ve Kalkınma Alt Fonu isimli yeni operasyonu ile 12-13 Eylül Dubai ve Abu Dabi'deki görüşmeler arasındaki bir bağlantı olup olmadığını ama daha önemlisi bunun Türkiye'nin kalkınmasına SOMUT faydasını bakalım bize kim anlatacak

Ankara'nın çayına bak

"Enerji getiriyoruz" diye yola çıkılan bir HES'in sağlayacağı yararın, o HES'lerle bitecek tarımdan, tarımla gelen yerel ekonominin darbe almasından, köylülerin hayatının alt üst olmasından daha mı önemli olduğu sorusu dünyanın en meşru sorularından biri olur. Ne kadar tartışılsa yeridir

"
"