12 Nisan 2024

Hesabı neden emekçi/emekli ödüyor?

Bu genel kurulun faydası şu olacak: Merkez Bankası'nın işini, hesabını zorlaştırdığı halde eleştirel bir tutum getiremediği, zengini daha zengin etmek üzere emekçi aleyhine kurgulanmış KKM'nin, memleket ekonomisine faturasını daha iyi görebileceğiz

Merkez Bankası'nın mart ayında yapılması gereken genel kurul tarihi, nisan ayına alındı. Bunun yapılabilmesi için ana sözleşmenin değiştirilmesi gerekiyordu. Ana sözleşmenin değişmesi için de olağanüstü genel kurul toplanmak zorundaydı.

Bütün bu işlemler geçtiğimiz haftalarda yapıldı, bitti. Ticaret Sicili'nde 3 Nisan'da yayımlanan kararla genel kurul toplantılarının her yıl nisan ayı içinde, Banka Meclisi'nin saptayacağı günde toplanacağı hükme bağlanarak kesinleştirildi.

Merkez Bankası'nın 5 Nisan tarihli Ticaret Sicili'nde yayımlanan kararıyla da genel kurulun 30 Nisan'da yapılacağı duyuruldu. Genel Kurul'da, Banka Meclisi ile Denetleme Kurulu'nun 2023 yılına ilişkin hesap raporları okunacak. Yine 2023 yılına ilişkin kâr ve zarar hesabı oylanacak. (Banka Meclisi'nin iki, Denetleme Kurulu'nun da bir olmak üzere boşalacak üyelikleri için seçim yapılacak.)

"Normalleşmenin parçası"

Aslında Merkez Bankası'nın 30 Nisan'a alınan bu genel kurulun mart ayında yapılması gerekiyordu. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, bu değişikliği yani genel kurul tarihinin nisana alınmasını, "Normalleşmenin bir parçası" olarak niteledi. "Fabrika ayarlarına dönüyoruz" diyen Karahan bu açıklamaları, Banka'nın olağanüstü genel kurul toplantısında yaptı.

Ne var ki Başkan böyle söylese de tarih değişikliğinin, yerel seçim ile çakışmasının istenmemesinden kaynaklandığı sıklıkla dile getiriliyor. Çünkü Merkez Bankası'nın, 30 Nisan'a alınan genel kurulunda zarar açıklaması bekleniyor. Açıklanacak zararda, özellikle -TL'nin değer kaybını önlemek için icat edilen- Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabından kaynaklanan yükün etkili olduğu belirtiliyor.

KKM hesapları

Şahap Kavcıoğlu'nun Merkez Bankası başkanı olduğu dönemde çok tartışılan KKM hesapları ve yükünün Merkez Bankası'na aktarılması, özellikle son iki yıldır önemli bir soruna dönüştü. Hazine ve Maliye Bakanlığı'na Şimşek'in getirilmesi öncesinde, ekonomi yönetimi KKM hesaplarında şeffaflıktan kaçındı. Zengini daha da zengin eden bu hesaplar için bütçeden aktarılan miktar uzun bir süre açıklanmamış, hatta dönemin başkanı Kavcıoğlu, TBMM'de bu konudaki soruları yanıtsız bırakmıştı.

Faturayı göreceğiz

Banka'nın bir şirket olması nedeniyle ancak hesap dönemi sonunda kâr/zarar açıklayacağı gerekçesiyle cevaptan kaçınılması üzerine, Plan ve Bütçe Komisyonu'nun muhalefete mensup üyeleri ısrar etmiş ancak buna rağmen açıklama yapılmamıştı.

Merkez Bankası'nın 30 Nisan'da yapılacak genel kurulunda, bilançoyla birlikte gerek KKM hesapları gerekse kur farkı riski konularının açıklık kazanması bekleniyor. Bu genel kurulun seyri, Merkez Bankası'nın son mektubunda "asgari ücret yılda bir kere güncellensin" mesajına da ışık tutacak. Aslında, Merkez Bankası'nın bu mesaj ile "Enflasyonun faturasını emekçiler ödemeli" dediğini anlıyoruz elbette.

Yine de bu genel kurulun faydası şu olacak: Merkez Bankası'nın işini, hesabını zorlaştırdığı halde eleştirel bir tutum getiremediği, zengini daha zengin etmek üzere emekçi aleyhine kurgulanmış KKM'nin, memleket ekonomisine faturasını daha iyi görebileceğiz.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

"Zarar"ın kıyısında dolaşmak

Olağanüstü dönemlerde merkez bankalarının zarar açıklamasının "geçici ve istisnai" olduğunu kabul etsek bile bu tez ve bu tablodaki inandırıcılık, kaçınılmaz olarak, zararın ardındaki politikanın kimler için ve hangi talimatla üretildiği sorusunda düğümlenmektedir

İGA A.Ş, yurt dışına açılmak için holding olmuş

İGA A.Ş’nin holding yapılanması için şirket bünyesinde yoğun bir hazırlık içinde olduğunu öğrendim

İstanbul Havalimanı’na "holding" ortak geldi

İGA Havalimanı A.Ş. neden böyle bir operasyona gerek duydu?