07 Ağustos 2024

"Çok kötü vergi"nin sorumlusu kim?

Enflasyon kararlılığını yeniden vurgulayıp ilk rahatlamanın 2025'te görüleceğini tekrarlıyor Şimşek. Kendisinin milyonların yaşadığı güçlükleri, emeklinin bir kilo meyve alamaz hale gelişini anlayabildiğini sanmıyorum

Çalışan bütün kesimlerin merakla bekleyip hayal kırıklığına uğradığı haziran enflasyon oranı, görevini tamamlayarak geride kaldı. Sırf temmuzdaki maaş artışlarına yansımasın diye kamu etkili zamların ertelendiği haziran enflasyonu, 1,64 olarak açıklanmıştı.

Böylece hızla yoksullaşan çalışanlara, emekliye insanca bir artış sağlama "tehlike"si, inandırıcılıktan uzak bir oranla savuşturuldu.

Temmuz enflasyonu geldi. Ve, aa bir de ne görelim… Aylık enflasyon yüzde 3,23 çıkmamış mı?

Hep birlikte inandık.

* * *

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Takip edenler biliyor. Aylık enflasyon verileri açıklanınca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, beklendiği üzere değerlendirme ve yorum yapıyor. Şimşek bu defa da iktidarın propaganda yayın organı "A Haber-A Para" programına çıktı.

Göründüğü kadarıyla Bakan Şimşek, yine "dışarıdan" bakan biri gibi, yine IMF komiseri tarzında ve yine bu enflasyona kendileri değil de 22 sene önceki koalisyon hükümeti yol açmış gibi konuşmuş.

Şimşek, mali literatüre yabancı olmayanların iyi bildiği ve hiç ilginç olmayan bir cümle kurarak, "Enflasyonu çok kötü bir vergi olarak görüyoruz" demiş. Ve eklemiş:

"Özellikle sabit gelirliler açısından gelir dağılımını bozan makro ekonomik sorun olarak görüyoruz, bizim programımızın özü dezenflasyon, kalıcı şekilde tek haneye düşürmek."

Enflasyon kararlılığını yeniden vurgulayıp ilk rahatlamanın 2025'te görüleceğini tekrarlıyor Şimşek. Kendisinin milyonların yaşadığı güçlükleri, emeklinin bir kilo meyve alamaz hale gelişini anlayabildiğini sanmıyorum.

* * *

2001 krizini gazeteci olarak izleyenler hatırlayacaktır. IMF ile imzalanan stand-by anlaşmasının bir gereği olarak, IMF heyetleri, Türkiye'ye yıl içinde dört ayrı çeyrekte "gözden geçirme" ziyaretlerinde bulunur, kamu ve özel sektör kurum ve temsilcileriyle görüşür, ardından "stand-by kapsamında, Türkiye'ye kullandırılan 21 milyar dolarlık kredinin, o çeyrek dilimine düşen "ev ödevleri"ni bir mektup şeklinde bırakıp giderlerdi.

"Review" yani gözden geçirmek adı verilen bu ara mektuplarda kullanılan dil ve anlatım, Bakan Şimşek'in bugün kullandığı tespitlerle ve yapılması gereken önermelerle dolu dile çok benzerdi. Dışarıdan ve yukarıdan bakan, steril bir üslup. Onlar da suçlayıcı, itham edici bir dil kullanmamaya çok özen gösterirdi. Çünkü ayarları bozulmuş ve "imdat" çığlığı üzerine "çözüm" için geldikleri ülkemizde, kamuoyuna karşı, iktidar ile ilişki sınırlarının çok net çizilmesi gerektiğinin farkındaydılar.

O dönemki IMF yetkililerinin çoğunun, Türkiye'deki görevlerini tamamladıktan sonra kurum içinde genellikle yükseldiler. Daha iyi pozisyonlarda görev yaptılar.

Dolayısıyla Şimşek'in "çok kötü bir vergi" diye nitelediği enflasyon, sanki kendiliğinden ya da sanki sadece dış faktörlerin etkisiyle tırmanmış ve halkın hayat kalitesini yerlerde süründürür hale gelmiş gibi konuşmasına şaşırmamak gerekiyor.

Aslında sorun şaşırmak değil; günleri yoksunluk ve darlık içinde geçen milyonlarla vatandaş için, rahatlama randevusunu 2025'e bu kadar rahat verebilmesi.

DNA'daki bütçe disiplinine bakalım

Hâlâ sabırdan söz etmesi... Bir de bütçe disiplini hakkında "artık DNA'mızda var" sözüne ne demeli bilmiyorum. Öyle bir bütçe disiplini ki bu, her ne hikmetse, bir türlü Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modelli, yap-işlet-devret usullü projeler için yapılan ödemeler, bu şahane disiplin denklemine dahil olamıyor. Önümüzdeki hafta sonunda, (Adana Şakirpaşa Havalimanı kapatılıyor) tamamlanması yıllardır yılan hikâyesine dönen Çukurova Havalimanı açılacak.

Dört yıl önce Bakanlığı açtığı Yap İşlet Devret yöntemiyle ihaleyi üstlenmiş olan KVZ Havalimanları ile imzalanmış bir Uygulama Sözleşmesi söz konusu. Ancak, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, bu havalimanı için işletici firmadan kamuya yapılacak kira ödeme tutarlarını açıklamasına karşın, şirkete yolcu başına kaç Euro ya da kaç dolar (havalimanlarında daima Euro oluyor) garanti verildiğini açıklamıyor.

Hâl böyle olunca, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in bahsettiği DNA'lara sızmış bütçe disiplininin, öyle de çok da DNA'lara falan sızmadığı ortaya çıkıyor.

Proje yapılmasın diye ödenen kamulaştırma bedeliyle (Çukurova Havalimanında verimli tarım alanları böyle heba oldu) garanti ödemeleriyle, kur artışını garanti ödemelerine, dolayısıyla bütçedeki "yük"e etkisiyle, hepsi gizli tutulan Yap İşlet Devret uygulama sözleşmelerinin kamuya gerçek maliyetini açıklamadan, bütçe disiplininden söz etmek inandırıcı değildir.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Belediyeler Birliği'nden çarpıcı deprem raporu

TBB'nin raporu, aradan 18 ay geçmesine karşın, deprem bölgesinde temel sorunların bütün ağırlığıyla sürdüğünü belgeliyor

 Vahdettin Köşkü'nde Kalkınma Fonu

Vahdettin Köşkü'nde kurulan TVF'nin Büyüme ve Kalkınma Alt Fonu isimli yeni operasyonu ile 12-13 Eylül Dubai ve Abu Dabi'deki görüşmeler arasındaki bir bağlantı olup olmadığını ama daha önemlisi bunun Türkiye'nin kalkınmasına SOMUT faydasını bakalım bize kim anlatacak

OVP fotoğrafı kimin için?

Her şey, yeni dönemde "esneklik" adı altındaki daha güvencesiz çalışma hayatı için. Yeni nesil çalışma biçimleri, sektörel dönüşümler, esnek ve verimli yapı ifadelerinin zaten dipte olan güvencesizliğin daha da derinleşeceği anlamına geliyor

"
"