07 Haziran 2024

Avrupa’da kara para kuralları katılaşıyor

Şu anda TBMM’de görüşmeleri süren kripto varlık yasası çıksa, bu yasanın çıkması karşılığında OECD nezdindeki FATF (Mali Eylem Görev Grubu) Türkiye’yi “gri liste”den çıkarsa, Türkiye kara para ile mücadele sorunlarını çözmüş mü olacak? Hayır

Kara Para ile Mücadele Otoritesi’nin 2025 yılı ortasına kadar Frankfurt’ta kurulması planlanıyor

AKP iktidarı, Türkiye, kara para mücadelesinde yetersiz ülkelerin yer aldığı “gri liste”den çıkabilsin diye “eksik” kalan taahhüt kripto varlıklarla ilgili yasayı TBMM’ye getirmişken, AB (Avrupa Birliği) Konseyi, bu alanda çok daha katı yeni kurallar kabul etti.

AB Konseyi, geçen hafta (30 Mayıs) Kara Para Aklama ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele Hakkında yeni kuralları kabul etti. Daha katı ve sıkı kurallarla izlenecek bu mücadelede temel hedef, “Suç gelirlerinin mali sistem üzerinden meşrulaştırılmasına imkân tanıyacak hiçbir alanın kalmaması” olarak ifade ediliyor.

Bu hedefin amacı ise AB vatandaşlarını terörizmin finansmanına karşı daha katı biçimde korunması olarak açıklanıyor. Yeni düzenlemeler paketinde, özel sektöre yönelik uygulanan kural ve yaptırımların tamamı için doğrudan uygulanabilir nitelikte yeni bir tüzük yürürlüğe girecek.

Bu doğrultuda, terörizmin finansmanı ve kara paranın aklanması ile mücadeleden sorumlu yetkili makamların, AB nezdinde bir tek direktif altında birleştirilmesi planlanıyor. Söz konusu tüzüğün gerek hacim gerekse içerdiği kuralların netliği açısından, bugüne kadarki AB nezdindeki en kapsamlı düzenleme olduğu belirtiliyor.

-Kara Parayla Mücadele Otoritesi: Yeni mevzuat paketiyle yeni bir otorite kuruluyor. Avrupa Kara Para Aklamayla Mücadele Otoritesi adı verilen kuruluş, finans sektöründeki yüksek riskli yüklenici kuruluşlar üzerinde doğrudan ve dolaylı denetim yetkisine sahip olacak. Kara para suçlarının sınır ötesi niteliğini de gözeterek, maddi yaptırımlar uygulayabilecek.

Kara Para ile Mücadele Otoritesi’nin 2025 yılı ortasına kadar Frankfurt’ta kurulması planlanıyor.

-Tek erişim noktası: AB’ne üye ülkelerin merkezi banka hesap kayıtlarından toplanan bilgiler, tek bir nokta üzerinden erişime açılacak. AB Konseyi, bu erişim noktasına, mali istihbarat birimlerinin yanı sıra, ulusal kolluk kuvvetlerinin de erişebilmesi için ayrı bir direktif kabul etti. Tek erişim noktasının, kara para aklama ve terörizmin finansmanı suçlarının izlenmesinde ve suç gelirlerine el konulmasında çok önemli işlev görmesi öngörülüyor.

Futbol kulüpleri ve lüks mal ticareti

Kara para aklanmasını önlemeye yönelik yeni kurallar setinin en kritik başlıklarından birini, takibi yoğunlaşacak sektörler oluşturuyor. Yeni AB Direktifi yürürlüğe girdiğinde futbol kulüpleri, lüks malları üreten şirketler, onların acenteleri de artık kadraja girecek. Yeni direktif ve tüzük kapsamında, nakit ödemelere en çok 10 bin euro sınır konulacak.  

AB Konseyi’nce kabul edilen kara para mücadelesindeki yeni kuralların, üye devletlerin iç hukukuna aktarılması için belirli süreler öngörüldü. Bu süreler 2-3 yıl arasında değişiyor.

* * *

Türkiye bir AB üyesi değil. Ancak yakın zamanda hem Efkan Ala hem de Mehmet Şimşek yapısal reformlar faslında demeçler vererek AB ile öteden beri gündemde olan müzakere dosyalarını sıraladı. Bu açıklamaların yegâne amacı dışarıdan yatırımcı çekmek, yani para akışı. Yoksa iktidar partisine bağlı olan siyasetçi ve teknokratlar yapısal reform derken, AB hedefini yeniden “hatırlarken” bunun Türkiye’nin demokratikleşmesi ile bağını kurmuyor. Zaten böyle bir dert de yok.

Olsa hiç, bir kamu bankasının mafyatik şirketlere kullandırdığı kredileri belgeleyen MASAK Raporu’nun yer aldığı haber (Timur Soykan: “Halkbank’tan mafyaya 550 milyon TL kredi”/Birgün) jet hızıyla sansürlenir miydi?

Onun için, şu anda TBMM’de görüşmeleri süren kripto varlık yasası çıksa, bu yasanın çıkması karşılığında OECD nezdindeki FATF (Mali Eylem Görev Grubu) Türkiye’yi “gri liste”den çıkarsa, Türkiye kara para ile mücadele sorunlarını çözmüş mü olacak? Hayır.

Böyle bir mücadele, en başta, suç geliri demek olan kara parayla mücadele haberlerinin sansür edilmeyeceği bir ortamın sağlanmasıyla mümkün olabilir.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Rüşvet suçu kara paranın öncülü değil miydi?

OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu'nun hazırladığı raporda, Türkiye'de basın üzerinde sansür olduğu belirtilerek, çok sayıda haberin erişime engellendiği verilerle yer alıyor. Basın özgürlüğünün olmayışının özellikle yolsuzluk haberlerinin ortaya çıkması konusunda derin bir kaygı yarattığının altı çiziliyor

Tasarruf paketi umursanmadı

Tasarruf paketinin Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanmasının dahi iktidar bürokrasisinin harcama alışkanlıklarında etkisi olmamış anlaşılan

"Fonlandırılan öğretmenler"

Bakan Tekin'in, öğretmenin saygınlığını hiç dert etmeden "kamu tarafından fonlandırılmak" diye andığı konunun adı, bütçe kaynakları oluyor. Kendisi de bakan olarak, bakanlığına ayrılan bütçe ödeneğinin en üst amiri. Kendisinin maaşı dahil, "fonlandırma" dediği kamu kaynakları bizlerin vergilerinden oluşuyor