04 Nisan 2012

Osmanlının Kanlı Kanunu

Ayasofya Müzesinin hemen yanı başında yanyana üç büyük ve bir küçük toplam dört türbe ve türbeye çevrilmiş...

 

 
Ayasofya Müzesinin hemen yanı başında yanyana üç büyük ve bir küçük toplam dört türbe ve türbeye çevrilmiş vaftizhane kısmı yaklaşık elli yıl aradan sonra müze müdürü Haluk Dursun'un gayretleri sonucu restorasyondan geçirilip ziyarete açıldı. Mimar Sinan ve Dalgıç Mehmet Ağa gibi önemli mimarların imzasını taşıyan bu dört türbe sırasıyla Kanuni Süleyman'ın oğlu 2. Selim (Sarı Selim), Sarı Selim'in oğlu 3. Murat ve 3. Murat'ın oğlu 3. Mehmet'e ait. Sonuncu küçük türbe ise Şehzadeler türbesidir ve herhangi bir sultan burada yatmıyor. Bu türbelerden en "kalabalık" olanı 3. Murat'a ait türbedir. Bu türbede toplam 54 mezar ve bu mezarlara ait sandukalar bulunuyor. Bu sandukalardan en dikkat çekici olanlar 3. Murat'ın devasa sandukasının ayak ucunda sıra sıra dizilmiş olan minik bebek sandukalarıdır. Bu 18 sandukada makam bulan minicik bedenlerin tümü aynı günde bu dünyadan ayrıldılar. Bu 18 küçük şehzade 28 Ocak 1595 tarihinde katledildiler. Ailenin en büyük şehzadesi 3. Mehmet, babası 3. Murat'ın cenazesi yıkanırken cellatlarını hareme yolladı ve 18 kardeşini de boğdurttu! Bu minicik bedenlerin bir kısmı henüz sütten kesilmemişti ve babaları 3. Murat'la birlikte, onun ayak ucuna, aynı gün defnedildiler. 3. Mehmet'in kardeşi olan bu şehzadeler: Abdullah, Abdurrahman, Alaattin, Ali, Beyazıt, Cihangir, Hasan, Hüseyin, İshak, Korkud, Mahmud, Murad, Mustafa, Osman, Ömer, Selim, Yakup ve Yusuf idi. Bazı kaynaklar bu sayıyı 19 olarak vermektedir.

 

 

(Türbedeki minik şehzade sandukaları)

 

 

Bu toplu kıyım elbette ilk değildi. Fatih'in ünlü kanunnamesi- "Nizam-ı Alem için Kardeş Katli Vaciptir" (‘‘Ve her kimesne evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların Nizâm-ı Âlem için katl eylemek münasiptir. Ekser ûlema dahi tecviz etmiştir. Anınla amil olalar.’’) - tüm dehşeti ile aslında bunun bir kanun olduğunu bize hatırlatıyor. Ancak varolan bir durumu teoriye taşıdığı da kesindir. Sadece kardeş katlini (fratcide) değil, gerekirse oğul katlini (filicide) ve baba katlini de (Patricide) meşrulaştıran bir sistemi işaret ediyor. Nitekim kanunnamenin hamisi 2. Mehmet'in oğlu 2. Beyazıt tarafından zehirlenerek öldürüldüğüne yönelik çok kuvvetli kanıtlar vardır. Aynı şekilde 2. Beyazıt'ın da aynı kaderi paylaştığını, tahttan feragat etmek zorunda kaldıktan sonra oğlu Yavuz Selim tarafından "zorunlu ikamete memur" edildiği Dimetoka yolunda ölüverdiğini biliyoruz. O dönemin en güvenilir kaynağı Venedik elçilerinin ülkelerine yolladıkları istihbarat raporları. Venedik Balyosu Nicolo Zustignam'ın 11 Haziran 1512'de Venedik'e gönderdiği bilgi notunda Beyazıt'ın yanında seyahat eden yardımcılarının sultanın zehirlenerek öldürüldüğünü söylediklerini yazıyor. Ancak unutmamak gerekir ki Beyazıt'ta kardeşi Cem Sultan'ın zehirlenmesi için Roma'daki Papa Borgias'a rüşvet yollamış ve amacına ulaşmıştı.
 
Örnekler pekçok ve bu uygulamalar malum nedenlerden dolayı görmezden gelinir. Resmi tarih ya bunları hiç görmez ya da  tarihi kabalaştırarak sultanların bu tür uygulamalarını "kanı bozuk" bir kısım cariye ya da valide sultanın kışkırtmasına bağlar. Sultanlar temize havale edilirken bir taşla iki kuş vurulmuş olur. Hem bir cins olarak kadın aşağılanır, hem de "Türk olmayan" bu cariyeler üzerinden bir tür milliyetçilik örülür.
 
Kanuni'nin oğlu Şehzade Mustafa'yı kendi çadırında boğdurtmasını sadece Hürrem'in ya da harem'in entrikalarına havale etmek biraz hafiflik değil de nedir?
 
Şehzade Mustafa'nın katli meselesine daha sonra yeniden döneceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları

İstanbul İçin İsyan Vakti

Devrim nedir? Bu soru bizim kuşağın kafasında epeyce bir alan işgal etmiştir. Üç haftadır İstanbul\'da yaşananlar bu sorunun nazariyattan fiiliyata döküldüğünü gösteriyor bize

Dan Brown Cehennemin Kapılarını İstanbul'da Açıyor

Dan Brown\'un son romanı Cehennem 13 Mayıs günü tüm dünya ile aynı anda Türkiye\'de yayınlandığında romanın bir bölümünün İstanbul\'da geçtiği gazetelerde duyuruldu

Kadıköy'ün Boğası Kime Ait?

Acaba Milli Saraylar Kadıköy'de halka malolmuş bu boğa heykeline gösterdiği hassasiyeti aynı sipariş gurubunun içinde yer alan ve İstanbul Büyükşehir belediyesi önünde bulunan aslan heykeli için de gösterecek mi?