26 Temmuz 2012

Çamlıca Cami: Dostlar Yarışmada Görsün

Yaklaşık bir aydır gündemden hiç düşmeyen Çamlıca Camii projesi ile ilgili geçtiğimiz günlerde gazetelerde bir yarışma ilanı yayınlandı...

Yaklaşık bir aydır gündemden hiç düşmeyen Çamlıca Camii projesi ile ilgili geçtiğimiz günlerde gazetelerde bir yarışma ilanı yayınlandı. İlanı veren henüz bir hafta önce kurulduğunu öğrendiğimiz İstanbul Camii ve Eğitim Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği. İlanda dikkat çekici birkaç nokta var. Ancak bu noktaya gelmeden önce süreci yeniden anımsatalım.

1- Başbakan Fethin 559. yıldönümünde Çamlıca'ya İstanbul'un her tarafından görülecek büyüklükte bir cami yapılacağını açıkladı ve ekledi "İki ay içinde falan dozerler çalışmaya başlar. İnşallah Üsküdar'ın camlarında artık farklı yansımalar olacak" 

2- Başbakanın açıklamasından 40 gün sonra 4 temmuz tarihinde Milliyet gazetesine beyanat veren Kahramanmaraş Belediyesinde İmar müdürlüğünden Çevre Bakanlığına Müşavir olarak atanan Mehmet Güner projeyi kendisinin hazırladığını, 20 gündür üzerinde çalıştığını, çok büyük ve çok iddialı bir proje gerçekleştireceğini ifade ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Büyüklük olarak çok iddialı. Ecdadın yaptığından da geniş kubbe kullanacağız. Minareleri en yüksek olacak. Medine-i Münevvereyi bile geçeceğiz"

3- Bu son cümleden sonra "erken öten horoz"un başına ne geldiyse Hacı Mehmet Güner'in başına da o geldi. Başta muhafazakar kesim olmak üzere her kesimden itirazlar yükseldi. Mehmet Güner'in ikinci bir beyanatı olmadı. Ancak onun yerine bir hafta kadar sonra Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara konuştu. Vatan Gazetesine konuşan Kara, bu kez sadece Mehmet Güner'in değil 5 ayrı mimari gurubun proje hazırladığını, bunlardan birinin seçileceğini söyledi ve ekledi: Cami için dernek kurulacak. Derneği hayırseverler kuracak. Diğer Camilerde olduğu gibi bağışçıları olacak. Bağışçılar arasında Murat Ülker, Mehmet Torun, Abdullah Tivniki olacak" Ve eklemiş: "Camiye itiraz edenlerin Cami karşıtlıkları var"

4- Nihayet dernek bir hafta kadar önce kuruluyor ve gazetelere verdikleri ilanla Arkitera'dan öğrendiğimize göre bugüne dek bir proje yarışmasında verilmiş en yüksek para ödülü olan 300 bin lira ödül konuluyor. İkinci 150, üçüncü 75 bin lira toplam ödül tutarı ise mansiyonlarla birlikte 650 bin lira! Bu miktar belki de dünyada verilmiş en yüksek proje bedeli. Ancak yine Arkitera'dan öğrendiğimize göre, ilanda jüri üyesi olarak adı geçen YTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Murat Soygeniş bir yazılı açıklama yaparak adının kendinden habersiz olarak jüriye eklendiğini ve jüri üyeliği yapamayacağını belirtmiş. Diğer jüri üyelerinin haberi var mı bilmiyoruz. 

5- Yarışma şartnamesinde en dikkat çeken kısım ise sürenin kısalığı. Proje teslimi için verilen süre toplam 40 gün. 4 Eylül'de sona eriyor. 

Bu durumda bazı soruları sormak gerekiyor:

1- Bu çapta İstanbul'un geleceğini etkileyecek bir projede verilen süre neden bu denli kısa? 

2- Bu yarışmaya daha önceden proje çalışmalarına başladığı ilan edilen Hacı Mehmet Güner ve Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara'nın bahsettiği 5 proje ofisi katılacak mı? Bu durum, bu katılımcılara avantaj sağlamayacak mı?

3- Bu yarışmada asıl seçici kurulda başkan olarak ilan edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama genel müdürü Mehmet Ali Kahraman ile Danışman olarak ilan edilen Müdür Yardımcısı Fatma Varank ile aynı kuruma müşavir olarak atandığını öğrendiğimiz Mehmet Güner'in aynı kurumda çalışıyor olmaları haksız rekabet doğurmayacak mı?

Sonuç olarak sürecin son derece sağlıksız bir biçimde götürüldüğü aşikar. Zaten bir çok şeye önden karar verilmiş, ancak bir boşboğazlık neticesinden kamuoyundan gelen itirazlar neticesinde sürecin "kitabına uydurulma" sancıları yaşanmakta. 

Son söz: "Tizi reftar olanın pâyine dâmen dolanır/ Erişir menzil-i maksuda aheste giden"

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

İstanbul İçin İsyan Vakti

Devrim nedir? Bu soru bizim kuşağın kafasında epeyce bir alan işgal etmiştir. Üç haftadır İstanbul\'da yaşananlar bu sorunun nazariyattan fiiliyata döküldüğünü gösteriyor bize

Dan Brown Cehennemin Kapılarını İstanbul'da Açıyor

Dan Brown\'un son romanı Cehennem 13 Mayıs günü tüm dünya ile aynı anda Türkiye\'de yayınlandığında romanın bir bölümünün İstanbul\'da geçtiği gazetelerde duyuruldu

Kadıköy'ün Boğası Kime Ait?

Acaba Milli Saraylar Kadıköy'de halka malolmuş bu boğa heykeline gösterdiği hassasiyeti aynı sipariş gurubunun içinde yer alan ve İstanbul Büyükşehir belediyesi önünde bulunan aslan heykeli için de gösterecek mi?

"
"