31 Mayıs 2024

Üç kadının 'katilsiz' ölümü ve Sinan Ateş cinayeti yolunda düğümlenen hikâyeleri

Atılan düğüm çözülmediği için kar tapu gibi büyüyen bir çürümeyle karşı karşıyayız

Ümitcan Uygun ve Esra Hankulu

Biraz geriye gidelim, düğümün atıldığı yere… Ümitcan Uygun

İki kadının katil zanlısı olarak iki ayrı dosyadan hem yargılandı hem de şüpheli olarak ifade verdi. O iki kadın bugün hayatta olmayan Aleyna Çakır (Sema Esen) ve Esra Hankulu… Aleyna Çakır 21 yaşındaydı ve 3 Haziran 2020’de evinde bornoz kuşağı ile kapıya asılmış bir şekilde bulundu. Adli tıp raporunda, asılma fiilinin kişinin kendisi tarafından yapılmasının mümkün olduğu ancak bu konuda kesin bir değerlendirme yapılamayacağı belirtildi.

Kız arkadaşı Aleyna Çakır’a şiddet uyguladığı için ceza alan Ümitcan Uygun, Aleyna Çakır’ın ölümüyle ilgili hiç yargılanmadı. Zaten bu dosya dört yıl geçmesine rağmen hâlâ soruşturma aşamasında…

Ümitcan Uygun, ki kendisi racon kesme, uyuşturucu kullanma ve yurtlarda kalan genç kızları fuhuşa sürükleme iddialarıyla itham edilen bir kişi…

Uygun, 25 yaşındaki Esra Hankulu’nun ölümüyle ilgili davada ‘Kasten öldürmeden’ değil “ağır yaralamadan” 10 yıl hapis cezası aldı. Bu dosya da şu anda Yargıtay’da…  Hankulu ailesinin avukatı Nuran Özdemir, Yargıtay Başsavcılığı’nın kararın bozulması yönünde tebliğname verdiğini söyledi.

Ankara’da yurtlarda kalan genç kızları fuhuşa sürükleyen yapıda olduğu iddia edilen Ümitcan Uygun’un annesini de hatırlayacaksınız; Gülay Uygun… O da ‘yurt annesi’ olarak bilinen bir isimdi. Onun ölümü de ‘intihar’ denilerek kapatıldı. Etkili bir soruşturma, bu ölümde de söz konusu olmadı. Gülay Uygun’un ölümünden sonra oğlu Ümitcan Uygun kameralar karşısında ne demişti, ki o videoyu bulmak çok kolay olmadı, Sayın Süleyman Soylu hepinize yalvarıyorum. Ben sustum ama bu saatten susma diye bir şey yok.” Ümitcan Uygun o saatten sonra sustu nedense… Ama bu üç kadının ölümleriyle ilgili bütün iddialar titizlikle araştırılsaydı, Ankara’yı ve aslında Türkiye’yi esir alan bu düğüm çözülecekti.

Zira Ümitcan Uygun’la ilgili şu iddia hep konuşuldu; yurtlarda kalan genç kızları Ayhan Bora Kaplan’ın işlettiği pavyonlarda çalıştırdığı, savcı, hakim, siyasetçi ve polis müdürlerinin de bu kızlarla görüntülerinin Kaplan tarafından çekildiği ve saklandığı… Ayhan Bora Kaplan’ın suç örgütü liderliği iddiasıyla yargılandığı davanın duruşmasında hakime iki kez ‘birtanem’ diye seslenmesinin de bir yerlere mesaj olduğu konuşuluyor. Bu olayların birbirine değen noktaları asıl düğüm… Ayhan Bora Kaplan’ın yakalanmasında görev alan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve organize suçlarla mücadele şube müdürü Şevket Demircan’ın tutuklanması ile Sinan Ateş cinayetine ilişkin Plaka Tanıma Sistemi görüntülerinin sızdırılmasının bağlantılı olduğu konuşuluyor. Farklı ekiplerin birbirine karşı hamlesi gibi…

Gelişmeler böyle iken eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, Sinan Ateş cinayetinden 17 ay sonra MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hedef gösterdiği Halk TV’ye konuştu. MHP’yi yakından bilen eski Ülkücüler, Kılavuz’un Bahçeli’ye rağmen konuştuğunu, kendisini kurtarmaya çalıştığını aktarırken, Kılavuz’un bundan sonra da konuşmaya devam edebileceği öngörüsünde bulunuyorlar. MHP içindeki huzursuzluğa da dikkat çekiyorlar. Bu bilgiyi de kendileriyle konuşan MHP’lilere dayanarak verdiler. Olcay Kılavuz’un her an gözaltına alınabileceği de ifade ediliyor. Saldırılar tam aydınlatılamadı…

Yine bir hatırlatma… Gazeteci Yavuz Selim Demirağ’a evinin önünde beyzbol sopalarıyla saldırı olmuştu. Demirağ’ın avukatları saldırganların ‘öldürmeye teşebbüsten’ ceza alması gerektiğini savunurken savcı mütalaasını ‘ağır yaralamadan’ verdi. Saldırganlar bir gün bile cezaevinde kalmadı.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve avukat Afşin Hatipoğlu ile gazeteci Orhan Uğuroğlu da saldırıya uğramıştı. Uğuroğlu o dönem “Eğer bana veya Yeniçağ yazarlarına bir kez daha saldırı olursa, hatta öldürülecek olursak buradan açıkça çok net ilan ediyorum ki birinci derece sorumluları; Devlet Bahçeli'dir, Semih Yalçın'dır ve bana herhangi bir saldırı daha yapılırsa birinci derece sorumlusu gerekli güvenlik önlemlerini almayan; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dur” demişti.

Ülkücü geçmişe sahip, Gelecek Parti kurucularından ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ da evinin önünde sopalı ve silahlı saldırıya uğramıştı.  Kamera görüntüleri açık olarak her şeyi anlatıyordu. O saldırıya karışanların da Ülkü Ocakları ile bağlantısı ortaya çıkmıştı. Saldırganlar saldırıdan 20 gün sonra tahliye edilmişti.  Selçuk Özdağ'a saldırı soruşturmasında takipsizlik kararı verilen Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, Sinan Ateş cinayeti iddianamesinde yer aldı. İşte atılan düğüm çözülmediği için kar tapu gibi büyüyen bir çürümeyle karşı karşıyayız.

Esra Hankulu

3 yıl önce kızını toprağa veren Esra Hankulu’nun annesi Fatma Hankulu’nun sözleriyle bitirelim yazıyı…

Benim kızım öldürülmeden önce Aleyna Çakır’ın öldürülmesine çok üzülmüştüm. Adını anmak bile istemediğim kişiye (Ümitcan Uygun) çok kızıyordum. Kızımı bir yerlere düşüreceklerdi. Adalet yok, aldığı ceza sadece 10 yıl… Ben 25 yaşımdaki kızımı toprağa vermişim. Onun acısıyla baş başa kaldım. Tavuk ölüsü kadar değerleri yok insanların. Benim kızım bir zenginin kızı olsaydı ya da bir hâkimin kızı olsaydı ceza böyle mi olurdu! Ümitcan Uygun’un annesinin de kızları batağa düşürdüğünü söylüyorlardı. Kızları pavyonlara satarak para kazanıyorlarmış. Gidene kimse acımıyor.”

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

Yazarın Diğer Yazıları

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, cezaevinden T24’ün sorularını yanıtladı: Necmi Kadıoğlu sağda solda kayyım atanacağını söylüyormuş! Sonuç alırlarsa İmamoğlu’nu oyun dışı bırakmak isteyecekler

“Eğer buradan sonuç alırlarsa İBB’ye yönelip Sayın İmamoğlu’nu oyun dışı bırakmak isteyecekler… Mehmet Kaya, annesi ölmüş, Van’dan biri arayıp söylüyor. Taziye bizde önemli, baş sağlığı dile diyor. Vay sen misin bunu diyen! Üstelik Mehmet Kaya herhangi bir suç işlemiş biri değil. Mehmet Kaya’nın kardeşinin örgüt ile bağı varmış. Ya bana ne? Ben birisine baş sağlığı ileteceğimde akrabaları ya da kendisinin GBT’sini mi isteyeceğim!”

İmamoğlu, Esenyurt’ta parti liderliğine değil ama siyasi liderliğe oynayacağını netleştirdi: Sizinle uğraşacağım!

CHP’li iki kritik isim iktidarı cepheden karşısına alırken, kendi içindeki ‘iç cephesini’ tahkim edebilecek mi göreceğiz, zira başka bir eşiğin aşılamaması biraz da buna bağlı

"
"