20 Eylül 2024

Sınıflarda çöp, bulunamayan temizlik personeli: Devlet okullarında "temizlikten tasarruf" manzaraları

Ucuz ve güvencesiz işçi arayan devlet okulların temizlik yükünü müdürler, öğretmenler, veliler ve öğrencilere yüklemiş durumda

Bakalım daha neler göreceğiz… Kamuda tasarruf piyangosu(!) öğrencilere çıktı. İtibardan değil ama hijyenden tasarruf edilince ortaya bu görüntüler çıktı.

Bakın burası İstanbul'da bir devlet okulu… Fotoğraflar durumu anlatıyor. Fazla söze gerek yok…

 

9 Eylül'de okulların açılmasıyla birlikte böylesi bir tablonun ortaya çıkabileceğini Yeni öğretim yılında elinde bez, paspas olan öğretmenler mi göreceğiz başlıklı yazımda belirtmiştim. Okullardaki personel eksikliğinin bir sonucuydu Bahçelievler Prof. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi müdür yardımcısı Sibel Turan'ın okulun sahne perdesini düzeltmek için çıktığı 10 metre yükseklikten düşüp yaşamını yitirmesi…

Kamucu devletin nasıl tel tel çözüldüğünün delili olan bu fotoğraflar nasıl oluştu?

Personel açığı öğretmenlerin canına mâl olurken okulların temizlik görevlisi ihtiyacını karşılayan İŞKUR'un Toplum Yararına Program'ı (TYP) değişti. Yeni yönetmeliğe göre İşgücü Uyum Programı (İUP) ile okullarda temizlik görevlisi okullarda hafta üç gün çalışacak. Okulların 2024 - 2025 eğitim ve öğretim yılına başlamasının üzerinden üç hafta geçti. Sınıflarda çöpler birikmiş durumda. Bu konuda en çok sesi çıkan Eğitim-Sen. Eğitim-Sen'den aldığım bilgiye göre birçok okul ayda 7 bin liranın altında haftada 3 gün çalıştıracak personel bulamıyor. Belediyelerden destek talebi var. Özellikle kayıt esnasında bağış toplama imkanı olmayan sosyo ekonomik açıdan dezavantajlı okullar büyük sıkıntı yaşıyor.

Çünkü İşgücü Uyum Programı'na göre okullarda temizlik personeli üç gün çalışacak. 12 gün karşılığında ayda brüt 8447 TL ücret alacak. Konuştuğum Eğitim Sen İstanbul 7 No'lu şube, net ücretin 7 bin liranın altında kaldığını söyledi.

Çalışanlara genel sağlık sigortası yatırılacak. Emekliliğe yansımayacak. Bu durumda kim çalışmak ister ki? Değil haftanın beş günü için haftanın üç günü için bile personel zor bulunuyor. Bazı okulllar "Haftada üç gün saat 16.00-19.00 arası çalışacak personel aranıyor" ilanı vermeye başlamış. Yani günde sadece 3 saat! Yine bazı okullarda öğretmenler öğrencilerle birlikte derse başlamadan önce sınıfın genel temizliği için çöpleri topluyormuş. Öğretmen ve öğrencilere verilen değer! Bu büyük sorunun sendikalar için ne kadar sorun olduğuna bakalım. Eğitimde örgütlü olan en etkili sendikalar Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen. Eğitim-Sen bu sorunu bir kampanyaya dönüştürdü ve basın açıklamaları ve eylemlerle "Temizlikte Tasarruf Olmaz" diyor. Eğitim-İş sesini basın yayın organlarıyla duyurmaya çalışıyor. İktidara yakın olan Eğitim Bir- Sen, konuyu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a ilettiğini açıkladı. İUP kapsamında ödenecek ücretin 12.000 TL'ye yükseltilmesi gündemde olsa bile üç gün sorunu çözülecek mi, belirsiz. Kaldı ki kamu eliyle asgari ücretin altında ücret ödemek anayasal hak gaspı.

Milliyetçi Türk Eğitim Sen'in sosyal medya hesaplarına baktığımda ise bu sorun çok gündemlerinde değil. Okulların temizlik sorununun hizmet alımı yöntemiyle çözülmeye çalışılması sorunun kendisi. Geçmiş yıllarda okulların kadrolu temizlik personeli vardı.

Eğitim-Sen'in dediği gibi bazı okullarda "Destekleme ve Yetiştirme Kursları" nedeniyle 7 gün eğitim-öğretim devam ederken haftada 3 gün çalışacak personel ile okulların temizliği nasıl yapılacak?

Öğrenci ve öğretmenlerin sağlığı riske atılmış olmuyor mu? Sağlıktan tasarruf mu olur? Temizlik sorununu çözemeyen bir okulda öğretmen ve öğrenciler derslere nasıl konsantre olacak? Bakalım öğretmenlerin, bazı sendikaların ve velilerin sesi duyulacak mı.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dört gündür kayıp olan Rojin Kabaiş'in babası konuştu: Kızımın yurda gelmediğini geç haber verdiler, şikâyetçiyim

Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş: Van Yüzüncü Yıl Yurdu, kızımın yurda dönmediğini bize ve emniyete geç haber verdi

"
"