Bir Twitter kullanıcısı şöyle yazdı ardından…

"Din satsaydı köşkleri jipleri olurdu, din anlattı gariban kaldı, kıydılar."

Diyarbakırlı Ramazan Hoca ya da Ramazan Pişkin ya da Ramazan Böçkün, ömrünün büyük kısmını Diyarbakır'ın tarihi Ulu Camii önünde tespih satarak geçirdi. Mütevazı bir hayatı vardı.

Anlatımlara göre polis tarafından rahatsız edilince İstanbul'a geldi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin karşısında çay, tost sattığı bir dükkan açtı. Dini sohbetler de yaptığı iş yerinde namaz başında bıçaklanarak öldürüldü.

Katil zanlısının Erkan Baykut olduğu açıklandı. İddiaya göre 'Kasten yaralama', 'Tehdit', 'Mala zarar verme', 'Hırsızlık' gibi suçlardan sabıkası var.

Sarıyer'de Santa Maria Kilisesi'ne silahlı baskında Tuncer Cihan'ın öldürülmesinin ardından, tarikat ve cemaatleri eleştiren, Youtube kanallarına konuk olduğu videoları çok izlenen (1 milyon civarında), Allah ile kul arasına aracının giremeyeceğini söyleyen Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın öldürülmesi sıradan bir cinayet olmasa gerek ki, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya zanlının yakalandığını bizzat duyurdu.

Ramazan Pişkin (Böçkün) Diyarbakır'da defnedildi. Cenaze töreni de kalabalıktı. Babasının anlatımına göre hiçbir tarikat ya da cemaatle ilişkisi yoktu. Tek başına bir tabanca…

Ramazan Hoca Cerrahpaşa'daki dükkanında 

Pişkin ailesinden konuştuğum kişi de Ramazan Hoca için şöyle konuştu: 

"8 aydır İstanbul'da yaşıyordu. Neden İstanbul'a gittiğini bize söylemedi. En son 10 gün önce görüşmüştük. Tehdit edildiğini biz de videosunu izleyince öğrendik. Bir şey söylemezdi bizi korumak için. Haberimiz olsa müdahale ederdik yargı yoluyla. Ona kıyafet, ipek gömlekler elbise, ayakkabı gönderirdik ama o başkalarına dağıtırdı. a

Lise mezunuydu, adalet yüksekokulunu da kazanmıştı. Kimseye kırıcı söz söylemezdi. Radikal İslamcı değildi, bir tarikat ya da cemaatle bağı yoktu. Radikal İslamcı olsa ekmeğini, parasını paylaşır mıydı? "

"Dini anlatmasın, kendi işine baksın dediler"

Halk arasında 'Filozof Ramazan' lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin (Böçkün), 2020 yılında Elazığ'da psikiyatri kliniğine yatırıldı. Yatırılmasının nedeni 2017 yılında Ulu Camii'i ziyaret eden bir kadına "Bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum" dediği gerekçesiyle açılan davaydı. Daha sonra Elâzığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu'nun "iyileşti" raporuyla yatırıldığı hastaneden taburcu edildi.

Ramazan Hoca o süreci şöyle anlattı Yer6 Youtube kanalında: 

"O bayanın olayı bir bahane oldu. Diyarbakır'da 18 yıl Ulu Camii'nin avlusunda kaldım. Beni şikayet etti insanlar, yetkililer. 'Dini anlatmasın kendi işine baksın' dediler. Biz onların nefsine ağır gelen şeyler söylüyorduk. 15 gün hastanede yattım."

Tarikat ve cemaatleri eleştiriyordu

Diyarbakırlı Ramazan Hoca isimli Youtube kanalında İsrail'in Gazze'ye saldırısı sürecinde Türkiye'nin İsrail'le ticari ilişkisini 'lanetleyen' bir kişi… 'Kimseden korkumuz yok' diyecek kadar da cesur biri…

Aynı videosunda tarikatların kendisinin aleyhine yoğun bir kampanya yürüttüğünden söz eden Ramazan Hoca şöyle açıklama yaptı:

"Tarikatların hepsi için sapıktır demiyorum. Tarikatlar bir yorumdur. Kuran'ın bir parçası değildir. Tehdit ediliyorum. Korkum yok. Dükkanıma gelenler oldu. Ortalığı karıştırıyorlar. "

Tarikat ve cemaatlerin hurafe yaydığını, bunun rant kapısına dönüştüğünü ve inananları 'uyuttuğunu' söyleyen Ramazan Hoca'yı hedef gösteren kişilerden biri de İsmailağa Cemaati'nden, özellikle de Cübbeli Ahmet'e yakın olduğu anlaşılan Hüseyin Çevik'ti…

Hüseyin Çevik, Kasım 2023 yılında Ramazan Hoca'yı konuk eden yer6 Youtube kanalını "Allah için uyarıyorum" diyerek uyardı. 

Hoca için de şunları söyledi:

"Sahtekardır, 'oy kullanmak ehven-i şerdir, benim için bitmiştir' diyor. Namazlılar, abdestliler oy kullanmazsa kim oy kullanacak. Dinsizler, donsuzlur, ateistler oy kullanacak. Allah düşmanları başa gelecek. 20 sene önce (AKP iktidarı öncesi) sarıklı, cübbeli insanlar, Kuran kursları basıldı. Oy kullanmazsak Allah muhafaza bunlar başa gelir. Bu adam sapıktır. İtikadı bozuktur. Bu adamın dinle alakası yok." 

Yine bir videosunda "Hz. Ali der ki kötülüğün çoğaldığı yerde yalnızlık şifadır. Her taraf fesatlık, dedikodu, partizanlık sömürü, rant, şeytanlık... İnsanları güzel bir şekilde uyarırsın doğrudan ya da dolaylı. Sonra terk edersin. Çünkü kalırsan, o ortamdan nemalanıp zehirlenirsin"  diyen Ramazan Pişkin neden öldürüldü?

Zanlının ifadesi gerçeği ne kadar aydınlatacak, bazı cemaatlere mensup kişilerin  tehditleri soruşturmaya konu olacak mı göreceğiz?