04 Ocak 2023

Kayyım olasılığını hiç satın almayan İmamoğlu "kavgayı" büyütecek!

İmamoğlu görevden alınırsa oluşacak rüzgarı arkasına alacak ve seçim sürecine taşıyacak gibi görünüyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye yönelik "terör" incelemesine karşı hukuki savunma hattını sağlam tutmaya devam ediyor. 

Yeni yıla girmeden 28 Aralık'ta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu doğrudan hedef alarak iddialar ve iddialardaki çelişkileri belgeleriyle ortaya koymaya çalışan İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan raporun soruşturmaya dönüşmesine karşı hukuki bir savunma yaptı aslında. 

Saraçhane'de kalabalık bir gazeteci topluluğunun önüne çıkan ve sorularımızı yanıtlayan İBB Başkanı, her şeyin mümkün olabileceği kabulüyle "rehavete kapılmayacağını", "Ilık su demokratı" olmayacağını söyledi. "Asla olmaz denilen her şeyi bu iktidar yaptı" dese de İmamoğlu "kayyım" ihtimalini hiç satın almıyor. İhtimaller kapıya gelmeden "kavgayı şimdiden büyütüyor".

Belki de bu nedenle "Süleyman Bey'i ciddiye alma zamanı çoktan geçmiştir" dedi ve Erdoğan ve Bahçeli'nin pasta kestiği buluşmaya atıf yaparak "İddia edildiği gibi İstanbul'un iradesiyle oynamaya karar vermişse, bu hukuksuzluğa karşı da gökkubbeyi başınıza yıkarız" diye konuştu. 


İkinci Saraçhane toplantısı

İçişleri Bakanlığı teftiş raporuna karşı hukuki bir savunma hattı kuran İmamoğlu "kumpas" iddiasının altını şöyle doldurdu. 

Soylu, 28 Aralık'taki İmamoğlu'nun açıklamalarına yanıt verdiği toplantıda iştirak şirketlerinin özel şirket gibi olduğunu söyleyerek "terörle iltisaklı" iddia edilen 505 çalışanla (ki o toplantıda bir görevli Soylu'ya fısıltıyla 484 kişi olduğunu söylemişti ve Soylu bunun üzerine '21 kişiyi ayırdık' demişti) ilgili olarak "Yetkim yok, kanun izin vermiyor olsa işten atardım" demişti. 

İmamoğlu İzmir Büyükşehir Belediyesi örneğini vererek Soylu'nun iddialarına yanıt verdi. 

Gösterdiği belgede İzmir Valiliği, "Güvenlik ve Arşiv Araştırması Komisyonu" 14 Temmuz 2020 tarihinde yaptığı toplantı ile bazı belediye çalışanlarının arşiv araştırmalarında sorun buluyor. Valilik, İçişleri Bakanı'na gönderiyor ve "İşten çıkartılmasını isteyeceğiz, onayınız var mı?" diye soruyor. Bakan "olur" veriyor ve Soylu'nun yetkimiz yok dediği iştirak şirketlerinden 15 işçi işten çıkarılıyor.

Soylu yine o toplantıda  01.01.2019 ile 31.12.2021 tarihleri arasında eski AKP'li Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve Vali Ali Yerlikaya'nın geçici kayyum olarak görev yaptığı dönemde 191+50  kişinin istihbari kayıtları incelendiğini, işe girme engelinin olmadığını ifade etmişti. 

İmamoğlu ise Uysal ve Yerlikaya döneminde işe alınan 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmediğini belirtti. Bu çelişkili tavrın altını çizdi ve "6 terör iltisaklısını işe alan İstanbul Valisi Yerlikaya suçsuz, ben suçluyum öyle mi!" dedi.

Soylu daha önce AKP'li belediyelerin de incelendiğini söylemişti.

İmamoğlu İçişleri Bakanlığı'nın "Kamudan men" resmi yazılarındaki dağıtım yerlerini görsel olarak paylaştı ve Bayrampaşa, Fatih, Kağıthane, Sancaktepe ve Üsküdar gibi AKP'li belediyelerin olduğuna dikkati çekerek "Acaba İçişleri Bakanlığı, AK Partili belediyelerde terörle ilişkili ya da iltisaklı çalışan bulmuş ve kamudan men mi etmiştir. Ettiyse neden hiç ses çıkarmamıştır?" diye sordu. 

Bir önceki yazımda İmamoğlu'nun kendisi ve İBB hakkındaki inceleme ve yargı süreçlerine karşı kolları sıvadığını vurgulamıştım. İmamoğlu bu toplantıda çıtayı daha da yükseltti ve Anadolu'yu gezerek halkla doğrudan konuşacağının mesajını verdi. 

Üstelik "Velev ki görevden alınırsanız sokak sokak gezecek misiniz?" soruma "İnşallah öyle bir şey yaşayamayız ama o olduğunda tahmin edemeyeceğiniz hızda ve yürekte bir süreç olur!" yanıtını verdi. 

İmamoğlu görevden alınırsa oluşacak rüzgarı arkasına alacak ve seçim sürecine taşıyacak gibi görünüyor.  


Yazarın Diğer Yazıları

Gürsel Tekin’nin Rojin Kabaiş raporundan çarpıcı iddia: Ciğerlerinde su yoktu, midesi yemek doluydu…

Baba Nizamettin Kabaiş: Kızımın otopsisine katılan bir doktor “6 gün suda kalmışsa kalmıştır, 18 gün olsaydı bütün bedeni dağılırdı” dedi

Bahçeli'nin Öcalan'a TBMM davetine DEM'den ilk değerlendirme Sırrı Sakık'tan geldi: Hiç şaşırmadım, daha önemli gelişmeler olabilme ihtimali yüksek

Bahçeli’nin, Çözüm Süreci’ndeki yöntemi de aşarak Öcalan’ın aracısız, dolaysız, doğrudan Kandil’e seslenmesi çağrısında bulunması önemli. Bu da yeni bir aşama ve Çözüm Süreci’nden farklı bir yöntem

Demirtaş mesajlarını neden CHP üzerinden verdi?

“Demirtaş gibi bir aktörün adı kalın kalın çizilmelidir” diyen Özgür Özel’in bu cümlesi, olası yeni sürecin aktif aktörlerinden biri yine Demirtaş olacaksa bu CHP üzerinden mi olacak sorusuna neden olacak vurguda değil mi?

"
"