04 Aralık 2024

Diyarbakır notları: “Beni ömür boyu hapse atsınlar yeter ki barış olsun”

“Geçen 8 ayı sürekli kayyım atanacak iddiaları ile geçirdik. Her an kayyım atanacağını fısıldayan trol personel var”

Bir yanda “Öcalan gelsin TBMM’de DEM Parti grubunda konuşsun” çıkışı, diğer yanda Kürt ve Türk seçmeninin seçtiği belediyelere kayyım atanması…

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı ama Cumhur İttifakı’nın ve devlet bürokrasisinin eş güdümlü çalıştığı yeni sürecin parametreleri belirdi.

Eşit vatandaşlık talebinin ön koşulu olan demokratikleşme ‘out’, kayyım, gözaltı ve tutuklamalar ‘reloading’…

Belirsizliklerin yeni normalimizin olduğu yeni dünya düzensizliğinde, huzur, barış ve demokrasi mumla aranan imkânlar… Bakınız Suriye’deki gelişmeler… 

Ama yine de kırıntı halinde bile olsa barış ihtimaline sarılmak isteyenler yok değil.

Diyarbakır’daki hava bu…

Kentin kalbi Sur’da tarihi Ulu Camii önünde taburelerde oturan Diyarbakırlılarla konuştum. Kimi Bahçeli’den çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını istiyor, kimi de “Beni ömür boyu hapse atsınlar yeter ki barış olsun, çocuklarımız bizim yaşadıklarımızı yaşamasın” diyor. Aralarında süreci “oyun” olarak görenler de yok değil.

Konuştuğum bir inşaat işçisi “Yoksulluktan bahsederken Kürdüz, hep eziliyoruz, annemizin verdiği süt haram oldu” sözleriyle duygusunu dile getiriyor.

İki milyonluk şehirde yoksulluk yüzünüze çarpıyor gerçekten…

Sur içinde yaşlı yaşlı kadınlar yanınıza yaklaşıp “Yasin duası ister misin” diye soruyor, karşılığında da ne kadar para verirsen…

Diğer yanda ise inşaat ekonomisiyle zenginleşen bir kesim…

Ulu Camii önündeki Diyarbakırlılarla konu 2016’dan beri uygulanan kayyım siyasetine geliyor.

“Benim irademi saymayanı ben de tanımam” diyen bir Diyarbakırlı kentin ortak ruh halini yansıtıyor. Nitekim üst orta sınıftan bir genç de, “demokrasi bu değil” diye tepkisini dile getiriyor.

Köyden kent merkezine alışveriş için gelen, AKP’ye oy verdiğini söyleyen bir kadın oy verdiği partiden soğuduğunu ifade ediyor.

Esenyurt, Halfeti, Mardin, Batman ve Bahçesara’ya atanan kayyım Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne de atanacak mı? Bu soru sokakta da soruluyor.

Haklarında soruşturma olmamasına rağmen yeni açılan bir soruşturmayla belediye başkanlarının yerine kayyım atanacağını biliyor Diyarbakırlılar. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak da “Geçen 8 ayı sürekli kayyım atanacak iddiaları ile geçirdik. Her an kayyım atanacağını fısıldayan trol personel var” diyerek ‘arafta’ ruh halinin nasıl beslendiğine dikkat çekti.

Yereldeki bazı gazeteciler de “Valilik hazırlığını yapmış, hangi daireye kimin atanacağının listeleri hazırmış” iddialarını dile getiriyor.

DEM Parti Milletvekili, hukukçu Mehmet Rüştü Tiryaki de kayyım uygulamalarının yarattığı ruh halinden söz etti:

“Kayyımlar nedeniyle seçmenimiz bize parlamentodan çekilin, belediye başkanlıklarını bırakın diyor. Bu daha önce yaşadığımız bir şey değildi. 5 Haziran 2015’te Diyarbakır’da yaptığımız mitinge bombalı saldırı olmuştu. 7 Haziran’da seçim yapıldı ve yaralılar sedyeyle gelip oy kullandı. Oy kullanmaya bu kadar değer veren bir kültürden geliyoruz. Ama şimdi sokaktaki herkes siyasi iktidarın Kürdün oyunu iradesini yok saydığını söylüyor. Duygusal kırılmayla kastettiğimiz bu, emin olun bu ruh hali her geçen gün yaygınlaşıyor.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer alan 14 partiden 10'u "kayyım uygulamasının" sonlandırılması için ortak kanun teklifi sundu. Tabii yasa tekliflerinin görüşülmesi Meclis Başkanlığı’nın inisiyatifinde… İsterse bekletebilir.

Belediye eş başkanları paylaştı. Diyarbakırlılar diyormuş ki “Kayyım gelmeden suyumuzu getirin, yolumuzu yapın.”

Ne acı bir cümle…

Dün yazmıştım kayyımın ‘imtiyazlandırma’ politikalarını.

Bu imtiyazdan nasibini almayan büyük bir nüfus “kayyım gelmeden” demesin de ne desin…

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

CHP’de muhaliflerin olağanüstü kurultay çabası menziline varabilecek mi?

CHP’de muhaliflerin işi zor ama “değişim” iddiasının altını dolduramayan yönetimin de işi zor

12 Eylül karanlığını yaşayan insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu 44 yıl sonra yine tutuklu

Eren Keskin: Nimet Tanrıkulu 12 yıl önce de benzer iddialarla suçlanmış, ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verilmişti

"
"