21 Ekim 2012

RTÜK yolculuk nereye?

Televizyonumuzun en önemli ilk iki meselesi RTÜK ve Reyting Çıkmazı. RTÜK halleri ve kararları üzerine çok yazdım

Televizyonumuzun en önemli ilk iki meselesi RTÜK ve Reyting Çıkmazı. RTÜK halleri ve kararları üzerine çok yazdım.

Bunlardan birini başlığı ‘Bir ne idüğü belirsizlik’; biri ‘RTÜK, öznel mi?’ biri ‘RTÜK, dünyaya bir göz atmalı’, biri ‘Okan Bayülgen’e ceza değil susturucu’, biri Korku Toplumu Yaratmak’................

Başlıklar anlatıyor sanki zaten önceki dertlerimizi... RTÜK, korkusundan örneğin TRT spikeri, Londra, 2012 Yaz Olimpiyatları’nın kapanış töreninde çalan John Lennon’un Imagine şarkısının sözlerini "Hayal edin ki; hayal edin ki hiç sınır olmasın, aslında zor değil ki öldürmek veya ölmek olmasın, hayal edin bütün insanlar hayatını barış içinde yaşasın" diye çevirirken şarkının "No religion too" (Dinler de olmasın) kısmını çevirmemişti. TRT’nin Adile Naşit’in hamam sahnesi sansürü de akılda kalanlardan.

Şimdi de son günlerde en tartışılması gereken, bu kadar da olmaz dedirten kararlarından biri ‘Kanal D’de yayınlanan "Ben Bilmem Eşim Bilir" yarışma programda, yarışmacıların dansöze para yapıştırmasını "genel ahlaka ve Türk aile yapısına" aykırı bularak kanala 200 bin TL ceza kesmesi.’

\RTÜK, cezayla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Ekrana getirilen, dansöze para yapıştırma görüntüleri o saatte ekran başında olma olasılığı olan çocuk ve genç kitlesinin gelişimine olumsuz etki sağlayabilecek niteliktedir."

"Yayının bir başka boyutu ise Türk aile yapısı üzerine etkisidir. Saat 20.00 gibi korumasız bir saatte bu şekilde dansözlü bir yarışmanın dizayn edilmesinin yanı sıra aile kavramımızda yeri olmayan bir uygulama da sırf bir yarışma uğruna katılımcılara uygulattırılmaktadır."

Oryantal Özlem İdilsu, Bianet’te; haklı olarak bu karara tepkisini dile getirmiş ve o kadar güzel anlatmış ki:

‘Televizyonda bu şekilde yer aldığı için Türk aile yapısına aykırı olmasının ne demek olduğunu ben de şahsen anlayamadım. Çünkü Türk aile yapısı çok genel ve kavram ve tam olarak ne anlam ifade ettiği belli değil. ..Geleneksel olarak Ortadoğu’da para takılır. Sünnet çocuğuna da, damada da, geline de, müzisyene de, dansöze de para takılır. Bu geleneklerimizde var... Çocuklara ve gençlere olumsuz etkisi olabileceğini iddia ediyorlar ama çocuklar üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olamaz. Türkiye geleneklerinde para takmak zaten var. Çocuğa sünnet olduğunda para takılıyor. Ama kadına para takıldığında bunu ahlaksal değerlerle yorumluyorlar....Bir şekilde kadını metalaştırıyorlar. Bu da oldukça rahatsız edici. Korumacı yaklaşım sergilemeye çalışıyor ama öte yandan dans eden bir kadını cinsel meta olarak görüyorlar.’

Yılbaşı geceleri dansöz çıkmasıyla büyüyen, İdilsu’nun dediği gibi sünnetlerde, düğünlerde bu figüre alışık olarak büyüyoruz.

Yani tam çelişkiler yumağına götürülüyoruz:

Dansözlük hem gelenekselmiş gibi hem de dans eden tü kaka imiş gibi... Kadınları meta görmek zaten temeli konunun!

Sonra başka vukuat da NTV’nin Leonardo da Vinci belgeselinde, ünlü resmi ‘Vitruvius Adamı’nın cinsel organını sansürlemesi.

\

RTÜK, korku toplumu yaratma görevini sürdürmekte özetle! Örümcek ağlarından kurtulalım.

Başka söz söylemem RTÜK’ten yana ben!

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu