1970’li yıllarda Türkiye, müzik piyasasında yeni sulara yelken açmaya meyilli, sıradanlığın peşinden koşmamaya niyetli sanatçıların arayışlarının sonucunda ortaya çıkan birçok eser sayesinde dünyada geniş kitlelere yayılan müzik türleriyle tanışmaya başladı. Rock, almış başını giderken yine gitarın ön planda olduğu ancak farklı enstrümanların farklı şekilde tınladığı psychedelic batıda olduğu gibi bizde de ilgi çeker oldu.

Dönem elbette Anadolu Rock’ın dönemiydi ve ‘psychedelic yapılacaksa onu da onlar yapacaktı.’ Cem Karaca, Moğollar, Erkin Koray, Ersen ve Dadaşlar, Grup Bunalım gibi isimlerin parçaları Anadolu Rock’ı psychedelic formuyla birleştirerek dinleyiciyi başka başka alemlere sürüklüyordu.

80’li yılların politik ve kültürel atmosferi bu tarzın sesini biraz kıssa da 1990’lı yıllarının ikinci yarısında kurulan Baba Zula psychedelic müziği bambaşka bir şekilde Türkiyeli dinleyiciye sundu. Murat Ertel, Levent Akman, Ümit Adakale ve Periklis Tsoukalas’tan oluşan grup Anadolu halk ezgilerine elektronik ve folklorik eklemeler yaparak yepyeni bir tarzın öncülüğüne soyunuyordu. Bir anda bir fenomene dönüşen Baba Zula özellikle sahne performansları konserden ziyade bir ayin biçiminde geçiyordu ve hâlâ da bu durum geçerliliğini koruyor. Türün meraklıları için sevindirici bir haber de yine Baba Zula cephesinden geldi. Grubun beyni Murat Ertel’in ilk göz ağrısı Mavi Güneş ilk 45’liği Yafta – 3 Çember’i yayınlandı.

Mavi Güneş, Murat Ertel’in ilk göz ağrısı dedik; zira grup Murat Ertel ve iki kızdan oluşuyordu ve sadece aile içinde dans eden bir topluluktu. Devamı gelmeyen bu projenin kırkıncı yılı şerefine Murat Ertel sadece bir konser için diğer iki üyeyle bir araya geldi. Daha sonra eşi olacak Esma Ertel ile birkaç yabancı müzisyenin dahil olduğu bir turneyle az sayıda konser veren grup nihayet bu çalışmalarını Zel Zele records etiketiyle dinleyiciyle buluşturdu. Vokal, dans ve bendirde Esma Sertel, elektronik saz ve vokalde Murat Ertel, elektroniklerde Arastaman ve vurmalılarda Ümit Akdale’den oluşan grubun son hali Mavi Güneş 69, elektronik öğeleri yöresel birlikteliklere açıyor ve psychedelic’in tekinsiz ve sınırsız gizemini katlayarak ucu açık bir yolculuğa çıkarıyor dinleyiciyi. Canlı performanslarında gölge oyunundan ve Hacivat’la Karagöz’den etkilenerek farklı sanat disiplinlerini bir araya getiren Mavi Güneş 69, kulakları ve zihinleri transa geçirmek için sadece ‘play’ tuşuna basılmasını bekliyor.