Merkez Bankası rezervlerinin, Swap (para takası) anlaşmalarıyla bankalardan alınan dövizler çıkarılırsa eksiye, hem de az buz değil, 50-60 milyar dolar eksiye indiğini artık herkes biliyor. Merkez Bankası kayıp rezervleri bir şekilde yerine koymak, kasayı tekrar doldurmak zorunda. Ama bu kolay bir iş değil. Başkan Naci Ağbal geçen hafta "Döviz alım ihaleleri yoluyla rezervlerimizi artıracağız. Şartlar oluştuğunda, buna yönelik planımızı da açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşacağız" dedi. Merkez Bankası neden hemen başlamıyor? Neyi bekliyor? Rezervler nasıl artırılacak?
1) Rezerv ne işe yarar?
Merkez bankaları zor zamanlar için döviz biriktirir. Buna rezerv denir. Amaç, döviz akışının sekteye uğradığı zamanlarda uluslararası ödemelerin ve iktisadi faaliyetin sorunsuz sürdürülebilmesini sağlamaktır.
2) Rezervde ne kadar para olması lazım?
Genel kabul gören görüşe göre Merkez Bankası'nda bir yıl içinde ödenmesi gereken döviz borcu kadar (devlet + özel sektör) döviz olması lazım. Mahfi Eğilmez, ideal durumda bu oranın (Yani Merkez Bankası'nın rezervleri / bir yıl vadeli döviz yükümlülükler oranının) yüzde 150 olması gerektiğini belirtiyor.
Şu anda Türkiye'nin 184 milyar dolar kısa vadeli döviz yükümlülüğü var. Brüt rezervler ise 95 milyar dolar. Yani en az yüzde 100 olması gereken oran yüzde 52.
3) Peki eksi rezerv ne?
Merkez Bankası Swap (para takası) yoluyla bankalardan döviz alıyor, karşılığında TL veriyor. Bu yolla kasasına giren döviz, anlaşılacağı üzere kendisine değil bankalara ait. Piyasalarda ters rüzgarların estiği bir ortamda bankalar Merkez Bankası'yla Swap yapmak istemeyebilir. Bu nedenle Swap hariç net rezervler de, rezervle ilgili diğer göstergeler kadar önemli. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Swap hariç rezervlerin uzun zamandır ekside olduğu biliniyor. Mahfi Eğilmez'e göre 2020 sonu itibarıyla 46,7 milyar dolar eksideydi. (Bkz. Yukarıda belirtilen yazı.)
4) Merkez Bankası neden yeniden rezerv oluşturmuyor?
Aslında biraz sonra göreceğimiz gibi Merkez Bankası rezervleri yeniden oluşturmaya başladı ama Türkiye'ye yeterince yabancı sermaye girmediği bir ortamda bu çok yavaş oluyor… Türkiye'ye neden yeterince yabancı sermaye girmiyor? Rezervler çok yetersiz olduğu için Türkiye kırılgan, riskli bir ülke olarak görülüyor. Yani ortada kırılması zor, kötü bir döngü var. Bir ülkeye güven azalınca sermaye girişi geriler; sermaye girişi azalınca kalıcı ve net rezerv biriktirmek zorlaşır...
5) Rezervler nasıl yerine konacak?
En doğal ve faydalı yöntem, ihracat reeskont kredileri ile rezerv oluşturmak. İhracatçı reeskont kredisi, Merkez Bankası'nın Eximbank aracılığıyla ihracatçılara senet karşılığı TL kredi kullandırması, geri ödemeyi ise döviz olarak alması demek. Merkez Bankası ihracatçı reeskont kredileri kanalıyla rezervlere her ay yaklaşık 2 milyar dolar ekliyor. İyi ama yeteriz. Sadece reeskont kredilerine bırakılacak olursa, rezervlerin eksi bölgeden çıkması yıllar sürer.
6) Rezervler başka nasıl artırılır?
Merkez Bankası Başkanı Ağbal'ın bu yazının girişinde aktardığımız sözünde olduğu gibi döviz alım ihaleleriyle... Merkez Bankası bu yöntemde piyasadan döviz temin ederek rezervine ekler.
7) Madem öyle Merkez Bankası döviz ihalelerine neden başlamıyor? Ne bekliyor?
Çünkü bu yöntemin riskleri var. Kilit kelime, piyasa. Piyasada dolar/TL kuru arz talebe göre oluşur. Merkez Bankası piyasaya girip döviz toplamaya başladığında dolar ve Euro yükselmeye başlayabilir. Bu nedenle döviz alım ihaleleri için en ideal zaman, 2003-2008 döneminde olduğu gibi ülkeye güçlü döviz girişinin olduğu dönemlerdir... Döviz girişinin bugünkü gibi dalgalı ve sınırlı olduğu dönemlerde Merkez Bankası döviz alıcısı olursa kurda bir dip nokta çizerek doları epey yukarı taşıyabilir. Çok cüzi rakamlarla bile döviz alımına başlasa, dövizde sinyal etkisi büyük olur. Kurdaki hareketlerin enflasyonist etkileri olduğu için döviz alım ihalelerinin çok hassas yönetilmesi gerekir. Aksi takdirde rezervleri yerine koyayım derken enflasyonda artışa yol açmak mümkün.
8) Dövizde artışa yol açmadan döviz alım ihalesi açmak mümkün değil mi?
Türkiye'nin cari denge ödemeleri için ihtiyaç duyduğu döviz miktarı aşağı yukarı belli. Merkez Bankası bunu dikkate alarak alım programını açıklarsa kur üzerindeki baskının sınırlı olması beklenebilir. Nitekim Naci Ağbal, alım programının yakında açıklanacağını söyledi.
9) Naci Ağbal programı açıklamak için ne bekliyor?
Muhtemelen enflasyon gelişmelerini, yabancı sermaye girişinin istikrarlı ve öngörülebilir bir patikaya ulaşmasını, para politikası aktarımının etkilerinin daha net görülmesini ve dolarizasyonda çözülme başlamasını (Yani vatandaşın dolar-euro ve altından TL'ye geçmesini) bekliyor.
10) Merkez Bankası rezervleri artırmadan yola devam edemez mi?
Daha uzun süre bu şekilde devam edebilir ama bu, her an, her dakika riske açık olmak anlamına gelir. Döviz girişinde yaşanabilecek ani bir duruş Türkiye'yi bir ödemeler dengesi krizine sürükleyebilir. İktidarın jargonuyla eksi rezerv, "Operasyona açık olmak" demektir.
BONUS: Bu çıkmazdan nasıl çıkacağız?
Merkez Bankası rezervlerinin eksiye düşmesi aslında sadece rezerv politikasıyla değil, genel ekonomi politikasıyla ilgili bir sorun. Bu nedenle rezervleri güçlendirmenin yolu aslında güçlü, gerçekçi ve somut adımlarla tanımlı bir ekonomik programdan; bu programın temel bileşeni olarak güçlü bir dezenflasyon programından; mali ve yapısal adımlara dair somut yol haritası, gerçekçi ve makro dengeleri gözeten bir kur politikası oluşturmaktan geçiyor.
Not: Bu yazıyı hazırlarken geçmişte ekonomi yönetiminde görev almış yetkililerin verdiği bilgilerden yararlandım.