Garanti BBVA’nın araştırma birimi geçtiğimiz hafta "Türkiye: Ekonomik iyileşme hızlanıyor" başlıklı bir rapor yayımladı. Raporun yayınlanma nedeni, sanayi üretiminin Eylül ayında yıllık bazda yüzde 3.4 artmasıydı. Garanti BBVA, elektrik üretimi, konut satışları gibi pek çok başka göstergenin de krizden çıkışın hızlandığını gösterdiği görüşünde. Bankaya göre ekonomi üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 büyüdü. Ekim ayında ise büyüme yüzde 3.6’ya yükseldi.
Rapora göre ekonomik büyümenin geri dönmesinin iki nedeni var: Banka kredilerindeki artış ve "baz etkisi."
Banka kredilerindeki artış denen şey aslında kamu bankalarının ekonomiyi canlandırabilmek için kredilerde gaza bastıkça basmasından ibaret. Özel bankaların kredi vermekteki isteksizliği sürüyor.
"Baz etkisi" ise geçen yılın bu dönemine kıyasla bakınca kendimizi dev aynasında görmemiz. Geçen yılın aynı döneminde eksi büyüdüğümüz için bu yılın büyümesi olduğundan daha fazla görünüyor.
Biraz önce belirttiğim gibi Garanti BBVA, izlediği tüm göstergelerin krizden çıkışın hızlanarak sürdüğünü gösterdiği düşüncesinde. Bunu bir grafik üzerinde göstermiş...
(Turuncu: Sanayi üretimi. Yeşil: Elekrik üretimi. Lacivert: Garanti BBVA Büyük Veri Perakende Satışlar Endeksi. Mavi: Garanti BBVA Büyük Veri Perakende Satışları Endeksi - Nakit Yoğunluğu arındırılmış.)
Garanti BBVA, ekonominin bu yıl yüzde 0.3 büyüdükten sonra 2020’de daha da hızlanacağını ve büyüme hızının yüzde 3’e ulaşabileceğini düşünüyor. Özetle Garanti’ye göre kriz bitiyor.
Ekonomideki canlanma işaretlerini inceleyen sadece Garanti BBVA değil. Mahfi Eğilmez de önceki gün "Dipten Dönüş İşaretlerini Çıkışa Dönüştürebilmek" başlıklı bir makale yayımladı. Her şeyden önce Eğilmez, ekonomideki canlanmanın temel kaynağının Garanti BBVA’nın hiç değinmediği bir yerde olduğunu düşünüyor: Devlet harcamalarındaki büyük artış ve bunun sonucu olarak bütçe açığındaki patlama. Faiz dışı bütçe dengesi uzun bir dönem sonra ilk kez açık vermiş durumda. Yani iktidarın ekonomiyi bir an önce canlandırabilmek için kamu harcamalarında gaza basması Türkiye’yi 2001 Krizi’ne sürükleyen ama o dönemde alınan önlemlerle sorun olmaktan çıkarılan bütçe açığının geri dönmesine yol açtı.
Eğilmez, Garanti BBVA kadar iyimser değil. Eğer hukuk, eğitim, demokrasi alanlarında gerekli adımlar atılmaz ve ortaya "ciddi, tutarlı, iyi işlenmiş" bir ekonomik program konulmaza ekonomideki iyileşme işaretlerinin pastırma yazından ibaret kalacağı ve bozulmanın yeniden başlayacağı uyarısı yapıyor.
Raporları uluslararası medya ve yatırım kuruluşları tarafından önemsenen Londra merkezli Capital Economics de benzeri görüşte. Kamu bankalarının ekonomiyi krediye boğmasının ve bu arada Merkez Bankası’nın yaptığı faiz indirimlerinin ekonomiye bir nebze de olsa canlılık getirdiğini söyleyen Capital Economics’e göre bunun bir bedeli var: Bankacılıkta dengelerin bozulması, kaynakların yanlış kullanımı ve cari açığın geri dönüşü.
Hem Mahfi Eğilmez hem Capital Economics, gerekli önlemler alınmazsa ekonominin yeniden sıkıntılı bir döneme gireceğini düşünüyorlar. Kritik gösterge, enflasyon.
Enflasyon bu aya kadar baz etkisiyle hep düştü. Ama baz etkisi gelecek ay bitiyor, tırmanış yeniden başlayacak.
Enflasyon yükselince ne olacak? TL’nin değeri dolar karşısında aşınmaya başlayacak ve Merkez Bankası, faizleri yeniden yükseltme baskısıyla karşı karşıya kalacak. Zurnanın zırt diyeceği yer işte orası: Merkez faizleri yükseltirse ekonomik canlanmaya set çekmiş olacak. Eğer yükseltmezse enflasyondaki artış hızlanarak sürecek… Kısacası 2020’nin ilk ayları ekonomide sıcak geçecek.
Türkiye, ekonominin sadece ekonomiden ibaret olduğu bir Avrupa ülkesi değil. Kamu bankaları kredi musluklarını açınca ortalığın güllük gülistanlık oluvereceğini düşünen, Türkiye’nin demokrasi sorununu görmezden gelen kuruluşlar, iktisatçılar okurlarını/müşterilerini yanlış yönlendiriyorlar...