Büyük ülkeler arasındaki kapışmaların faydalı bir yanı var: Birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya döktükleri için "sıradan" insanların bilmesi istenmeyen şeyler, kısa süreliğine de olsa görünür oluyor. Çinli telekomünikason devi Huawei’in patronunun kızı Meng Whanzou’nun Kanada’da tutuklanması sonrasında yaşananlar, bunun en son örneği.

Amerikalı Senatör Marco Rubio önceki gün CBS televizyonunda şöyle diyordu:

“Çin şirketlerinin Amerikan şirketleri gibi olmadığını anlıyoruz. Biz Apple’a terör soruşturmasında bir iPhone’u bile kırdıramadık. Oysa Çin devleti başka ülkelerde topladıkları verileri vermelerini istediğinde Çinli şirketler vermek zorunda. Bunu anlamak zorundayız.”

Rubio, Apple'ın kişisel verilerin güvenliği politikasıyla çok övünüyor ama (Apple, 2015’te Kaliforniya’da gerçekleşen bir terör saldırısında, saldırganın telefonunun şifresinin kırılması konusunda FBI’a yardımcı olmamıştı) iPhone’un o kadar da güvenli olmadığını, CIA’in Apple cihazlarını hack’leyerek, kullanıcı verilerine erişebildiğini biliyoruz. 

Ayrıca Google, Facebook gibi Amerikan şirketlerin kullanıcı verilerinin gizliliği konusunda Apple kadar hassas davranmadığı da biliniyor. Şu sözler de Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’a ait:

“Google göründüğü gibi değil.” 

Neyse konuyu dağıtmayalım, bugünkü odak noktamız Huawei.

Telekom ekipmanlarında dünya lideri, akıllı telefonda ise dünya ikincisi olan Huawei’in kullanıcı verilerini Çin devletiyle paylaştığı, yeni bir iddia değil. Geçen yaz Avustralya, güvenlik gerekçeleriyle Huawei’in 5G altyapı ekipmanları satmasını yasakladı. Avustralya devletinden yapılan açıklamada, “Yabancı devletlerden yargı dışı talimatlar alma ihtimali bulunan şirketlerin güvenlik riski oluşturduğu” belirtilmişti.

Avustralya, güvenlik kaygılarıyla Huawei’i yasaklayan tek ülke değil. Daha önce ABD, Huawei'in kamu ihalelerine katılımını engellemişti. Yeni Zelanda da geçen ay Huawei’in 5G ekipmanlarının kullanımını yasakladı. Bu arada İngiltere’de de Huawei cihazlarının güvenlik açıklarına yönelik soruşturma sürdürülüyor.

Bütün bu iddialara Huawei ne diyor? Yeni Zelanda’daki Huawei sözcüsü şu açıklamayı yaptı:

“Telekom ekipmanlarında küresel liderlerden biri olarak güvenilir çözümler geliştirmek konusunda kararlıyız. Huawei’in 5G ekipmanları, dünya genelinde büyük telekom şirketleri tarafından kullanılmaktadır.”

Doğru, Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda, Huawei ekipmanlarının kullanımını yasaklamış olabilir ama birçok ülkede Huawei altyapısı kullanılıyor. Tabii Türkiye’de de.

Huawei’in kendi sitesinde Türkiye’deki operasyonlarıyla ilgili şu bilgiler veriliyor: “Mevcut şebekesi aracılığıyla Türkiye’nin üçte ikisine hizmet veren Huawei Türkiye, Vodafone Türkiye’nin altyapısının tamamı olmak üzere, Türk Telekom ve Turkcell’in altyapısının ise çok büyük bir kısmını sağlıyor.”

Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere'deki endişeler Türkiye'de geçerli değil mi peki?

Siyasi meselelerden kişisel verilerin korunması gibi süfli, önemsiz meselelere sıra bir türlü gelemediği için bu sorunun yanıtını bilemiyoruz...

(Amerika, Avustralya’da dile getirilen iddiaları Huawei’in Türkiye merkezine yazılı ve sözlü olarak ilettim ama henüz yanıt alamadım. Yanıt gelirse aktaracağım.)