27 Mart 2020

DİSK de TÜSİAD da ekonomistler de aynı şeyi söylüyor: Bu paket yetersiz, radikal önlem lazım

Kısacası radikal adımlara ihtiyaç olduğu konusunda herkes hemfikir. Peki ne?

İş dünyası, sendikalar, ekonomistler… Herkes aynı fikirde: Erdoğan’ın Koranavirüs’e karşı açıkladığı 100 milyar liralık paket yetersiz. Son olarak TÜSİAD Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektupta bunu söylemeye “cesaret etmiş.” Bunu şimdi söylemezlerse yarın çok geç olabilir çünkü.  Bloomberg’in haberine göre TÜSİAD Erdoğan’a “Açıklanandan daha büyük bir pakete ihtiyacımız var” diye seslenmiş. Ve ayrıca sokağa çıkma yasağa ilan edilmesini istemiş. Bloomberg’e konuşan TÜSİAD yetkilisi, sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi durumunda işlerin belirli bir süre duracağını ama salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte ekonominin çok hızlı tırmanışa geçeceğini söylüyor...

Paketin çok yetersiz olduğunu sendikalar da ilk günden beri dile getiriyor. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, önlem diye açıklanan kararlardan bazılarının zaten uygulamada olduğunu, “bütünlükçü, kamucu ve toplumcu bir bakış açısıyla” oluşturulmuş yeni politikalara ihtiyaç olduğunu, önlem alınmazsa 1 milyon kişinin işsiz kalacağı uyarısı yapıyor.

Ekonomistler de aynı görüşte. Mahfi Eğilmez vergileri erteleyerek, yeni kredi vererek Koronavirüs krizinin savuşturulamayacağını belirtiyor.Ekonominin temel parçaları olan gelir, tüketim, tasarruf, yatırım ve üretimi birbirine bağlayan zincirin koptuğunu söyleyen Eğilmez, “Tüketim malları üzerindeki vergileri düşürerek veya yatırımı özendirmek için faizi indirerek ya da üretimi arttırmak için üreticinin vergisini ödeyerek sistemi onaramayız” diye uyarıyor.

Kısacası radikal adımlara ihtiyaç olduğu konusunda herkes hemfikir. Peki ne?

Birçok iktisatçının dile getirdiği öneriyi Mahfi Eğilmez’den dinleyelim: Devlet para basarak ekonomiye enjekte etmeli; kira, elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödemeli.

Buna iktisatta doğrudan gelir desteği deniyor. Bütün dünya şu anda bu formülü uyguluyor. Amerika, orta ve alt gelir grubundaki vatandaşlara 1.200 dolarlık çek vereceğini açıkladı. Evli çiftler 2.400 dolar alacak. Bu tutar her çocuk başına 500 dolar artırılacak…

Almanya’da on kişiye kadar istihdam sağlayan KOBİ’lere 3 ay boyunca 15 bin euro’ya varan tutarda doğrudan destek verilecek….

Fransa’da şirketlerin doğalgaz, su, elektrik faturaları, vergi ödemeleri ertelenecek…

Türkiye’nin de böyle önlemlere ihtiyacı var. Atilla Yeşilada’yı dinleyelim: “Bankaların kredi vermesi, KOBİ’lere destek paketleri güzel ama fevkalede yetersiz. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için patron başvuruda bulunacak, prim gün şartlarını tutturmuş olacaksınız, sonra müfettişler dosyayı tetkik edecek, eksik evrak varsa geri yazacak… Bu sırada insanlar açlıktan ölecek mi? Vatandaşın cebine nakit para koymadan bu sorunu çözemezsiniz.” 

Devleti bugüne kadar hep ceberrut yüzüyle tanıdık: Cop atarken, ceza yazarken, gözaltına alır, hapse atarken devlet hep devletliğini yaptı. Bir kez olsun şefkatli yüzünü görebilecek miyiz? Milyonlar yoksulluğun, açlığın eşiğindeyken devlet devletliğini yapacak mı?

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?