20 Haziran 2020

Bir LGS’li babasının izlenimleri: Matematik zor, fen kolay, sınav sistemi her zamanki gibi saçmaydı

"Oysa hepimiz biliyoruz ki, en iyi görevler, en yüksek makamlar İstanbul Lisesi mezunlarına değil yine imam hatipten 'arkadaşlara' gidecek"

LGS’den ağlayarak çıkan kızıma sıkı sıkıya sarıldım ve bir yıldır söylemek isteyip de motivasyonu kırılmasın diye söylemediğim şeyi söyledim: "Boşver, üzülme canım kızım, bu sınav sistemi aptalca; sen İngilizceni geliştirmeye, kitap okumaya, film seyretmeye devam et… Dünya insanı olman, burada alacağın puandan çok daha önemli."

Neyse ki beni dinlemedi. Neden ağladığını unutmuş, çoktan arkadaşlarıyla, “Şu sorunun cevabı A mıydı, B miydi?” tartışmasına dalmıştı bile. Çevremdeki çocuklardan ve velilerden kulağıma çalınanlar: Bu sene matematik çok zordu. Fen kolaydı, hayır kolay değildi, sadece sorular beklendiği gibiydi. Ama matematik sorularının daha önce Bakanlığın açıkladığı örnek sorularla ilgisi yoktu. Neden böyle yaptılar ki? E bu yıl sınava 1.7 milyon genç giriyor, başka nasıl eleme yapacaklar? İyi de o zaman örnek sorularla çocukları kandırmanın ne gereği var?

Ben mutluyum. Ama bunu çevremdeki endişeli velilere çaktırmamaya çalışıyorum. Mutluyum çünkü büyük gözaltı sona erdi. Bir yıl boyunca her gün kızımı endişeli ve stresli görüyordum. Çalış, çalış, çalış. Ezberle, ezberle, ezberle. Bir yıldır okuldaki öğretmenlerinden başka bir şey duymadı. Size bir sır vereyim mi, galiba ben de başka bir şey söylemedim. Oysa böyle düşünmüyorum. LGS dünyanın sonu değil. Kızımın İstanbul Lisesi’ne girmesini tabii ki isterim ama bunun hayatta başarının garantisi olmadığını da çok iyi biliyorum. Ben İstanbul Erkek’te birkaç sene okudum. Evet, sınıf arkadaşlarımın hepsi zeki ve çalışkan çocuklardı ama düzen hiçbirinin çok fazla ileri gitmesine izin vermedi. Bir sürü doktor arkadaşım var ama hiç başhekim arkadaşım yok mesela. Hiçbiri AKP iktidarında yükselemedi. Kızların ne olduğuna hiç girmeyelim. Sınıfta en başarılı olanlar onlardı. Ama hayatta en başarısız olanlar da onlar oldu. Bu rezil cinsiyetçi toplum önlerini kapadı. Birçoğu 40’ına varmadan kariyerini bitirdi.

Bunları da tabii ki kızıma anlatmadım. Bundan sonra da anlatacağımı sanmam, daha önümüzde YKS var. Neyse ki, benim yazılarımı okumak yerine haberleri YouTube ve Instagram’dan öğreniyor. Geçenlerde, “Baba, eğer Koronavirüs’ün Türkiye’de ilk görüldüğü günlerde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş olsaydı vaka sayısı çoktan 500’ün altına inecekti” dedi. “Bunu nereden çıkarıyorsun?” diye sordum. “Instagram’da tartışılıyor” diye cevap verdi.

Evet, mutluyum. O da mutlu. LGS kitaplarından odasında adım atacak yer kalmamıştı. Ezberlemek için duvara yapıştırdığı kağıtlardan duvar görünmez olmuştu. Eve gelince hepsini tek tek çıkarıp çöpe attı. YouTube’da izlediği kanallardan birini açtı. Ben Whatsapp’taki veli grubunun sohbetine daldım. “Eğer matematik zorduysa bu, bütün öğrencilerin zorlanacağı anlamına gelir. O zaman puan ortalamaları düşer. Belki de yine istediğimiz yere gireriz....” Hesaplar, hesaplar, hesaplar… Üstüne kan, ter, gözyaşı… LGS bu demek. Oysa hepimiz biliyoruz ki, en iyi görevler, en yüksek makamlar İstanbul Lisesi mezunlarına değil yine imam hatipten “arkadaşlara” gidecek.

Bu saçma sistem değişmeli.

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?

"
"