18 Nisan 2020

BDDK’nın Aktif Rasyosu kararı: İktidar bir taşla 3 kuş peşinde

İktidar Koronavirüs’e karşı beklenen “savunma hattı”nı kuruyor...

Hükûmetin özel bankaları kredi vermemekle eleştirmesinin ardından Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK), “Aktif Rasyosu” adıyla yeni bir oran icat ve ilan etti. Aktif Rasyosu aylık bazda yüzde 100’ün altına düşemeyecek. (Katılım bankaları için yüzde 80.) Düşenlere ceza var.

Nedir, ne oluyor? BDDK ne yapmak istiyor? 

BDDK’nın amacı bir taşla üç kuş vurmak...

Birinci taş: Bankaları daha çok kredi vermeye zorlamak

Rasyo, oran demek. Her oran gibi burada da bir pay, bir de payda var. Basit matematik: Pay kısmı ne kadar büyürse Aktif Rasyosu o kadar büyür. Pay ne kadar küçülürse Aktif Rasyosu o kadar küçülür. Demek ki, dikkat etmemiz gereken yer, pay. Peki Aktif Rasyosu’nun payında ne var? Her şeyden önce “Takipteki krediler hariç, bankaların bireysel ve ticari müşterilere kullandırdıkları krediler tutarının toplamı” var. Yani krediler ne kadar büyürse aktif rasyosu o kadar büyüyecek. Özetle BDDK, bankaları daha çok kredi vermeye zorluyor.

İkinci taş: Merkez Bankası’na Swap’la döviz vermelerini sağlamak

Swap… Son günlerin gözde kelimesi. Swap işlemiyle bankalar ellerindeki dövizi veriyorlar, karşılığında TL alıyorlar. Bunu yapıyorlar çünkü vatandaşın mevduatının yarıdan fazlası dövizde. Oysa bankalar TL ile kredi veriyor. Swap işlemi ile bu dengesizliği gideriyorlar.

2018’de yaşanan kur krizine kadar bankalar Swap işlemlerini Londra’daki Swap piyasasında ile yapıyordu. Hükûmet dolarların yurt dışına gitmesini engellemek için Merkez Bankası çatısı altında yerli ve milli Swap piyasası kurdu. Ama bankalar Londra’da işlem yapmaya devam etti. Ne de olsa Londra uluslararası finansın merkeziydi, müşteri, yani uluslararası yatırım kuruluşları oraydı… 

BDDK’nın Aktif Rasyosu kararı, bankaları Merkez Bankası ile daha fazla Swap işlemi yapmaya zorluyor. Çünkü Aktif Rasyosu’nun pay kısmında kredilerin yanı sıra Swap işlemleri de var. Ne demiştik? Pay kısmı ne kadar büyürse Aktif Rasyosu o kadar büyür. Bankalar Merkez Bankası’na Swap’la ne kadar dolar verirlerse o kadar Aktif Rasyosu points kazanacaklar. 

BDDK’nın burada örtük bir amacı daha var: Swap ile toplanan dövizler Merkez Bankası’nın rezervlerinde gösteriliyor. Son dönemde Merkez Bankası’nın rezervlerinde tüm dünyanın dikkatini çeken hızlı bir erime yaşandı. Aktif Rasyosu kararı bankaları Swap’la Merkez Bankası’na daha çok döviz vermeye zorlayacak. Böylece Merkez Bankası’nın rezervleri güçlenecek.

Üçüncü taş: Bankaların daha çok tahvil-bono alması

Aktif Rasyosu’nun pay kısmında başka ne var? BDDK açıklamasından okuyalım: “Bankalarca satın alınan yurt dışı yerleşiklerce ihraç edilmiş menkul kıymetler ve hisse senetleri hariç özel sektör tahvil ve bonoları ile Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin ihraç ettiği her türlü borçlanma araçları, kira sertifikaları ve Eurobondlar.” Yani bankalar özel sektör ve devlet tahvillerini ne kadar çok alırsa, özetle tahvil borç senedi olduğuna göre ne kadar çok borç verirlerse, o kadar Aktif Rasyo points kazanacaklar…

Bitirmeden, Hükûmet’in aslında ne yapmak istediğini daha iyi kavramak için geçen hafta T24’te yayınladığımız bir habere gidelim:

(Araştırma kuruluşu) Capital Economics’e göre piyasadaki çalkantıya karşı Ankara’nın başvurabileceği ilk politika seçeneği, sermaye kontrolleri. Ekonomi yönetiminin Swap işlemlerini kısıtlayarak TL’ye karşı pozisyon alınmasını engellediğini hatırlatan kuruluş, sermaye kontrolü olarak tanımlanabilecek başka önlemlerin de geçtiğimiz dönemde alındığını belirtti. Raporda, “Biz bu önlemlerin tam anlamıyla etkili olacağından kuşkulu olsak da, bunun en öndeki savunma hattı olacağı açık” denildi.

İktidar Koronavirüs’e karşı beklenen “savunma hattı”nı kuruyor...

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?