26 Şubat 2015

Zırva tevil götürmez!

Başbakanlık Birleşik Metal-İş grevinin ertelenmesine gerekçe üreteyim derken hukuksuzluğu bir kez daha itiraf ediyor

Birleşik Metal-İş grevinin 60 gün süreyle ertelenmesinin gerekçelerine ilişkin Başbakanlık savunması Danıştay’a sunuldu. Savunma, çalışma ilişkileri ve hukuk açısından bir sefalet ve keyfilik belgesi olarak tarihe geçecek nitelikte.  Ekleriyle birlikte 33 sayfalık savunma neresinden tutarsanız dökülüyor. Boşuna dememişler zırva tevil götürmez diye. Mecelle’nin yorum ilkelerinden biri olan bu söz saçma bir düşünce ve eyleme gerekçe üretmenin tuhaflığını anlatıyor.

Başbakanlık savunması, erteleme kararının hiçbir ciddi inceleme, tartışma ve araştırma yapılmadan Ekonomi Bakanlığı’nın talebi üzerine jet hızıyla alındığını ortaya koyuyor.  Ekonomi Bakanlığı 29 Ocak 2015 günü grevin ertelenmesi için Başbakanlığa bir yazı yazıyor ve grev aynı gün erteleniyor.  Ekonomi Bakanlığı’nın yazısının ne kadar gayri ciddi olduğunun bir diğer göstergesi grevin DİSK tarafından uygulandığını iddia etmesi. O derece bihaberler ve ilgisizler konudan. DİSK grev uygulayamaz. Grev sadece işkolu sendikaları tarafından uygulanır. Öğrenin bunları!

 

İstim Arkadan Gelsin

 

Ekonomi Bakanlığı yazısında grev yapılan işyerlerinin ekonomi açısından büyük önem taşıdığından ve metal sektörünün savunma sanayi açısından önemli rol üstlendiğinden dem vuruluyor.  Ancak yazıda 15-20 işyerinde uygulanan ve metal sektörünün çok küçük bir bölümü kapsayan grevin nasıl oluyor da milli güvenliği bozduğuna dair hiçbir kanıta ve bağlantıya yer verilmiyor. Buna gerek de görülmüyor.

Ekonomi Bakanlığı’nın bu yazısı üzerine aynı gün Bakanlar Kurulu toplantısı yapılmadan ve milli güvenlik gibi önemli bir konu hükümet tarafından müzakere edilmeden kağıt üzerinde ve usulsüz bir biçimde grev erteleniyor.

Başbakanlık savunmasında skandal bir ifade yer alıyor. Danıştay’ın savunma vermek için verdiği 10 günlük süreyi az bulan Başbakanlık, bu süre içinde grev ertelemesinin nedenlerine ilişkin belgeleri hazırlamalarının zor olduğunu ve savunma haklarının engellendiğini iddia ediyor.  Pervasızlığa bakar mısınız!

Demek ki grev erteleme öncesinde grevin milli güvenliği bozduğuna ilişkin hiçbir bilgi, bulgu, belge ve değerlendirmeniz yok. Eğer öyle olsaydı bunlar elinizde olurdu. Önce grevi yasakladınız, ardından da gerekçe aramaya başladınız. 10 günlük süre içinde de yeterli gerekçe üretemedikleri açık. Tam bir istim arkadan gelsin, önce hukuksuzluğu yapalım sonra kılıf uyduralım hali.

 

Çalışma Bakanlığın suskunluğu

 

Başbakanlık savunmasında dikkat çeken bir diğer nokta ise Çalışma Bakanlığı’nın suskunluğudur. Yazı ekinde çeşitli bakanlıkların, emniyet ve  MGK Genel Sekreterliği’nin görüşleri yer alırken Çalışma Bakanlığı görüşünün yer almaması manidardır. Konunun birinci derece muhatabı Çalışma Bakanlığı devre dışıdır.  Neden acaba? Çalışma Bakanlığı’nın yetkileri Ekonomi Bakanlığı’na mı devredildi? Çalışma Bakanı ne düşünüyor?

Dava dilekçesinde yer alan ve metal sektörü grevi ile milli güvenliği bağlantılandıran ifadeler ise hukuksal olarak kof ve demagojik nitelikte. Savunmayı hazırlayanlar ya  Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin milli güvenlik ile ilgi kararlarından habersiz veya bunlardan söz etmek işlerine gelmiyor.

 

Milli güvenlik neymiş?

 

Milli güvenlik kavramının hükümetler tarafından keyfi kullanılması tehlikesine AYM şöyle dikkat çekiyor: “millî güvenlik’ ve ‘kamu düzeni’ uygulayıcıların kişisel görüş̧ ve anlayışlarına göre genişleyebilecek, öznel yorumlara elverişli, bu nedenle de keyfiliğe dek varabilir çeşitli ve aşamalı uygulamalara yol açacak genel kavramlardır” (1974/13).

Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu  ise milli güvenliği “yurt ölçüsünde beliren iç̧ ve dış̧ tehlikelere karsı Devlet tüzel kişiliğinin savunma ve güvenlik altına alınması” olarak tanımlıyor. Daha sonraki yargı kararlarında da benzer bir tanım benimseniyor.

Nitekim Danıştay “yasal bir grevin yasada öngörülen anlamda milli güvenliği bozucu nitelikte görülebilmesi için, ülke ve devletin özel savunma ve güvenlik altına alınmasını zorunlu kılacak ciddi tehlikelerin ortaya çıkması gerekmektedir” diyerek “milli güvenlik” kavramını tanımlıyor. (2006/2551).

İşte böyle! Başbakanlık savunması keyfi grev erteleme kararı için nafile gerekçe üretme çabası. Gerekçe üreteyim derken hukuksuzluğu bir kez daha itiraf ediyor. Kesin bilgi: zırva tevil götürmez!

Bu yazı Birgün’de yayınlanmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları

Özel madenlerde işçi ölümleri oranı, kamu madenlerinden 16 kat daha fazla!

Siirt’teki katliam açık maden sahalarında yaşanan ilk katliam değil

Dünden bugüne üniversiteye karşı bitmeyen kötülük

Kimsenin şüphesi olmasın, bu hukuksuz ve haksız karar er geç ortadan kalkacak...

"
"