Sosyal güvenliğin denetimi ve kayıt dışılık ülkemizin en önemli sorunlarından biridir. Mayıs 2012 verilerine göre toplam istihdamın yüzde 40’ı kayıt dışıdır. Kayıt dışılığın azaltılması hem çalışanlar hem de kamu açısından yaşamsal öneme sahip. Nitekim son yıllarda kayıtlı istihdamda belirgin bir artış gözleniyor. Ancak kayıt dışılık ve kısmi kayıt dışı çalıştırma halen çok yaygın bir olgu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kayıt dışı ihbar hattı bile kurdu: Alo 170’e kayıt dışı çalışanları, sigortasız işçi çalıştıranları ihbar edebiliyorsunuz. Ancak sonuç her zaman iç açıcı değil.
Sigortasız işçi çalıştırıldığı ihbarı üzerine Samanyolu TV’ye (STV) denetime giden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) denetmenlerinin binaya girişinin engellendiği ve denetim yaptırılmadığı haberi kimi internet haber sitelerinde ve sosyal medyada yer aldı. Ancak ilginç biçimde haber yaygın/ana akım medyada tek satırla da olsa yer bulamadı.Oysa Gülen Cemaatine ait olduğu bilinen bir TV kanalına SGK denetmenlerinin girememesi neresinden bakılırsa bakılsın haber değeri taşıyor. Çeşitli internet haber sitelerinde yer alan bilgilere göre olay şöyle gelişmiş:
'Alo 170’e gelen bir ihbar üzerine, SGK denetçileri 31 Ağustos 2012 günü sigortasız eleman çalıştırdıkları gerekçesiyle Samanyolu TV'nin Büyük Çamlıca'da bulunan binasına gitmişler. Sosyal güvenlik denetmenleri içeri alınmayıp zorluk çıkartıldığını görünce mevzuatın kendilerine verdiği yetkiye dayanarak kolluk kuvvetlerine durumu bildirmişler. İlk gelen sivil polisler SGK denetçilerinin STV’ye girmesini sağlamamışlar.
Bunun üzerine denetmenler Çengelköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne gitmiş ve kendilerine denetim yaptırmada zorluk çıkartıldığını bildirerek görevleri gereği yetkilerden yardım talep etmişler. Ancak Çengelköy Emniyet amirliği de yerinden kıpırdamamış. Ardından kanal yetkilerinin SGK İl Müdürü’ne haber vermeleri sonucunda denetmenlerin denetimden vazgeçmeleri istenmiş.Dahası SGK İl Müdürlüğü denetmenler hakkında idari işlem yapacakmış.Haberin ayrıntıları aşağıdaki bağlantılardan okunabilir: http://www.sgkrehberi.com/haber/1795/, http://www.etha.com.tr/Haber/2012/09/05/ekonomi/polis-samanyoluna-sgk-denetcilerini-sokmadi/(Konuya ilişkin kapsamlı bir haber yapan memurlar.net ise hiçbir açıklama yapmadan bu haberi yayından kaldırdı.)
Konuya ilişkin olarakne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) ne SGK İl Müdürlüğü ne de STV her hangi bir açıklama yapmış değil.Olay sosyal güvenlik mevzuatına göre ağır bir suç oluşturuyor. SGK denetmenlerini binaya sokmayan STV yönetici ve güvenlikçileri ile SGK denetmenlerinin görevlerini yapmalarını sağlamayan güvenlik görevlileri yasaların emredici kurallarını çiğnemiş ve ağır bir suç işlemiştir. Bakanlığın ve SGK’nın bu suç karşısında harekete geçip geçmeyeceği merak konusudur.
Sosyal güvenlik mevzuatı SGK denetmenlerine işyerlerinin denetimi konusunda kapsamlı yetkiler tanımaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre denetmenlerin işyerlerine girişleri engellenemez. 5510 sayılı yasa SGK denetmenlerine İş Yasasında yer alan yetkileri tanımıştır.
4857 sayılı İş Yasasına göre denetmenler işyerlerinin sosyal güvenlik ve iş mevzuatına uygun çalışıp çalışmadığını denetlemek üzere işyerlerine istedikleri zaman girebilirler. İş Yasasının 97. Maddesine göre denetimintam ve gerektiği gibi uygulanabilmesi için işyerlerini teftiş ve denetlemeye yetkilidir.Gerekli görmeleri ve istemeleri halinde, güvenlik güçleri bu iş müfettişlerinin görevlerini iyi bir şekilde yapabilmelerini sağlamak üzere her türlü yardımda bulunmakla yükümlüdürler.
5510 sayılı yasanın 59. maddesine göre kurum denetim elemanları tarafından çağrılan işverenler bilgi vermek, defter ve belgelerini ibraz etmek, denetmenlere her türlü kolaylığı sağlamakla yükümlüdür. İşverenler bu talepleri geciktirmeksizin yapmakla yükümlüdür. Denetmenler görevlerini yerine getirirken tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve yardımcı olmakla yükümlüdür.Ve bir diğer çok önemli huşu ise Kurum denetmenlerinin tuttukları tutanakların aksi ispat oluncaya kadar geçerli olmasıdır.
26 Mayıs 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama Yetiştirilme, Görev ce Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 25. Maddesine göre SGK denetmenleri birçok başka yetki yanında aşağıdaki yetkilere de sahiptir:
-
Görevlerinin yürütülmesi sırasında işyerine serbestçe girmek,
-
İşverenler, sigortalılar, işle ilgili gerçek kişiler ile tüzel kişilerin ve tüzel kişiliği olmayanların temsilcilerini ve konuyla ilgili bulunan kimseleri; işyerinde ya da işyeri dışında dinlemek, sorular sormak, bunlardan gerekli bilgileri istemek ve ifadelerini almak, gerekli defter, belge ve delilleri toplamak,
-
Görevlerinin yapılmasında zorluk çıkarılması halinde güvenlik kuvvetleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinden kendilerine her türlü kolaylığın sağlanmasını ve yardımcı olunmasını istemek.
Görüldüğü gibi iş hayatının denetiminden sorumlu iş ve sosyal güvenlik denetmenlerine kapsamlı yetkiler tanınmıştır. SGK denetmenleri yasaların kendilerine tanıdığı yetkileri kullanmak istemiş ancak engellenmiştir. Güvenlik güçleri de bu engellemeye alet olmuştur.Oysa bu denetmenler işyerlerine serbestçe girmek ve denetimlerini serbestçe yapma hakkına sahiptirler. Engellenmeleri durumunda güvenlik güçleri denetimi sağlamakla yükümlüdür. SGK denetmenlerinin görevlerini yapmasını engelleyenler hakkında idari para cezası yanında TCK 265. Maddeye (kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme) göre hapis cezası verilmesi hükme bağlanmıştır.
Şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile SGK İl Müdürü Ramazan Yıldız’a bazı sorular soralım:
-
Açıkça suç olan bu olayla ilgili kamuoyunu şeffaf biçimde bilgilendirecek misiniz?
-
Bazı işverenler sosyal güvenlik denetiminden muaf mıdır? Hukuk devletinde bazı şirketler ayrıcalıklı mıdır?
-
Seçimle iş başına gelen belediyelere müfettiş ordusu gönderen hükümet, neden bir özel TV kanalı karşısında aciz içinde kalmıştır?
-
Bir başka medya kuruluşu, örneğin hükümete muhalif bir gazete veya TV, SGK müfettişlerinin görevlerini yapmalarını engellemiş olsaydı onlara bu kadar müsamaha gösterir miydiniz?
-
Söz konusu TV kanalı hakkında yasanın öngördüğü idari ve cezai süreç başlatılmış mıdır?
-
SGK denetmenlerinin talebine rağmen onlara yardım etmeyen, güvenlik görevlileri hakkında işlem yapılmış mıdır?
-
Görevlerini yapan SGK denetmenleri hakkında idari bir işlem yapıldığı bilgisi ve onların denetimlerini yapmaktan alı konmak istendiği bilgisi doğru mudur?
-
SGK İl Müdürünün olaydan bir gün önce söz konusu TV’de canlı yayınına çıkması ile (http://www.istanbulsgk.gov.tr/bpi.asp?caid=1372&cid=2285 ) bu olay karşısında takındığı iddia edilen esnek tutum arasında bir bağlantı var mıdır?
Olay tekil ve basit görünmekle birlikte, iktidar ilişkileri ile bazı şirketlerin kendilerini yasaların üzerinde görmelerinin tipik bir örneğidir. Bakanlığın kayıt dışı ile mücadele konusundaki söylemleri bu olayla berhava olmuştur. Vatandaş kayıt dışı ihbar hattı olan Alo 170’i ararken dikkat etsin, bu hat bazı şirketler için işe yaramıyor.