26 Nisan 2010

Şu BDP’nin Çizgisi...

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ağırlıklı olarak Kürt yurttaşlarımızın partisi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ağırlıklı olarak Kürt yurttaşlarımızın partisi.
BDP, Meclis’te Anayasa değişiklikleri  tartışılır ve oylanırken ilginç bir çizgi izliyor. Onlara akıl vermeye, “Öyle değil şöyle yapın” demeye ne hakkım var ne de haddim. Ama ben de bu ülkenin bir yurttaşıyım ve Anayasa değişikliği gibi beni de dolaysız olarak etkileyecek çok önemli  bir konuda BDP’nin izlediği çizgiyi anlamaya çalışmak, neyi, neden yaptıklarını çözmeye çabalamak, tutumlarını sorgulamak hakkım olsa gerek.
Bunu, onların bu konudaki en küçük açıklamalarırnı bile titizlikle okuyarak; TRT 3’ün o bitip tükenmek bilmeyen Meclis yayınında BDP sözcülerini sabırla dinleyerek yapmaya çalıştım, çalışıyorum.
Gel gör ki sorularımı cevaplayabilmiş değilim. Belki benim kalın kafalılığımdandır, bilemem. Ama lafı gevelemeden söyleyeyim: Anlamadım; tutumlarında  kavrayamadığım bir incelik varsa çözemedim.
AKP’nin Anayasa değişikliklerini desteklemek için bazı koşullar ileri sürdüler. Ben de onların yerinde olsam, desteğimi benzeri koşullara, hatta daha fazlasına bağlardım. AKP’nin değişikliklerle ilgili herkesi dinler gibi yapıp, bildiğini okumasına ve BDP’ye çantada keklik gözüyle bakmasına itiraz ederdim.
Ama sonunda iş Meclis’te oylamaya gelince, önerinin kimden geldiğine bakmaz, önerinin ne olduğuna, kimi güldürüp, kimi üzeceğine, kimin  çıkarına ve yararına olacağına bakar ve o yönde oy kullanırdım.
BDP bu yolu yeğlemedi.
Olabilir. Bu tutuma katılabilir ya da katılmayız ama kararı biz değil, örgütlü bir yapının yetkili organı verir.
BDP bu değişikliklere destek vermeyeceğini açıkladı.
Peki sonra?
Medyada yer alan ve yalanlanmayan, reddedilmeyen haberlerin de doğruladığı gibi başlangıçta verdikleri karardan caydılar ve bazı kritik oylamalarda “beş kişilik” destek ekibi ile olumlu oy verdiler ve 330 oyluk kritik eşiğin aşılmasına katkıda bulundular.
Anayasa Mahkemesi'nin ve HSYK’nın yapısının değiştirilmesi gibi en kritik maddelerin oylamalarında ne gibi bir tutum alacakları şu anda bilinmiyor.
Ama tartışmaya çalıştığım zaten “Hangi madde kabul edilsin diye destek verdiniz, hangilerine vermediniz” sorusu değil.
Bir siyasi örgütün hele Anayasa değişikliği gibi çok yaşamsal bir konuda izleyeceği yolu ilkelerin belirlemesi gerektiğine inanırım.
Peki BDP’nin şu Anayasa değişikliği üstüne tutumunu belirleyen ilkeler nedir?
Haydi daha açık sorayım: Bir ilkeleri var mı?
Bu soruyu  soran çok kişi olduğunu biliyorum. Kürt sorununa duyarlı ve BDP’ye dostça bakan kişilerden söz ediyorum.
BDP’nin bize bir açıklama borcu olduğunu düşünüyorum...
*    *    *
Zorunlu bir not:
Bir kez daha ve umarım son kez bir mazeret tezkeresi yazacağım. Siz bu satırları okurken ben bir ameliyat masasında kendimi doktora teslim etmiş olacağım. Kırılan belkemiğimin tamiri için bu zorunluymuş. Basit ve küçük bir ameliyatmış. “Basit’i anladım da ameliyatın “küçük”ünü anlayamadım. Bakalım yaşayıp göreceğim. Bunları  eğer önümüzdeki bir kaç gün Tırmık yine aksarsa mazeretimi bilin diye yazıyorum. Haberiniz ola...

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"