Gördünüz mü şu bizim e-gazetemizin, T24’ün yaptığını?
Tamam meslek gereği bütün gazeteler gibi dünkü Taraf’ı ben de okudum. Şu sarsıcı “Balyoz Planı” haberini satır satır – eh, epey de ürpererek- okudum. İtiraf ediyorum. İçimden “Yok deve, bu kadarı da olmaz artık” diye geçirdim. Ancak Taraf’ın, haberini üç imza ile sunmasındaki ve imzalardan birinin kaynağı kırk kez kontrol etmeden haberleştirmeyecek kadar deneyimli Yasemin Çongar oluşundaki imayı da meslek diline tercüme ettiğimde “Haberin sağlamlığından emin olmasalardı kullanmazlardı” dedim.
Bir kez daha ürperdim.
Ama akşama doğru T24, haberin en önemli, en kilit kişisini konuşturmayı başardı. Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın kişisel e-mail adresinden yolladığı metni elime aldım; okudum. Bir daha, bir daha okudum. Ürküntüm korkuya dönüştü. O yüzden yazının başlığında “Anneee” dedim... Ben korkunca oldum bittim annemi çağırırım. Terzi Sadık’ın karısı Adalet hanımın Ödemiş Asri Mezarlığı'nda yattığını bile bile, beni korusun diye onu çağırdım.
Nasıl korkmam?
Dört yıldızlı rütbeye ulaşmış; 1. Ordu Komutanlığı yapmış, Batı Çalışma Grubu'nun başkanlığını yaptığını bizzat açıklamış, orgeneral Çetin Doğan, Balyoz Planı için “Yalan” demiyor, “Doğaldır; normaldir” diyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin böylesi plan ve senaryoları emir ve komuta zinciri içinde her zaman yaptığını söylüyor. “İç tehdit olarak değerlendirilen bölücü ve irticai gelişmelerin EMASYA (emniyet ve asayiş) planları çerçevesinde elbette ele alındığını” ifade ediyor...
Ama “ele alınan” ve “karara bağlanan”ları okuyunca duralıyorsunuz. Camiye konacak bomba, bu bombanın çok sayıda kişiyi öldürmek için değil, yaralamak için düzenlenmesi gerektiği, sonra öfkeli cami cemaatinin nereye nasıl yönlendirileceği, Ankara’da. İstanbul’da alçaktan uçacak savaş jetleri, askeri müdahale (yani darbe) ortamı yaratmak için inanılmaz derecede ayrıntılanmış hazırlıklar; 12 Eylül benzeri “temiz bir iş çıkarılması” öğütleri...
* * *
Hayır hayır,. Bu saatten sonra ve bu haberden sonra ve emekli orgeneral Çetin Doğan’ın e-mailindeki satırlardan sonra benden ciddi bir yorum beklemeyin.
Beceremem.
Becerebileceğim tek şey korkmak ve “Anneeee” demekten ibaret...
Anneeeeeee !..