01 Ocak 2019

Mutlu voltalar kardeşler, mutlu voltalar!..

2019 öncekinden daha zor ve zorlu bir yıl olacak

Biliyorum, yeni yıl arifesinde "mutlu, umutlu bir yıl" dilemek mesleğin yazılı olmayan bir kuralıdır.

Yazmadım.

Kural umurumda değil. Yazmadım...

Seçilmiş, dolayısıyla tartışılmaz bir dokunulmazlık kazanmış Leyla Güven hukukun ırzına geçme pahasına hapiste tutulurken mutlu bir yıl dilemeyi kendime yediremedim…

Bütün meslek yaşamları darbelere, vesayetin her türlüsüne itiraz ile geçmiş Ahmet Altan'ın, akranım Nazlı Ilıcak'ın darbe çağrısı yapmakla suçlanıp, ömür boyu hapse mahkum edilip Silivri'ye tıkıldığı bir ülkede mutlu yıllar dilemeyi kendime yediremedim.

Uydurma kanıtlar bile ortaya konamayan, on dört aydır iddianame yazılmayışı artık savcıların tembelliği ile değil, Reis ve tayfasının ilkel intikamcılığı ile belki açıklanabilecek olan Osman Kavala arkadaşımı hâlâ ve inatla hapiste tutan bir ülkede niye ve kime mutlu bir yıl dileyeyim ki?

Kürt siyasal hareketinin yetiştirdiği en parlak siyasetçilerden Selahattin Demirtaş'a rehin tutulduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde mutlu bir yıl dilemek yakışık alır mı?

Kandıra F Tipi Cezaevinde Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sırrı Süreyya Önder ve adlarını bilemediğim, Türk ve Kürt tutuklular, hükümlüler yatıyor. Onlar oradayken "mutlu yıllar dilemek"  de ne ola?

Neden içeri tıkıldığının "intikam"dan başka açıklaması olmayan Eren Erdem Silivri'de yatıyor ve mutlu yıllar ha?

Ülkemin dört bir köşesinde, kasabasında, kentinde, büyükkentinde, kadın ve erkek, genç ve yaşlı binlerce ve binlerce kardeşim, arkadaşım, yoldaşım, yurttaşım yatıyor. Hukuk'un ve adalet'in sefil bir iktidar tutkusuna kurban edildiği bir ülkede mutlu yıllar dilemek de nereden çıktı?

Barış, sadece barış istenen bir bildirinin altına  imza koyma "suçu"nu işleyen ülkenin yüzakı akademisyenlere hunharca kıyıldığı, hepsinin işsizliğe ve açlığa mahkum edildiği, yargıç karşısına çıkarılanlara duraksanmadan hapis cezaları verildiği, "hükmün açıklanmasını geri bırakmak" gibi bir hukuk zırvası ile sürekli bir devlet şantajına uğratıldığı bir ülkede kime ve niçin mutlu yıllar dilensin?

İlle bir yeni yıl dileğim olacaksa mizahın ısırgan diline sığınırım:

 - Mutlu voltalar kardeşler, mutlu voltalar...

*   *   *

Besbelli...

2019 öncekinden daha zor ve zorlu bir yıl olacak. Kapalı kapılar ardındaki kanlı ve kirli pazarlıklar istedikleri gibi sonuçlanırsa Suriye topraklarında savaş patlayacak; "tavukları tavuklarına karışanlar"ın birbirini öldürmesinin önü açılacak..

2002'de "Irak'ta savaşa hayır" diyerek salonlara sığmayan, alanları dolduranlara alkış tutanlar, bugün "Suriye'de savaşa hayır" diyenleri hapse tıkmaya hazırlanıyor.

Yeni yıl Marksistlerin, sosyalistlerin, komünistlerin, demokratların sesinin daha gür çıktığı; zulmün ve zorbalığın efendilerinin gücünün kırıldığı  bir yıl olsun.

Bu Tırmık da yaşlı ve yorgun bir gazetecinin yeni yıl yazısı olsun...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"