30 Ekim 2021

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayını “açıklamıyorum”

Anladığım kadarıyla birileri Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimini bir kez daha kazanması için kolları sıvamış…

Siz bu yazıyı mavra niyetine okuyacaksınız, biliyorum. Oysa değil. Bu son derece ciddi, zorlu bir “araştırmacı gazetecilik” çabasının ürünüdür.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı (CB) adayı üstüne ortalık allak bullak. Bu konuya açıklık getirerek “kıdemli haberci” sorumluluğumuzun gereğini yerine getiriyorum.

Yazıyı ona göre okuyun e mi?

*   *   *

Başlayalım.

Bir kere aday ben değilim.

Bu kesin.

Hasan Cemal’e ulaşamadım. Herhalde bir yerlerde sürtüyordur. Ama sürekli gezen, durmadan mavi yolculuk, yeşil yolculuk, pembe yolculuk halinde olan birinden CB olmaz, CB adayı da olmaz.

Onu geçelim.

Doğan Akın’a “Aday sen misin” diye sordum. Telefonda acı acı güldüğünü gördüm. “Yapma abi, T24 ile uğraşmaktan burnumu kaşıyacak halim yok. Üstüne bir de cumhurbaşkanlığı… Yok abi, mümkün değil” dedi.

Tamam. Onu da çizdim.

Murat Sabuncu’ya telefon ettim. “Şu Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı…” derken lafı ağzıma tıktı. “Öğrendin mi abi. Hemen söyle, hem haber yapayım, hem de bir söyleşi ayarlayayım” deyiverdi.

Anlaşıldı. Herif haberle yatıp haberle kalkan bir meslek manyağı. Teke oğlak doğurursa, ondan da CB adayı olur.

Onu da sildim.

Yakın çevremden başladım yavaş yavaş halkayı genişletiyor, aday olmayacakları eliyorum. Nitekim T24’ün kadınlı erkekli “editör tayfası”nı karşıma dizdim ve kestirmeden “Var mı içinizde Kılıçdaroğlu ile anlaşıp Cumhurbaşkanı adayı olan” diye sordum.

Hep birlikte pek güzel sırıttılar.

Tamam, onları da sildim.

T24 tayfasını elden geçiriyorum ya, birden aklıma geldi: Tuğrul Eryılmaz!

Telefon ettim. Açmadı. Herhalde yine mesane kazıtmaya gitmiştir. Ama Cihangir esnafından soruşturdum. “Adaylığı değil TC’nin cumhurbaşkanlığını  bile kabul etmez abi” dediler, “O şimdi Cihangir’in bağımsız bir devlet olarak kabul edilmesi için Birleşmiş Milletler’de kulis yapıyor. Ayrıca yabancıların Cihangir’e giriş çıkışı için vize istenmesi gibi başka bir uğraş içinde…

Anlaşıldı. Onu da sildim.

Yakın çevreden sonra uzak çevrede de bir iki tur attım. Hayır. Bizim taraftan CB adayı çıkmıyor besbelli.

*   *   *

Kılıçdaroğlu’nun CB adayı meselesini ilk ortaya atanlara döndüm.

Biri ekonomik analizlerini benim bile anlayabileceğim bir yalınlıkta anlatmasıyla ünlü bir meslektaş. Nedense /haberciliğe soyunuverdi ve duvara tosladı. Tahminime göre kendi adını Kılıçdarıoğlu’nun CB adayı olarak ortaya attırıp ünlü olmak isteyen biri ona iyi yutturmuş. “Kılıçdaroğlu beni İyi Parti ve Saadet Partisi liderlerine gönderdi” bile demiş.

Gözünüzün önüne getirin. Bir adam, İyi Parti ya da Saadet Partisi liderinin kapısını çalıyor, “Şey…. Beni Kemal  Kılıçdaroğlu bey gönderdi. Ben onun CB adayıyım. Size de haber vermemi istedi. Haberiniz olsun yani” filan gibi cümleler sıralıyor. Meral Akşener’in ve Saadet’in tonton amcasının o andaki yüzlerini görmek isterdim.

Amatör haberci yılmıyor, haberi “gıdım gıdım” aktarıyor. İkinci hamlede “Partilerden birinin üyesi filan değil. İlişkisi de yok. CEO’lık yapan biri. İş çevreleri iyi tanıyor” diyerek bir adım daha atıyor.

Üçüncü hamle olarak “Adayın soyadının ilk harf S, adının dördüncü harfi E” filan derse şaşırmayacağım.

Ama ciddiye de almayacağım.

*   *   *

Adaylığından söz edilen bir başka ekonomi alimi, gazetecilerin “Aday mısınız” sorusunu “Yooo, nereden çıkardınız” demek yerine “ "Ailede bir prensip kararı aldık. Siyaseten hiçbir şey söylemeyeceğiz" demeyi yeğlemiş. Bu adaylık kapısını aralık bırakmak anlamına mı geliyor bilemedim.. Böyle düşünenler çıkacaktır. Ben parlak akademik kariyerini bırakıp CB olmak istemeyeceğini düşündüm.

Ardından Kemal Dervişin, Süleyman Demirel rahmetlinin yeğeni İlhan Kesici’nin, Coca Cola imparatorlarından Muhtar Kent’in  filan  adları dolaştırıldı.

Anladığım kadarıyla birileri Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimini bir kez daha kazanması için kolları sıvamış…

Ayrıca bu telaşı anlamak zor değil. Çünkü CB seçimine çok az var. Şunun şurasında iki ay 2021’den, 12 ay 2022’den, 6-7 ay da 2023’den kaldı. Yani CB adayı bulmak çok acil(!).

Peki CB adayı belli olur, o aday seçimi de kazanırsa, parlamentoda da aynı başarı elde edilirse ne olacak? Yeni iktidar ne yapacak; AKP’nin bıraktığı mirasın yol açtığı “ağır hasar onarımı” için karşımıza ne gibi bir programla çıkacak?

Amaaaaaan, onu, o an gelince düşünürler. Şimdi önemli olan CB adayı…

*   *   *

Biliyorum, şimdi siz bu yazıyı mavra niyetine okudunuz.

Oysa bence çok değerli bir siyasal habercilik örneği verdim.

Gazetecinizin değerini bilin…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"