13 Şubat 2013

…Herkese Türk Denir (mi?)

Eğer yeni bir anayasamız olacaksa bunu Meclis’te grubu bulunan dört partinin uzlaşarak çıkaramayacağı galiba kesin

Eğer yeni bir anayasamız olacaksa bunu Meclis’te grubu bulunan  dört partinin  uzlaşarak çıkaramayacağı galiba kesin. 

Yeni anayasa gündeme geldiğinde kolları sıvayan çok sayıda sivil girişimin hazırladığı ve Meclis Başkanlığına ilettiği anayasa taslakları da galiba nafile bir çabanın ürünleri olarak tozlu raflarda yerlerini aldılar.

Şu anda ağır basan olasılık: AKP ile BDP arasındaki bir uzlaşmadan çıkacak “yeni” anayasa metninin referanduma sunulması. O referandumda kim “Evet”, kim “Yetmez ama evet” der; kim “I-ıh” demeyi yeğler; kim sandığa gitmeme kararına varır bilemem. Ancak varolan siyasal dengelere bakıp, siyasal güçleri tartarsak o referandumdan “Evet” oyu çıkması olasılığa hayli yüksek.

Bu nasıl bir Anayasa olacak; ne kadar BDP’nin “olmazsa olmaz”larını içerecek, ne kadar Tayyip Erdoğan’ın kişisel tutku ve düşlerine hizmet edecek bilemeyiz.

Ancak böyle bir uzlaşmadan çıkacak Anayasanın  yurttaşlık tanımında etnik vurgu olmayacağı, yani “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” diyen ünlü 66. maddenin yer almayacağı galiba belli.

CHP’de bu olasılığa karşı seslerin yükselmesi, kolların sıvanması hiç de şaşırtıcı değil.

Kılıçdaroğlu altını çize çize yeni Anayasa’da Türk milleti teriminin bulunması gerektiğini belirtti.

Yıllardır susan Baykal harekete geçti, CHP grubu olağanüstü ve basına kapalı toplandı ve Baykal konuştu. Konuşmanın özü özeti Anayasa’da “Türk milleti” teriminin ve vurgusunun mutlaka bulunması, bulunmazsa bunun anlamının ülkenin bölünmesi olacağından ibaretti.

T24’de bizim Hazal Özvarış’ın bu haftaki söyleşisinin konuğu Anayasa profesörü Süheyl Batum’un söylediklerini hatırlayın. Türklük ve ulus-devlet savunusu dışında dişe dokunur bir cümle bulamazsınız.

Sabrınız varsa ulusalcı dediğimiz çizgiyi savunan internet sitelerinde bir tur atın. Hepsinin ortak vurgusu (“korkusu” demek daha doğru) Anayasa’daki yurttaşlık tanımı.

Neredeyse bir histeriye dönüşmüş bu telaş niye?

Yurttaşlık tanımından etnik vurgu, yani “…Türk denir” ibaresi çıkarılırsa ne olur?

Tamam diyelim ki ben milli hisleri gelişmemiş, hatta dumura uğramış; üstüne üstlük Marksizmin  insanlığa ulusötesi bakan ideolojik çizgisi yüzünden iyiden iyiye başka uçlara savrulmuş biriyim.

Ama kendini sosyal demokrat, hatta solcu olarak tanımlayan, bundan asla vazgeçmeyen, “Kardeşim siz solcu molcu değilsiniz” diyenlere içtenlikle öfkelenen, bıkıp usanmadan “Biz hem solcuyuz hem ulusalcıyız, Atatürk milliyetçisiyiz” diyen CHP’lilerin bu telaşı niye?

Anayasa’da yurttaşlık tanımında Türk vurgusu bulunmazsa, herkese “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı” denirse ne olur ?

Ülke neden bölünür?

Bu soruya “Bölünür kardeşim, bölünür işte” gibi  abuk sabuk bir yanıt vermek yerine  gerekçesini ciddi ciddi açıklayabilecek bir babayiğit varsa ve bana anlatırsa pek memnun olacağım…

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"