03 Eylül 2013

Gerçek delik deşik ediliyor…

Sık kullanılan, o yüzden de epey yıpranmış ama değerini hiç, ama hiç yitirmemiş bir söz vardır: Savaşta önce gerçek vurulur!.. Suriye’de gerçek(ler) vurulmadı; yalan mermileri ile delik deşik edildi…

Sık kullanılan, o yüzden de epey yıpranmış ama değerini hiç, ama hiç yitirmemiş bir söz vardır: Savaşta önce gerçek vurulur!..

Suriye’de gerçek(ler) vurulmadı; yalan mermileri ile delik deşik edildi…

Dürya'da ve Türkiye’de Suriye’de sarin gazıyla öldürülen çoğu çocuk 1615 (kimi kaynaklara göre 635) insanla ilgili gerçek nasıl aranıyor?

Ya da aranıyor mu ?

O zehirli gazı kim attı? Katiller hangi kanattan?

Özgür Suriye Ordusu denen ve çoğunluğu gözü dönmüş çetelerden oluşanlar mı, yoksa daha baba Esed döneminde  benzer cankırımları gözünü kırpmadan işlemiş Baas diktatörlüğü mü ?

İğrenç bir haber kirliliği kolgeziyor ve evet, gerçek bir kerre, bin kerre daha öldürülüyor…

Dünyada da öyle ama, yazıyı uzatmamak için Türkiye ile sınırlı kalalım.

Birleşmiş Milletler denetçilerinin raporu henüz açıklanmadı. Raporun ayrıntıları için galiba bir hafta daha bekleyeceğiz.

Ancak AKP’nin tepeleri zehirli gazı Baas diktatörlüğünün kullandığından hiç kuşku duymuyor. AKP medyası da mesleğıin bir haberin doğruluğuna ilişkin açık seçik kurallarını  aklına bile getirmeden AKP tepelerinin değirmenlerine su taşıma çabasında.

Ama tersi de var. Siyasal pusulasını "AKP ne diyorsa tersi, kimi destekliyorsa öteki" önkabülü üstüne kurmuş kesimler de zehirli gazı ÖSO kısaltmasıyla anılan Özgür Suriye Ordusunun kullandığından kesinlikle emin.

Ülkedeki gitgide keskinleşen kamplaşma "Suriye’de zehirli gazı kim kullandı" sorusunda bile ortaya çıkıyor ve gerçeği aramak nafile bir çaba, beyhude bir arayış olarak algılanıyor.

Üstelik at izinin it izine karıştığı bir olay ve alan üstüne konuşuyoruz.

Zehirli gazı Baas diktatörlüğünün kullandığı kanısında AKP tepeleri yalnız değil, ABD dışişleri bakanından İngiltere Başbakanına en iyi istihbarata ulaşma imkanını elinde tutanlar da bu yargılarını kesin bir dille açıklıyorlar.

Zehirli gazı Baas rejiminin kullanmış olmasını gönülden dileyen medya da  bu demecleri gerçekin kanıtlanışı olarak önümüze koyuyor.

Olan da elbet gerçek’e oluyor.

Keza Suriye reimini desteklediği bilinen Rusya’da Dışişleri Bakanı, ABD gizli servisinin kendilerine bazı haritalar gösterdiğini ve zehirli gazla ilgili  herhangi bir kanıt sunmadıklarını söyleyiveriyor. Yetmiyor, Putin, reddedilmesi güç bir akıl yürütme ile konuşuyor ve soruyor:  Esed iç savaşı hemen hemen kazanmışken niye zehirli gaz kullansın ki ? Mantıklı soru değil mi ? Ama Putin’in söylediği ne kadar doğru acep? Esed sahiden de içsavaşı kazanmak üzere miydi ?

Ama bukadar ince öeleyip sık dokumaya gerek yok. AKP destekli ÖSO’ya vurmak isteyen medya Putin’in sözlerini gerçeğin kanıtlanışı olarak önümüze seriyor.

Olan da tabii gerçek’e oluyor.

*    *    *

Cevap bekleyen ve doğrulanması, kontrol edilmesi hemen hemen olanaksız iddialar havada uçuşuyor.

Örneğin bir haber: Aydınlık gazetesinden Mehmet Yuva BM denetçileri ile Şam’da kaldıkları otelde 30 Ağustos günü konuşmuş. Yuva’nın haberine göre BM denetçileri şu sorulara yanıt arıyormuş:

1. Kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen bölge, Duma, Raybin, Ayn Torma, Maaddamiya semtlerini kapsıyor. Suriye Ordusu ile terör grupları arasında yoğun çatışmaların sürdüğü ve yapılaşmanın hemen hemen bulunmadığı bu bölgede o kadar çocuk ne arıyor?

2. Bölgeye kimyasal başlık taşıyan füze fırlatıldıysa, kimyasal saldırıdan neden Suriye Ordusu askerleri ve teröristler etkilenmedi?

3. BM heyeti üyeleri, ölen çocukların bazılarının aileleriyle görüştü. Aileleler, çocuklarının öldürülmesinin üzerinden çok geçmeden olay yerine gittiklerini bildirdi. Çocukları öldüren kimyasal silah nasıl oldu da aileleri etkilemedi?

4. Çocuklar başka bir yerde, kapalı bir alanda herhangi bir kimyasal madde ile öldürülmüş ve cesetleri Doğu Guta'ya bırakılmış olabilir mi?

5. Çocuklara herhangi bir madde enjekte edilmiş olabilir mi?

6. Suriye Ordusu'nun attığı iddia edilen kimyasal silah diğer canlılara zarar vermiş mi?

Bunlar çok ciddi sorular. Ancak zehirli gazın Baas rejimi tarafından kullanıldığından –nedense- yüzde yüz emin olan kesimler haberi de, soruları da anında reddediyorlar.

Sebep ?

Haber Aydınlık gazetesinin ve Aydınlık gazetesi Baas diktatörlüğü gibi askeri diktatörlükleri destekleyen sapkın bir ideolojik çizginin organı…

Gerçek böyle mi aranır ?

Ya da böyle aranırsa gerçeğe ulaşılabilir mi ?

*    *    *

Peki ben hangi yanı tutuyorum ?

Ya da beni geçin; T24 hangi yanı tutuyor?

Başından beri Suriye konusunu ele alan T24 yorumcularının yazdıklarına, haberlerdeki tercihlere bakınca öğünerek söyleyebilirim:

Biz gerçek’ten yanayız.

Henüz ne olduğu tam olarak anlaşılmamış olan gerçekten yana…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"