24 Haziran 2011

Bir Gün Yamyamistan’da...

Bir gün Yamyamistan yurttaşlarından Ogi, kendisini dinleyenlere “İnsan eti yemek...


Kısa bir yazı olacak (umarım).
Evet, tıpkı başlıktaki gibi...
Bir gün Yamyamistan yurttaşlarından Ogi, kendisini dinleyenlere “İnsan eti yemek bir insanlık suçudur. Yamyamistan halkı olarak bu utançtan, bu çağ dışı uygulamadan kendimizi kurtarmalıyız” dedi.
Yamyamistan savcıları derhal “Kurulu düzeni tehlikeye atacak söz ve davranışlar” başlıklı yasa (=kanun) maddesine dayanarak o sözlerin sahibi hakkında soruşturma başlattılar. Mahkeme kararı ile Ogi tutuklandı ve hapishaneye kondu. Kısa süre sonra da yargıç karşısına çıkarıldı.
Yargıç, Ogi’ye, söz konusu sözleri söyleyip söylemediğini sordu. Ogi duraksamadan “Evet, o sözleri söyledim” dedi, “Çünkü insan bir başka insanın eti ile beslenemez. Bu bir insanlık suçu olur...”
Avukatlar konuştu, bilirkişiler rapor verdi, tanıklar dinlendi, savcılar “esas hakkında mütalaalarını” okudu. 
Son duruşma günü yargıç kararını açıkladı:
- Yamyamistan yurttaşı Ogi’nin insan eti yemenin insanlığa aykırı olduğunu söylediği sanığın itirafı, tanıkların ifadeleri ve bilirkişi raporlarıyla kesinlik kazanmıştır. Yamyamistan yasalarına göre bu sözler cezayı gerektiren ağır bir suçtur. Bu nedenle Ogi’nin bir yıl dokuz ay (on yıl dokuz ay, bin yıl dokuz ay) hapis cezasına çarptırılmasına, Kabile Meclisi toplantılarına katılma hakkının elinden alınmasına karar verilmiştir...
Ogi kararı sakince dinledikten sonra sakin bir sesle sordu:
- Sayın yargıç bu yaptığınız nedir?
Yargıç aynı sükûnetle cevap verdi:
- Bu yasayı uygulamaktır, Ogi. Benim görevim kimseden emir almadan, etki altında kalmadan yasaları, sadece yasaları uygulamaktır. 
Ogi yine sordu:
- Peki ya hukuk, ya adalet?
Yargıç yine cevap verdi:
- Yasa ne diyorsa hukuk da, adalet de odur... 
Ogi son defa sordu:
- Emin misiniz sayın yargıç?
Yargıç omuz silkti:
- Hayır değilim. Ama mecburum...
*    *    *
Ben İstanbul Hukuk Fakültesine girdiğimde “Hukuk Başlangıcı” dersinin hocası Profesör Orhan Münir Çağıl’dı. İlk derste koca anfiyi dolduran bizleri süzdü ve şöyle dedi:
- Bütün bir yıl boyunca bu derste öğreneceğiniz aslında tek cümledir. Şöyle: Yasalar hukuku yaralıyorsa yasalara değil hukuka uyulmalıdır; hukuk adaleti yaralıyorsa hukuka değil adalete uyulmalıdır. 
Hocam, çoktan öteki dünyaya göçtüğünüzü düşünüyorum. Beni daha ilk derste bütün yaşamım boyunca yargı erkinde olup bitenleri doğru anlayıp anlayıp doğru değerlendirmemi sağlayacak bir bilgi ile donattınız.
Nur içinde yatın...

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"