08 Şubat 2012

40 Günlük Suskunluk...

... Devletin Uludere’de gökten düşen bomba olup kendi yurttaşlarını...


Bebekler için “Kırkı çıktı” diye konuşulur.
Peki ölüler için?
Devletin Uludere’de gökten düşen bomba olup kendi yurttaşlarını, olup bitene bakılırsa “alenen ve taammüden” öldürdüğü günün üstünden kırk gün geçti.
Uludere’de yok edilenlerin kırkı çıktı...
Daha kaç kırk gün susabilirsiniz?
Yoksa toplumsal belleğin unutkanlığına sığınıp “hep susmak” hesabında mısınız?
Bizi oyalamaya çabaladığınızın farkında değiliz filan mı sanıyorsunuz?
Ha bre Uludere’ye birileri gidiyor. Son olarak Meclis Alt Komisyonu üyeleri gitti.  Köylülere sorular soruyorlar, bildiğimiz, defalarca okuduğumuz cevapları bir de onlar alıyorlar ve Ankara’ya dönüyorlar.
Ha bre alt düzey komutanlar, idareciler konuşuyor. Şırnak’taki komutan, Şırnak’taki vali filan gibi...
Hepsi boynunu büküp farklı sözcüklerle aynı cevabı  veriyorlar: Emir Ankara’dan geldi!

Herhalde kalabalık bir yurttaş grubunu yok etme emri Şebinkarahisar kaymakamı ya da Şereflikoçhisar belediye başkanından gelmeyecekti.
Baştan beri belli değil miydi bu? 
“Vurun o Kürtleri, yok edin” emri tabii Ankara’dan geldi...
Eeee?
Öyleyse: Konuş Ankara!

Dört yıldızlı general misin; “Benim askerim, benim komutanlarım” diye serenatlar söyleyen Başbakan mısın; “Madem dışarda özgürlük yok, içerdeyim diye niye şikayet ediyorsun” diyen, diyebilen İçişleri Bakanı mısın; “MİT’i saydamlaştırma” iddialarında bir müsteşar mısın bilemem.
Bildiğim söylediğimdir: Konuş Ankara! 
Kırk gündür susuyorsun. Daha kaç kırk gün susacaksın; daha kaç kırk gün susabileceksin?
Heron dediğin insansız hava araçları mı, yoksa o araçlardan aldığı görüntülere bakıp karar verenler mi daha insansız artık belli olsun.
Ama konuş ki belli olsun.
Siz o dört saatlık görüntüleri, 10  günlük istihbarat bilgilerini çözüp, yorumlayıp katilleri saptayamıyorsanız, verin o görüntüleri televizyonlara, verin o raporları gazetelere... 
Verin ve biz kırk dakikada size katilleri söyleyelim...
Bu kadar açık seçik, bu kadar göz göre göre, bu kadar raporlu, görüntülü, tanıklı, kanıtlı bir suçun faiillerini ortaya çıkarmak kırk gün sürer mi?

Konuş Ankara...
Sustukça sus üstünde kalıyor.
Yoksa suç üstünde olduğu için mi susuyorsun...
Peki daha kaç kırk gün susacaksın? 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"