25 Mayıs 2021

27 yıl bitti, 3 yıl daha var

27 yıldır, İlhan Çomak yurdum hapishanelerinden birinden ötekine konarak volta atıyor ve yazıyor, yazıyor, yazıyor

Şiir ve düzyazı kitapları: Gitmeler Çiçek Kurusu (2004), Açık Deniz ( 2007), Günaydın Yerüzü (2011), Kedilerin Yazdığı İlahi (2014), Bir Sabah Yürüdüm (2017), Yağmur Dersleri (2017), Dicle'nin Günlüğü (2017), Geldim Sana (2019). Karınca Yuvasını Dağıtmamak (2021)

Şiirlerinin çevrildiği diller: İngilizce, Norveççe, Rusça, Galce

Üye olduğu örgütler: Türkiye Pen, Norveç Pen, Kürt Pen, Galler Pen.Türkiye Yazarlar Sendikası

Ödülleri: Galler Pen Cymru yaşam boyu onur üyesi. 2019 Sennur Sezer şiir ve öykü ödülü

* * *

Şimdi bu yazıyı okuyan ve okumayan herkese bir soru:

Sizce bunca şiir ve şiir tadında düzyazı kitapları üretmiş bu yazar şu anda nerededir?

Çoğunuz bilemedi. Kesinlikle eminim, çoğunuz bilemedi.

Bu yazar 27 yıldır hapishanededir.

1994'de kara ünlü Devlet Güvenlik mahkemesi (DGM) tarafından kesilen ömür boyu hapis cezasının bitmesine yürürlükteki İnfaz Yasası'na göre daha üç yıl vardır.

Adı: İlhan Çomak'tır.

* * *

Ülkesinin ve dünyanın şiir sanatının yüzakı, öğüncü Nazım Hikmet'i toplam 14 yıl 6 ay hapiste tutan, bir başka yüzakı ve öğüncü, Sabahattin Ali'yi kafasını taşla ezilerek öldürten bu ülkede, İlhan Çomak adlı gencecik bir Kürt delikanlı 1994'de İstanbul Üniversitesi Coğrafya Fakültesi öğrencisi iken polis tarafından gözaltına alındı. Burada anlatamayacağım kadar ağır işkencelerle kendisine polisin yazdığı "ifadeler" imzalatıldı.

Bir örnek, sadece bir örnek. Çomak birbirinden yüzlerce kilometre uzaktaki yerlerde aynı gün, hatta aynı saatlerde orman yangınları çıkararak terör eylemleri yapmıştı.

Polis bir fezleke düzenledi ve DGM savcılığına yolladı. Hukuk eğitimi görmüş olması gereken bir DGM savcısı polisin yolladığı fezlekenin tepesine "İddianame" yazdı, altına imzasını ve mührünü bastı, DGM'ye yolladı. DGM yargıçları da İlhan Çomak'ı idam cezasına mahkum etti. O sıralarda AB'ye girme heveslisi Türkiye parlamentosu idam cezasını iptal edince, ceza da ömürboyu hapse çevrildi.

O gün bugündür, 27 yıldır, İlhan Çomak yurdum hapishanelerinden birinden ötekine konarak volta atıyor ve yazıyor, yazıyor, yazıyor.

Yazmak onun yaşamla bağı oldu ve o yazılarda güçlü bir yaşam direnci onun kaleminden bizlere ulaştı.

(Parantez açıyorum: Bunaldığım, çok bunaldığım, siyasal kirlenmenin boğuntusunda bilgisayarın başına bile oturamadığım günlerden bir gün İlhan Çomak'ın kitaplarından biri, "Kedilerin Yazdığı İlahi" elime geçti. Bir gecede ve soluksuz okudum. Sabah boğuntumu yenmiş, bu ülkede yaşamı daha yaşanır kılmak mücadelesine karınca kararınca katkı sunmak üzere yeniden bilgisayar başına oturmuştum. İlhan Çomak'a minnettarlığımı ifade edecek sözcükler aramış ve bulamamıştım. Bulduklarım bana yavan gelmişti. Bugün de öyle… Parantezi kapatıyorum)

* * *

Osman Kavala, HDP'li kadın ve erkek siyasetçiler, Diyarbakır'ın seçilmiş Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Kars'ın seçilmiş belediye Başkanı Ayhan Bilgen, halkın hakkını, hukukunu savunma suçunu defalarca işleyen Selçuk Kozağaçlı, adları buraya sığmayacak Türk ve Kürt, kadın ve erkek gencecik meslektaşlarım hapisteler.

Bu yazı "Onlar üstüne çok yazıldı çizildi, bir de İlhan Çomak var. Unutmayın" demek için yazılmadı.

Hayır…

En azılılarından bir mafya şefinin özel yasalar çıkarılarak serbest bırakıldığı, bir başkasının TV dizisi gibi videolar yayınladığı, siyasetle mafyanın içiçe geçmişliği sadece bu işlerle ilgilenen kulağı delik siyasetçiler ile gazetecilerin değil, artık ülkenin en ücra köşesindeki yurttaşın bile öğrendiği bu "utanç gerçeği"ni, Aydın Engin adlı sıradan bir yurttaşın öfkesini ve utancını dile getirmek için yazıldı…

Size gelince…

Bir İlhan Çomak kitabı edinip okumaya ne dersiniz?

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim