20 Nisan 2020

18 -19 Nisan ses kayıtları

"Süleyman’a söyleyin hemen bir genelge yayınlasın. Belediyelerin ekmek dağıtımı yasaklanmıştır. Hele bedava dağıtılması çok yasaklanmıştır. Dağıtanlar ve dağıtmış olanlar hakkında soruşturma başlatılmıştır, desin…"

Kimden geldiğini bilmediğim bazı ses kayıtları dün akşam saatlerinde bana ulaştı. Konuyu bile tam anlamadım ama belki de önemli bir şeydir düşüncesiyle okurlarla paylaşma gereği duydum.

Yani günahı vebali boynuma…

* * *

- Sayın vekilim selamünaleyküm…

- Ve aleykümselam da sesinden çıkaramadım, kimsin?

- Aşk olsun sayın vekilim. Seçim zamanı hep yanıbaşındaydım ya… Abdülkadir ben, Abdülkadir…

- Haaaa, Abdülkadir. Tamam tamam… Buyur…

- Şimdi sayın vekilim, bizim burda belediye bedava ekmek dağıtmaya başladı.

- Bedava?

- Evet bedava sayın vekilim ve bizim pirinç, bulgur dağıtmamıza benzemiyor. Herkese veriliyor vekilim. Bilhassa fakir semtlere yükleniyorlar…

- Deme yav? Çok iyi be… Yani çok fena be demek istedim. N’apalım diyorsun, Abdülkerim?

- Abdülkadir sayın vekilim, Abdülkadir…

- Evet evet, ben de öyle demek istedim zaten. Peki ne yapalım diyorsun Abdülkadir ?

- Valla bence bizim Reis’e haber vermelisiniz sayın vekilim…

- Sen ne diyon oğlum? Bizim Reis’e ulaşmak mümkün değil. Yüzünü bile görmedim aylardır. Yani televizyonda gördüm o kadar… Yani ben ulaşamam valla… Ama istersen sen şu iletişim şeysi var başkanlığın, oraya filan bir telefon et hele. Belki onlar yardımcı olur Abdülkerim.

- Abdülkadir sayın vekilim, Abdülkadir…

* * *

- Alo başkanlığın iletişim şeysi mi?

- Evet, santral burası buyrun?

- Şimdi hanım gardeşim, ben Abdülkadir. Partimizin, bizim burdaki mahalle sorumlusu, sonra Twitter görevlisiyim yani. Benim acilen başkanlan görüşmem lâzım. Hayati biliyon mu? O kadar acil yani…

- Bizim iletişim şeysinin başkanıyla mı?

- Başkanla başkanla… Başkanın bizzat kendisiyle…

- Valla bizim başkan En Başkan’ın yanında şimdi. Telefon bağlamayın diye talimat da verdiydi. Siz bana ne olduğunu söyleyin, ben de ona…

- Olmaz hanım kardeşim, zinhar olmaz. Bu memleket meselesi biliyon mu? Benim mutlaka görüşmem yazım. Bak, aksi takdirde mesulü sen olursun gardeşim. Yani kendini yakma… O kadar mühim yani mesele…

- Tamam bir deneyeceğim. Siz hattan ayrılmayın Abdülkerim bey…

- Abdülkadir…

* * *

- Başkanım hatta bizim şeylerden, hani muhalifler trol diyor ya onlardan biri var. Mutlaka başkanla konuşmam lâzım, mesele hayati diyor. Laf anlatamadım. Çok mühimmiş…

- Kızım nerede olduğumu biliyorsun. En Başkan’ımızn huzurundayım şimdi. Sana ne dedim ben?

- Biliyorum efendim ama laf anlatamadım adama…

- Bak öyle her arayana bağlamak olmaz… Efendim? Hayır, efendim. Hayati ise de farketmez… Yani hepsi öyle derler bilmiyor musun? Hayatiymiş…

* * *

- Neymiş yav başkan, ne oluyor böyle?

- Önemli değil En Başkan’ım… Bzim santral kızın münasebetsizliği yani. Biri görüşmek istiyormuş ve mesele hayati diye ısrar ediyormuş da…

- Ver bakayım şu telefonu bana… Nasıl olsa sohbet ediyoruz burda. Yani adamın gönlünü alalım bari… Aloooo… Buyrun ben En Başkan

- Amanin, soluğum kesildi… En Başkan he mi? En Başkan’ım ben Abdülkadir. Şey telefondaki sensin değil mi essahtan?

- Tamam tamam benim. Hayrola… Ortalığı birbirine katıyorsun Abdülkerim.

- Abdülkadir En Başkan’ım ama sen Abdülkerim diyorsan o da uyar bana… Şimdi En Başkan’ım, şundan aradım. En Başkan’ım burada belediye ekmeği bedeva dağıtıyor. Millet de bayram ediyor. Bir görsen nasıl bayram yani….

- Nerde Konya’da mı?

- Yok.

- Gaziantep?

- Yok.

- Kayseri?

- Yok En Başkan’ım, burda, burda bizim burda. Yani hani Mersin var ya?

- Mersin’de? Onların belediyesinin marifeti he mi?

- He En Başkan’ım, onların belediyesinin…

- Yav bu paralel devlet demek be… Devletin paraleli olur mu?

- Valla En Başkan’ım paraleli mi bilmem ama millet bayram ediyor burda. Yani yani paraleli derken biz terelelli oluyoruz burda biliyon mu? -

- Bilmem mi… Tamam kapat sen. Bir çaresini buluruz Abdülkerim…

- Abdülkadir En Başkan’ım, Abdülkadir…

* * *

- Süleyman’a söyleyin hemen bir genelge yayınlasın. Belediyelerin ekmek dağıtımı yasaklanmıştır. Hele bedava dağıtılması çok yasaklanmıştır. Dağıtanlar ve dağıtmış olanlar hakkında soruşturma başlatılmıştır, desin…

- Hemen bildiriyorum En Başkan’ım. Şey… Yasaklama sizin talimatınızla mı olmuş olsun En Başkan’ım?

- Evet… Dur dur… Öyle yapmayalım. Ekmeğin bedava dağıtımı yasaklanıyor değil mi? Beni karıştırmayın, Süleyman imzalı genelge ile yapılsın.

- Tamam En Başkan’ım, Allah sizi başımızdan eksik etmesin… 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"