Seksenlerin sonu, 90'ların başıydı , televizyonun hayatımıza egemen olduğu yıllardı ve İtalya'da 'Tutti Frutti ' (Bütün meyveler) adlı program ortalığı kasmış kavurmuştu. İtalyanlar bu show programının gösterilmesini sakıncalı bulanlar ve bulmayanlar olarak ikiye ayrılmış, gelenekçilerle yenilikçiler birbirine girmişti, birbirinden güzel kızların iştah açıcı meyve kıvamında açtıkları göğüsleri, popoları dini bütün Katolikleri çileden çıkarmıştı ...

Şaşırtıcı olan tabii ki İtalyanların birbirine düşmesi değil, program Türkiye'de de yayınlanmaya başladığında Türklerin tam birlik bütünlük halinde 'Tutti Frutti'yi memnun mesut seyretmeleriydi, Katolikleri birbirine düşüren görüntüler Müslümanları pek yadırgatmamış, fazla bir karşı ses çıkmamıştı...

Dindarlığın bu topraklarda çokça şekilsel yaşandığı, günün anlam ve önemine göre biçimlendiğini hemen her gün yine yeni yeniden görürken Morgan Freeman'lı THY reklamı bunu iyice gözümüze soktu...

THY , Super Bowl için tanıtım 'yüzü’ olarak Morgan Freeman'ı seçince (ki bu kamuoyuna THY'nin yeni yüzü olarak yansıdı) aklıma, o güvenilir babacan görüntüsü ile hayatımıza kattığı filmler kadar 'sen de mi Brutus' dedirten üvey torunuyla ilişkisi olduğu haberleri de geldi.

'Miss Daisy'nin Şoförü'nün, 'Şimdi ya da Asla'daki o sağlam dostun, 'Milyonluk Bebek'in bilge hocasının, esaretin bedelini ailesinde yaşamış, köle olan büyük dedelerini katliamda kaybetmiş, bize 'İnancın Hikâyesini'ni anlatan, ruhun, bedenin serüvenini sorgulayan, dizi başlıklarından biri 'Kötülük Neden var' olan Freeman'ın üvey torunu ile ilişki yaşadığı haberlerini unutmak mümkün mü ?

National Enquierer dergisinin 2009 yılı kaynaklı haberine göre Morgan Freeman, 27 yaşındaki üvey torunu D'Dena Hines ile ilişki yaşamaya, kız henüz 17 yaşındayken içkili bir gecenin ardından başlamış. Aktörün el ele film galalarında göründüğü Hines, Freeman'ın eski eşi Jeanette Bradshaw'ın torunu.

Ancak Hines, Freeman ile ikinci eşi Myrna Colley-Lee tarafından büyütülmüş, kimlik künyesinde Freeman'ın torunu olarak geçiyor, yani üvey torunu ama elinde büyümüş, dede olarak onu bilmiş...

Aktörün 25 yıllık eşi Lee'den boşanması da çeşitli gazete haberlerinde bu ilişkiye bağlanıyor.

D'Dena Hines'ın 2015 yılında Manhattan'da Washington Heights'de yaşadığı apartmanın önünde ölü bulunması ile 'ensest' iddiaları yine gündeme gelmişti, hem de aralarında Independet'ın da bulunduğu birçok saygın yayın organı tarafından... Hines'in ölümü için de iddialar çeşitliydi, eski sevgilisinin bıçakladığı da yazıldı, şeytan çıkarma töreninde öldürülüp cesedinin oturduğu apartmanın önüne bırakıldığı da...

Şimdi mesele tabii ki koskoca Morgan Freeman'ı gazete haberlerine hapsetmek, zengin yüzü, tok sesi ile bize taşıdığı onca hikâyeyi, emeği unutmak değil, ama Woody Allen bunca yıl lanetlenmişken, Polanski neredeyse Avrupa sınırları içinde yaşatılmıyorken, THY'nin teklif götürdüğü aktörün siciline bakmaması mümkün mü?

Niyetim bir iddiayı suçlamaya çevirmek de değil ama sözcüklere bile tahammülü olmayanların , bir tweet'e kızıp linç girişiminde bulunan Atatürk Havalimanı çalışanlarının, daimi bir hedef tahtası inşası mesaisi içinde olan muhafazakâr basınımızın bu iddiaları görmezden gelmelerini, ahlak meselesinin çoktan gündemden çıkmış olmasına mı bağlamalıyız?

Yoksa bu topraklar dedeleri tarafından hayatları karartılan çocukların ülkesi olduğu için 'olay' olağan mı kabul ediliyor?