07 Aralık 2013

Yozgat’ta L’Ete İndien...

‘Uzak İhtimal’de büyük kent (İstanbul) fonunda gündelik hayatlara dalarken, ön plana farklı dinlerin karşılaşıp anlaşması temasını koyan Mahmut Coşkun, bu kez daha serbest vezin bir film yapıyor.

YOZGAT BLUES

 

 

Yönetmen: Mahmut Fazıl Coşkun

Senaryo: Tarık Tufan

Görüntü: Barış Özbiçer

Oyuncular: Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer, Kevork Malikyan, Nadir Sarıbacak.

Öğretmen Yavuz, belediye kurslarında öğretmenlik yaparken, AVM’lerde Fransızca şarkı söyleyip zaman zaman peruk takan kendine özgü, cins bir adamdır. Babasını yeni kaybetmiştir ve biraz şaşkındır. Kursta karşısına büyük mağazalarda kasiyerlik ve marketlerde ürün tanıtımı yapan delişmen Neşe çıkar. Bir iş teklifiyle birlikte Yozgat’a giderler.  Orada bir kulüpte söyler (hem de L’Ete İndien! -Joe Dassin’in unutulmaz şarkısı!).

‘Uzak İhtimal’de büyük kent (İstanbul) fonunda gündelik hayatlara dalarken, ön plana farklı dinlerin karşılaşıp anlaşması temasını koyan Mahmut Coşkun, bu kez daha serbest vezin bir film yapıyor. İki marjinalin karşılaşıp birlikte olmaları ve büyük kentten Yozgat’ın temsil ettiği taşraya taşınmaları, yönetmene ülkenin siyasal, sınıfsal ve kültürel yapısına genel ve özgün bir bakış atma fırsatı getiriyor.

Coşkun bir kez daha bizi ters köşeye yatırıyor: tümüyle özgün ve yenilikçi kişilikler, durumlar, diyaloglar yaratarak... Filmi ‘Uzak İhtimal’den birazcık daha az etkili görünüyorsa, bu o filmin ‘ciddi’ mesajının yerini bu kez uçuk bir mizahın almasından. Ama prensipte Mahmut Fazıl Coşkun’a bağladığımız umutlar aynen sürüyor. Haydi bakalım!...

Yazarın Diğer Yazıları

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

Belki tüm zamanların en kanlı Türk filmi

Tümüyle sadizm ve sado-mazoşizm duygusu sinmiş "Barda 2", belki tüm zamanların en kanlı Türk filmi olmaya adaydır. Bu kıyımdan kurtulan pek azdır. Böyle bir filmin bir kadının elinden çıkması kendi başına bir olaydır bence...

"
"