14 Aralık 2013

Türk kadınları, Rus kadınları...

Uğur Yücel’in üçüncü filmi, dördüncü ve sonuncusu olan Benim Dünyam’dan sonra gösterime çıkıyor. Galiba gerçekten ‘soğukları beklediler!’...

SOĞUK

   

 

Yönetim ve senaryo: Uğur Yücel

Oyuncular: Cenk Medet Alibeyoğlu, Ahmet Rıfat Şungar, Valeria Skorokhodova, Yulia Vanyukova, Yulia Erenler, Ezgi Mola, Şebnem Bozoklu, Rıza Sönmez

Yapım: TMC Film

 

Uğur Yücel’in üçüncü filmi, dördüncü ve sonuncusu olan Benim Dünyam’dan  sonra gösterime çıkıyor. Galiba gerçekten ‘soğukları beklediler!’...

Film görünürde Ali Özgentürk’ün Karadeniz’de geçen Balalayka adlı güzel filmini hatırlatıyor. Yine de hayli farklı yerlerde duruyorlar.

Demiryolu emekçisinin kiralık katil olan delifişek kardeşi ise yeni evlenmiştir, ama güzel karısıyla iktidarsızlık sorunu yaşamakta, çareyi tümüyle erkeksi gece eğlencelerinde ve Rus kadınlarında aramaktadır. Onun da yolu İrina ile kesişecek ve trajedi kaçınılmaz olacaktır. İrina’nın ülkesine dönme zamanı gelir, ama sürprizler birbirini kovalar. Bu haşin erkekler dünyasında kadınların yok sayılması, ezilmesi ve kıyılması adeta bir kaderdir.

Peki ama hangisi daha bahtsızdır? Erkeğinin eli eline değemeyen ve sevgi yerine hakaret ve şiddet gören yeni gelin mi? Bebeğini tek başına doğurmak zorunda kalan terkedilmiş anne mi? Yoksa bilip tanımadıkları yakın, ama ayni ölçüde uzak bir kültürde asıl kurban olmaya doğru giden o gamsız ve sempatik Rus kadınları mı?                

Film konusundan da anlaşıldığı gibi, ülkemizdeki kadın ve kadına şiddet teması üzerinde görkemli bir parabol sayılabilir. Ve bunu yaparken, bizim kadınlarımızın yanı sıra yabancı kadınlar işin içine giriyor. Elbette kadına bakış temel sorundur ve bunun yerlisi-yabancısı pek fark etmiyor. Hatta böylesi bir öykü daha etkileyici, çünkü kadın-erkek ikileminin yanı sıra kültürel bir zıtlaşma da söz konusu. Ve Müslüman-Türk bir toplumla Ortodoks-Slav bir toplumun arasında zaten haliyle var olan çelişki, kadına bakışın eklenmesiyle daha da dramatikleşiyor.

Belki filmin biraz temposuz olması bir kusur. Ama bu, çarpıcı bir kültür çatışması ve kadına karşı şiddet eleştirisi filmi. Oyuncuları da gayet iyi. Hiç tanımadığımız  Cenk Medet Alibeyoğlu (dizilerden mi geliyor?) ve gayet iyi tanıdığımız Ahmet Rıfat Şungar, filmin erkek cephesini güvenceye alıyorlar. Güzel ve yetenekli Rus kadınların da Valeria Skorokhodova, Yulia Vanyukova, Yulia Erenler görevlerini yerine getirirken, bizim kadınlarda ise çile çekmek Ezgi Mola’yla Şebnem Bozoklu’ya düşüyor, Yılın düzeyli yerli filmlerinden...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Aksiyon sinemasında çekici ve modern bir zirve

'Avcı Kraven'de pek uyum sağlamayan, karmaşık ve biraz zıt motifler olduğunu biliyorum. Ama belki bu filmin gücünü oluşturan asıl öge. Bunca tema içinde böylesine çekici bir filme ulaşmak... Kolay olabilir mi?

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

"
"