08 Şubat 2022

Şerifi kim vurdu, niye vurdu?

Film, diziye göre biraz özetlenmiş olsa da, başta Roger Ebert sütunu yazarı olmak üzere, o ukala eleştirmenleri değil, gerçek sinema sevdalılarını haklı çıkaracak bir yapım

AFFEDİLMEYEN

X X X

(The Unforgivable)

Yönetmen: Nora Fingscheidt
Senaryo: Peter Craig, Hillary Seitz, Courtenay Miles
Görüntü: Guillermo Navarro
Müzik: David Fleming, Hans Zimmer
Oyuncular: Sandra Bullock, Vincent d'Onofrio, Viola Davis, Jon Bernthal, Linda Emond, Richard Thomas, Emma Nelson, Will Pullen, Aisling Franciosi

Amerikan filmi, 2021

Netflix'te gösterilen bu film nedense ilgimi çekti. Belki baş oyuncusu olan ve yıllardır görmediğimiz Sandra Bullock'u özlediğim için... Gerçekten de şu kısır dönemde, hem sinema, hem de özel platformlar eski ve unutulmuş oyunculara öylesine sık yer verir oldular ki... Ne iyi...

Film, kimilerinin alayla yazdığı gibi sanki ünlü bir kovboy şarkısının adıdır: "I Shot the Sherif - Şerifi Vurdum". Gerçekten de hikâyenin kahramanı Ruth Slater, Seattle kentinde yerel şerifi vurup öldürmüş, bunun için tam 20 yıl hapiste yatmış ve sonunda çıkmıştır. Ama bu 'çıkış' kontrollüdür ve peşindeki siyahi memur sürekli olarak ona ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini hatırlatmaktadır, haftalık buluşmalarda...

Ruth artık hayata küsmüş, suratı gülmeyi unutmuş bir hüzün makinesidir sanki... Yine de iki iş birden bularak ayakta kalmayı dener. Bir yandan bir balıkhanede çalışır, öte yandan hapiste başladığı marangozluk işini pratikte uygulamaya başlar. En çok istediği şey ise hapse girdiğinde beş yaşında olan kız kardeşi Katherine, kısa adıyla Kate'i yeniden görmektir.

Ama bu kolay olmaz. Çünkü olaydan sonra kızı evlat edinen aile buna izin vermez. O ailenin de aynı yaşta bir kızları vardır ve piyano çalan romantik Kate, üvey kardeşiyle çok iyi dost olmuştur.

Öte yandan, öldürülen polisin iki oğlu da yıllar sonra babalarının serbest bırakılan katilini cezalandırmanın peşindedir. Özellikle biri... Tüm bu olaylar, bizlere bir kez daha son dönemin ABD damgalı filmlerinin tipik dekorunu getirir: Amerikan taşrasının kendine özgü uğursuzluğu!..

Kendi adıma, bu temelde polisiye filmi ilgi ve merakla izledim. Hele finale doğru giderek artan ve sonunda tam bir şok içeren çözümüyle... Kara-film türünü en çok bu sürprizleriyle sevmez miyiz? Ama baktım da imdb'de kesin bir ayrım var: Ünlü eleştirmenler filmi tam anlamıyla harcamışlar, buna karşılık sinemaseverler çok beğenmişler. Hem de nasıl överek ve birbirinden yüksek puanlar vererek... Bu arada o eleştirmenlere de iyice yüklenmişler. Ben kendimi hep eleştirmenlerden çok gerçek sinefil seyircinin arasında gördüğüm için, elbette onlara katıldım!..

Evet, Alman kadın yönetmen Nora Fingscheidt işin altından iyi kalkmış. Film boyunca makyajsız yüzünde kederi sanki somutlaştıran Sandra Bullock'u çok beğendim. İyi bir dönüş filmi çekmiş, yapımcılığı da yüklenerek... Yan rollerde Viola Davis, Vincent d'Onofrio gibi olgun oyuncular, gençlerdeyse özellikle Katie'de Aisling Franciosi ve kardeşi Emily'de Emma Nelson da çok iyiler.

Sonuç olarak, Sally Wainwright adlı yazarın ödüllü bir mini TV dizisinden uyarlanmış bu film, diziye göre biraz özetlenmiş olsa da, başta Roger Ebert sütunu yazarı olmak üzere (filme sadece yarım yıldız vermiş!) o ukala eleştirmenleri değil, gerçek sinema sevdalılarını haklı çıkaracak bir yapım. Görmeye çalışın derim.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

Belki tüm zamanların en kanlı Türk filmi

Tümüyle sadizm ve sado-mazoşizm duygusu sinmiş "Barda 2", belki tüm zamanların en kanlı Türk filmi olmaya adaydır. Bu kıyımdan kurtulan pek azdır. Böyle bir filmin bir kadının elinden çıkması kendi başına bir olaydır bence...

"
"