Bu ilginç film, adına orman yangını dediğimiz, ABD’nin çok çektiği, ama bizim de tüm Akdeniz ülkeleri gibi sık sık yaşadığımız bir büyük doğa olayına ve onun temsil ettiği felakete adanmış. Bir yan olay, bir dekor olarak değil, tümüyle ana konusu olarak...

2007 yılında açılan film, Arizona eyaletinin Prescott kentinde başlıyor. ABD yasalarına göre eyaletler-üstü bir organizasyon olan itfaiye kurumunun yerel, yani oranın belediyesine bağlı bir birimi de var. Ve bunlar canla-başla çalışan iddialı ve enerjik bir grup.

Ama yasa onların ‘Hotshot’ denen birinci sınıf itfaiyeci olmalarına, dolayısıyla meslekte yükselmelerine fırsat tanımıyor. Başlarındaki deneyimli Eric Marsh, belediye başkanıyla konuşup onun onayıyla gruba yeni elemanlar alıyor. Ve ekibi bu zor işte müthiş bir inatla çalıştırıyor ve eğitiyor.

Sonuçta adı Granit Dağı Birliği olan, gözünü daldan-budaktan sakınmayan, yürekli ve cesur bir takım doğuyor. Bunlar çeşitli yangınlarda çok başarılı oluyor.

Ta ki 2013’de, Amerikan tarihinde Yarney Dağı Yangını diye bilinen korkunç doğa olayıyla karşılaşıncaya dek...

Film aslında Amerikan tarzı bir başarı öyküsü. Ve temelde “çalış, sen de başarırsın!” formülüne dayanıyor. Ama o denli basit değil. Öncelikle tümüyle yaşanmış, orman raporlarına dayanan gerçek olayları anlatıyor.

Sonra bu doğal felaket çok ikna edici biçimde ele alınıp gösteriliyor. Bir yandan kalabalık ekibin en azından yarım düzine kadarı aileleriyle, kişisel sorunlaryla tanıyıp yakınlık duyduğumuz kişilere dönüşüyor.

Ayrıca teknik olarak olayın kendisi de inandırıcı ve de ürkütücü biçimde veriliyor. Yangının inanılmaz bir hızla büyümesi, alevlerin birden çevreyi sarıvermesi. Ve insanları yutması. Allah korusun!

Film ayrıca bu konuda çok şey öğretiyor. Ve müthiş bir doğa sevgisi ve bilgisi sunuyor. Örneğin yaklaşan bir yangından korunma teknikleri (Ama nereye kadar?). Bir büyük yayılmayı önlemek için aradaki bir bölüm ağacın bizzat itfaiye tarafından yakılması yöntemi.

Ve yine gerçek bir olay: ekibin bir keresinde çok yaşlı bir anıt-ağacı korumak için gösterdiği çaba ve geliştirdiği teknoloji. Görmelere değer!...

Kalabalık ekip içinde özlediğimiz Josh Brolin, Jeff Bridges, Miles Teller gibi oyuncuları doya doya izliyoruz. Taylor Kitsch, Geoff Stults, Alex Russell, Thad Luckinbill, Ben Hardy gibi yenilerle birlikte...

Belki en büyük özlem gidermeyi ise Jennifer Connelly ile yaşıyoruz. Aslında tümüyle bir erkekler filmi olan yapımda, Eric Marsh’ın eşi Amanda olarak... Akıl Oyunları veya Sisler Evi’nin 48 yaşındaki (1970 doğumlu) unutulmaz oyuncusuna “Nerelerdeydin?” diye sormamak imkansız!...

Yine çok özlediğimiz Andie McDowell’a ise bunu soramıyoruz. Rolü öylesine küçük ve önemsiz ki...

Özcan Deniz'in filmi Orta Koltuk'ta

Özcan Deniz’in yeni filmi, gerilim türündeki ilk çalışması olan Öteki Tarafda bu haftanın filmlerinden...Ama onu bugün bir başka yerde, Orta Koltuk adlı Sinema sitesinde yazdım.

Bu, dostum Nusret Şen’in 2015’den beri başında olduğu bir sinemasever sitesi. Benden bunu duyurmak için yardım istedi, arada sırada yazmamı önerdi. Onu kıramadım, ilk yazım bugün çıkıyor. Arada yine yazacağım.

Ve sevgili t24 yöneticilerinin onayını alarak, bunu buradan duyuruyorum. İlk yazı olduğu için...Yani hep öyle olmayacak!...

Ama, üstelik farklı bir alanda uzmanlaşmış, yani ‘rakip olmayan’ bir siteyi ve ömür adanmış bir çabayı duyurmak da sağduyunun gereği değil mi?

Sitenin girişi ise şöyle: [email protected]