28 Ağustos 2015

Laptop’ta yaratılan müziğin öyküsü

Aşkın Ritmi, Zac Efron’un başı çektiği bir kadro tarafından oynanan sıkı bir gençlik filmi

AŞKIN RİTMİ  (We Are Your Friends)  X  X  X

Yönetmen: Max Joseph
Senaryo: M. Joseph, Meaghan Oppenheimer
Görüntü: Brett Pawlak
Oyuncular: Zac Efron, Wes Bentley, Emily Ratajkowski, Jonny Weston, Shiloh Fernandez, Alex Shaffer, Jon Bernthal, Alicia Coppola/Amerikan filmi

 

 

Müzikal türde artık eskinin o klasik müzikalleri veya ünlü sahne müzikallerinin sinema uyarlamaları pek yok. Onun yerini giderek modern gençlik müzikalleri alıyor. Günümüzün türlü-çeşitli müzik akımlarına olduğu kadar, gençlerin artık CD’den veya radyodan müzik dinleme alışkanlıklarına radikal biçimde meydan okuyan teknoloji kullanımlarına da dayanan...

Aşkın Ritmi bizlere günümüz Los Angelesin’den dört kişilik bir arkadaş grubunun öyküsünü anlatıyor. Cole, Mason, Ollie ve Squirrel, hepsi müzik hastası ve bu yolla para da kazanmayı uman, ama başaramayan dört genç adamdır. Hollywood yakınlarında müzik veya DJ’lik yapmaya çabalar, ama sonunda bir emlak firmasında çalışmak zorunda  kalırlar.

Gerçi bu sayede örneğin Cole kazandığı parayla bir ayakkabı  kutusunu doldurmayı başarır (politik espri yapmıyorum: inanmazsanız görün!). Ama firmanın aslında nasıl bir hırsızlık şirketi olduğunu anlayınca vazgeçerler!..

Bir kulüp işleten ve Cole’e DJ’lik fırsatı tanıyan James, fıstık sevgilisi Sophie’yi delikanlıya kaptırır gibi olur. Ama böylesine hızlı ve amansız bir rekabetin yaşandığı  bu garip dünyada, başarı da aşk da kolay ulaşılır şeyler değildir.

Bu sempatik film, son derece hızlı ve yüzeysel gözüken anlatımının ardında önemli şeyler söylüyor. ABD denen refah toplumunun zirvesini simgeleyen bu coğrafyada, gençlerin ancak içki, uyuşturucu ve seksle hayata direnmeleri aklın alacağı şey mi? Bu gençlere hiç bir ideal, gerçek bir kültür, otantik bir yaşam sevinci verememiş mi bu toplum?

O kadar ukalalık istemezseniz, yine de ilginç şeyler bulacaksınız. Örneğin artık klasik DJ’lik de değil, ama Fransızca bir sözcükle ‘asamblaj’ denen (birleştirme, toplama) yöntemle kendine özgü bir ritm, bir uslup, bir gece eğlencesi yaratmak zorunda olan Cole ve onun temsil ettiği tüm bir kuşak. Benim kişisel müzik zevkime hiç uygun değil (bizler hala melodiye tutkun, güzel bir şarkıyı klasik sayıp ömür boyu dinleyen kuşaklarız!)

Ama yine de ben, Cole’un temsil ettiği o ‘yaratıcı DJ’ tiplemesini çok ilginç buldum. Ve özellikle finalde o devasa kitleyi büyülemesine bayıldım!... Gençlerin haydi  haydi seveceğini beklersem... Haksız mı olurum?

Yine Tom Cruise havasındaki Zac Efron’un başı çektiği bir kadro tarafından oynanan sıkı bir gençlik filmi.

 

Uçuk müzisyenler CIA’ye karşı...

 

AMERICAN  ULTRA   X  X  X

Yönetmen: Nima Nourizadeh
Senaryo: Max Landis
Görüntü: Michael Bonvillain
Müzik: Marcelo Zarvos
Oyuncular: Jesse Eisenberg, Kristen Stewart, Topher Grace, Connie Britton, Walton Goggins, John Leguizamo, Bill Pullman, Tony Hale/Amerikan filmi

 

 

Özelikle internet sitelerindeki çelişkili ve genelde hayli kötü eleştirilere karşın, ben kendi adıma bu filmi eğlenceli, yaratıcı ve son derece dinamik buldum.

Bir çizgi romandarn alınmışa benzeyen, ama aslında (son jeneriklerdeki canlandırma sahnelerine karşın) öyle olmayan film, bir tür siyasal/ bilimkurgusal fantezi gibi duruyor. Ön planda, ikisi de kendini içki ve uyuşturucuya vermiş, hayatları kaymış bir modern Amerikan çifti var.

Özellikle erkek, yani Mike Howell, kendini marifetli bir maymunun baş rolde olduğu bir çizgi-roman yazmaya vermiş, sık sık panik atak geçiren sorunlu bir genç. Sevgilisi Phoebe daha dengeli ve çifti o çekip çeviriyor.

Sonra birden CIA’ye atlıyoruz. Ve bu ünlü örgütün içindeki tartışmalara geçiyoruz. Özellikle kadın ajan Victoria ve azılı rakibi gözüken Adrian.

Ama kısa zamanda hikayenin olağanüstü ve fantastik yanları ortaya çıkıyor. Ve anlaşılıyor ki Mike kurum tarafından eğitilmiş, belleği bir ölçüde silinmiş, buna karşın özel yetenekler kazandırılmış bir ajandır. Victoria’nın kurum içindeki entrikalarda baş güvencesidir. Ama tüm bunları öğrenmek ve de sonunda hayatta kalabilmek için oldukça uğraşmaları gerekecektir.

Film absürd’e ulaşan hikayesini bir çizgi-roman mantığıyla, deli-dolu bir aksiyon biçiminde anlatmayı seçiyor. Ve bunda da birölçüde başarılı oluyor. Bu dur-durak bilmeyen seürvende kimin kim olup ne yaptığı önemli değil...Tipik Amerikan gençliğini temsil eden bir çiftin, onca filmden bildiğimiz CİA ve ardındaki derin devletle savaşımı bu....Amansız, sert, ölümcül..Ama ayni ölçüde enerjik ve hayli de komik..

Daha önce de bizim göremediğimiz Adventureland’de birlikte oynayan ve kimyaları tutmuş gözüken Jesse Eisenberg- Kristen Stewart ikilisi yine yeterince iyiler. Uzun zamandır görmediğimiz Bill Pullman ve David Leguizimo’yu ya da Nashville dizisinden tanıdığımız Connie Britton’u bulmak da hoş...

Sanırım özellikle gençlerin seveceği bir film...

 

YARIN: KOD ADI: UNCLE, KAÇIŞ YOK ve ŞEYTANIN GÖZLERİ

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Kürt sorunu üzerine eski bir yazım

Her gün gözünü ölüm haberleriyle açan bir toplumda, bizim şehitlerimizin onlu sayılarda, onların ölümlerininse yüzlü sayılarda olmasını bize bir teselli diye sunuyorsunuz. Yarın onlarınkiler binlere, bizimkilerse yüzlere tırmandığında da aynı şeyi mi yapacaksınız?

Popüler bir Marvel serisinin sonuncu filmi

Venom: Son Dans filminde aile, üstün zekâ canavarları yener. Böylece filmin bu bölümleri biraz komediye kayar. Kara komedi de denilebilecek...

Atamızın biraz gölgede kalmış bir yanını keşfetmek

Ertan Saban belki Mustafa Kemal’i en iyi canlandıran oyuncumuz olmayabilir. Ama ona öylesine bir canlılık, öylesine bir ‘halkın içinden olma’ özelliği getirir ki... Helal olsun!.. Sanki Ata’mızı bizlere farklı bir boyutla, daha da sevdirir

"
"