26 Ağustos 2021

Çöken bir yönetimin yeni hedefi: Genco Erkal

Genco Erkal’a üstelik 2016’dan kalma iki eskimiş tweet nedeniyle 4 yıl 8 ay hapis isteyen savcı kimdir, bilmiyorum. Ama bu tür insanların adı hukuk ve adalet olan bir sistemin içinde var olması büyük bir talihsizlik.

Pazartesi günkü yazımda şu ülkede zirveye çıkıp da yönetimlerin gazabına uğramamış hemen hiç bir has sanatçı olmadığını yazmış ve kimi örnekler vermiştim. Hemen ardından yeni bir saldırı geldi. Yine gerçekten de çok büyük bir oyuncuya yönelik... 83 yaşında, tiyatromuzun devlerinden, has Atatürkçü Genco Erkal’a karşı...

Ne tuhaf... Bir zamanlar bu tür sanatçılara her şeye karşın biraz saygı gösterilir, göstermelik de olsa örneğin Devlet Sanatçısı unvanı verilirdi. Şimdi nerede!.. Ne onlar verir, ne de zaten verseler de bizimkiler alır... Ama Allah'tan hemen ciddi protestolar yükseldi. Belki en hazini dün T24’te okuduğunuz gibi Fazıl Say’dan gelen görkemli çığlık olan...

Ve yine ne rastlantıdır ki bu olayın olduğu gün (Salı günü) büyük tiyatro insanı Dikmen Gürün, Cumhuriyet’te “Tiyatroya adanmış bir yaşam: GENCO” başlıklı yazısıyla muhteşem bir Genco övgünamesi yazdı. Eline sağlık…

Ben ayrıca Genco’nun sinemadaki unutulmaz rollerine de değinmek istedim. 1970’lerden itibaren sadece 6 sinema filmi. Ama ne filmler!... Ali Özgentürk’ün At, Zeki Ökten’in Faize Hücum, Erden Kıral’ın Hakkari’de Bir Mevsim, Fehmi Yaşar’ın –tek filmi olan- Camdan Kalp... Sonraları bir Ben Hopkins, bir de Çağan Irmak filmi. Ayrıca da Bir Delinin Hatıra Defteri, Keşanlı Ali Destanı gibi ünlü oyunlarının TV filmleri. Kimileri benim 100 Yılın 100 Türk Filmi kitabıma girmiş filmler. Ve hemen hepsi de ona festivallerde ödül getirmiş olan...

Genco Erkal’a üstelik 2016’dan kalma iki eskimiş tweet nedeniyle 4 yıl 8 ay hapis isteyen savcı kimdir, bilmiyorum. Ama bu tür insanların adı hukuk ve adalet olan bir sistemin içinde var olması büyük bir talihsizlik. Bu ülke bu kadarını hak etmiyor. Ve bu büyük adaletsizlikler, hangi partiden, hangi görüşten olurlarsa olsun, vicdan sahibi herkesi tedirgin ediyor.

Ve sanatçı şöyle diyor: “Paylaşımlarımda hakaret yoktur. Hiçbir zaman da olmadı. İddianame kabul edilirse, mahkemede sadece kendimi değil, başta Cumhuriyet’in temel değerleri olmak üzere doğayı, demokrasiyi, insan özgürlüğünü savunacağım. Bana bu fırsatı verdikleri için teşekkür ediyorum.” İşte has bir sanatçıya son derece yakışan, cesur ve onurlu sözler...

Eskiler olsa “İnşallah başlarına Genco kadar taş düşsün!” derlerdi. Ben de öyle mi yapsam? Aklımdan çok daha ağır şeyler söylemek geçse de!  Ne diyeyim, umarım şu garabet dünyada herkes layığını bulur...

Yazarın Diğer Yazıları

Aksiyon sinemasında çekici ve modern bir zirve

'Avcı Kraven'de pek uyum sağlamayan, karmaşık ve biraz zıt motifler olduğunu biliyorum. Ama belki bu filmin gücünü oluşturan asıl öge. Bunca tema içinde böylesine çekici bir filme ulaşmak... Kolay olabilir mi?

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

"
"