05 Ekim 2020

Bülent Bey'in resimleri, viski ve Ferzan Özpetek

Ve sonunda edebiyat, gerçek edebiyat... İşte size bir roman: Bir Nefes Gibi

Evet, okuma - yazma ve sizlere rapor etme çabam sürüyor. Galiba beni çok yoran son kitabımla ilişkili uğraşlarımdan bir parçacık uzaklaşmak için...

İşte en son elime geçen üç kitap. Ne kadar farklı, ne değişik dünyalara el atıyorlar, göreceksiniz.

Öncelikle gerçek burjuvalarımızdan Eczacıbaşı ailesinin saygın bireyi Bülent Eczacıbaşı'ndan dev bir albüm - kitap: Yoldan - On the Road adlı bir fotoğraf albümü. Bu İş Bankası yayını Bülent beyin yıllar boyu yaptığı sayısız yolculukta bizzat çektiği fotoğraflardan oluşuyor.

Bülent beyin bu yanı pek bilinmiyordu. Amcası Şakir Eczacıbaşı'nın sinemanın yanısıra temel tutkusuydu bu... Aynı zamanda bize her yıl düzenli biçimde sunduğu ve bu alanın bizdeki ünlü isimlerine ayrılmış bol resimli albümleri gibi. Ki onlar hâlâ evimizin bir köşesinde eski birer anı gibi dururlar.

Bülent bey bu merakını tümüyle amcasına mı borçluydu? Sanmıyorum, çünkü yakından tanıma onuruna eriştiğim babası Nejat Eczacıbaşı'nın da tam bir kültür insanı olduğunu biliyorum.  

Tümüyle özgün biçimde oluşmuş...

Bülent beyin albümü, 20 kadar ülkeye yapılmış gezilere dayanıyor. Ki aralarında Türkiye'nin ve bilinen Avrupa ülkelerinin dışında Mısır, Hindistan, Laos, Vietnam, Tayland, Myanman, Tanzanya gibileri de var. Ve albüm 8 bölüm + bir epilog'dan oluşuyor.

Resimlere baştan sona belli bir estetik egemen. O doğa ve denizden yakalanan anlık görünümler, o ışık oyunları, o birçok ırktan insan yüzleri, çocuk, emekçi, kadın birliktelikleri... Bülent bey de her fotoğrafçının yakalamak istediklerini aramış ve bunca gezi sayesinde çokluk bulmuş.

Ama albüm ülkeleri izlemiyor. Tam tersine, özgür biçimde planlanmış. Bölümlere veya genel akışa belli temalar mı egemen olmuş? Tam olarak öyle de değil. Yine de genelde böyle bir kaygı var.

Bülent beyin albümü içerikten biçime, klasikten moderne, somuttan soyuta özgürce oluşturulmuş görünümüyle insanı şaşırtıyor. Ve gerçekten bakılmayı hak ediyor.

Nejat Eczacıbaşı ve Faruk Şüyün'le...

Viski severler beri gelsin!..

Şimdi de bir içki kitabı. Alanın iki büyük adı Mehmet Yalçın ve Teoman Hünal tarafından yazılmış A'dan Z'ye Viski adlı kitabın 1994'ten beri yapılan üçüncü basımı (Gusto Kitapları).

Önce şunu söyleyeyim, viskiyi hiç sevmem ve içmem, içemem. Tıpkı rakı gibi ona karşı da bir tür alerjim vardır. Ama nedense en çok kitap da onların üzerine yazılıyor!.. Şarap üzerine de var ama kendi adıma birer votka, cin ve konyak kitabını merakla bekliyorum!

Ama bu kitap öylesine özenli bir çalışma ki... Kuşe kağıda basılmış, ciltli, bol resim içeren kitap bize komple bir viski tarihi sunuyor; dünyada ve bizde... İngiltere, İskoçya, İrlanda, ABD ve Kanada viskilerini ayrı ayrı tanıtarak bize ithal edilen tam 72 seçme markanın tadım notlarını vererek... Viski İçme Adabı, Viski ve Gastronomi, Yatırım Olarak Viski gibi bölümlerle birlikte... Bu içkiyi tanımak isteyenler kaçırmasın...

 

Ve Ferzan'dan bir roman

Ve sonunda edebiyat, gerçek edebiyat... İşte size bir roman: Bir Nefes Gibi (Can). Yazarı "Türko - İtalyan" yönetmen Ferzan Özpetek...

Ferzan'ı gerçekten severim. O daha İtalya'ya gidip yerleşmeden, burada tanışmıştık. Bu nedenle hep yükselen kariyerini merakla ve ilgiyle izledim. Onu hep bir Türk olarak gördüm, filmlerini bizim saydım. Böylece örneğin ilk filmi Hamam benim 100 Yılın 100 Türk Filmi kitabıma girdi. Onar yıllık eleştiri derlemelerinde de onun filmleri hep kişisel listelerimde yer buldu. En son yeni çıkan Dünyaya Açılan Sinemamız ve Yeni Bir Kuşak: Türk Sineması 2010 - 2020 kitabımda da görülebileceği gibi...

Ayrıca, pek yayılmadı ama bilenler bilir; çok yakın zamanda ona ağır ve adi bir eleştiri getiren bir sinema sitesine karşı onu savundum, hem de öfkeyle... 

Ama tüm bunlar onun kısa (158 sayfalık) romanını beğenmemi getirmiyor ve gerektirmiyor. Yine Roma ve İstanbul arasında geçen, kimi filmlerinden çıkıp gelen yüzeysel kişilerle anlatmaya çalıştığı bu iki kızkardeş hikâyesi hiç işlemiyor, oturmuyor ve edebi bir keyif vermiyor.

Diyeceksiniz ki ama bu aralar çok gözde... İtalya'da hem bir sinema, hem de (galiba) bir edebiyat ödülü aldı... Valla, onun herhangi bir ülkede veya zamanda alabileceği herhangi bir sinema ödülüne her zaman eyvallah!.. Ama yine de bu kitaba benden yeşil ışık yok!..

Ferzan Özpetek'le - 1985

Yazarın Diğer Yazıları

ABD'deki hayali bir savaşın korkunçluğu tam şu günlere denk düşüyor

Dünyamızın savaş denen korkunç olaya sayısız ülkede esir düştüğü şugünlerde, bu film önemli bir eleştiri sayılabilir

Bir korku klasiğinin ilk günlerine dönüş

Bu türü sevenler ve özlemiş olanlar için iyi bir seyirlik sayılabilir

Hindu kültüründen gelen kendine özgü bir kitle filmi

Karşımızda gerçekten hayli değişik bir film var. Hem anlattıkları; hem anlatma biçimleriyle...