Şubat ayının Kitap Fuarı’ndan kısa zaman sonra ikinci kez Ankara’ya gittim. Bu kez 2430. bölge Ankara Anıttepe Rotary'nin yıllık toplantısı için...
İlk kez 2014 yılının İzmir toplantısında tanıdığım bu kurum, bilindiği gibi, uzun yıllardır dünyada ve sonra Türkiye’de önemli toplumsal misyonlar yüklenen bir kuruluş. Alanlarında başarı kazanmış kişilerin, ülkesini gerçekten seven iş adamlarının ve her türden sorumlu aydınların katıldığı örgüt, kendisini genel anlamda hayır işlerine adamış. Dünya çapında açlığa, hastalıklara, cahilliğe, eğitimsizliğe, kadın ve çocuk sorunlarına en ciddi biçimde yaklaşan önemli sosyal projeleri var.
Ben sonradan Antalya, Mersin, Ankara kentlerinde de bu yardım ve sorumluluk alma isteğine tanık oldum. Ve onların her davetine koşmayı görev bildim.
ROFİFE’nin 10. yılı
Bu kez, sinemaya da yardım elini uzatıp dünya çapında düzenledikleri Uluslararası Kısa Film Festivali- ROFİFE’nin 10. yılı için gittim. Gerçi filmleri izleyip seçen jürilerin içinde değildim. Ama bu törende bulunmak büyük bir zevkti. Ve bana hem rotaryenler, hem de Ankara üzerine çok şey öğretti.
İlk gece Çankaya üniversitesinde görkemli bir koro konseri dinledik. Avni Anıl’dan Erol Sayan’a, Zeki Müren’den Yusuf Nalkesen’e birkaç seçme bestecinin eserlerini okuyan 40 kişilik amatör bir koro. Aralarında ikisi de iyi müzisyen Dündar-Suzan Kıncal dostlarımız da bulunan, Bekir Sıtkı Güven yönetiminde ve Bülbül Aşıkmış Güle adını taşıyan Meclis-i Meşk konseri.
Üniversitelilerle buluşmak
Son geceyse ödül töreni vardı. Bu kez başkentin bir diğer iddialı eğitim kurumu olan Başkent Üniversitesi’nde.... Orada sabah öğrencilerle buluşmuş ve çok değerli hocaları, İletişim Fakültesi bölüm başkanı Hale Künüçen’le birlikte güzel bir söyleşi de yapmıştım.
Ödül töreni de hayli sempatik oldu. Genç Türkler ve dünyadan kimi sanatçılar gelip dört dalda (belgesel kurmaca, canlandırma, deneysel) ödüllerini çokluk bu yılın ‘guvernörü’ Serdar Ünlü’nün elinden aldılar. Kendi alanlarında başarılı bir avuç sanatçıya onur ödülleri verildi: değerli oyuncular Cezmi Baskın ve Tamer Levent’e... Genç TV oyuncusu Serhat Kılıç ise başarı ödülü aldı.
Onur ödülü için sağlık sorunları nedeniyle gelemeyen sevgili Filiz Akın’ın ödülünü ben aldım. Onu filmlerinin afişleri önünde bir küçük konserle de andık. Ayrıca bana da ayni ödülü lütfedip verdiler.
Ankara Kalesi’nin değişmeyen büyüsü
Arada bu yılın Rofife komitesi başkanı rotaryen Öztuna Norman’ın tam bir standup’a dönüşen sunuşu, Atilla Kaban’ın nostalji yüklü konseri gibi hoşluklar da vardı.
Ankara gezilerimizse harikaydı. Yıllar sonra hızla değişip betonlaşan ve bu konuda İstanbul’u bile arkada bırakmış gözüken kentte, değişmeyen sayılı semtlerin başında gelen Ankara kalesine çıkıp dolaşmak başlıbaşına bir zevkti.
Yıllardır göremeyip özlediğimiz Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni, yeni açılan özel Erimtan Sanat ve Arkeoloji Müzesi’ni büyük bir keyifle gezdik; o dar yollarda atan kentin yüreğine kulak verdik; tezgahlarda hala varolan el emeğinin o güzelim eserlerine ilgiyle baktık. Bir kenti sadece betonuyla ölçüp tüm işleri bunu çoğaltmak olan zavallıların asla anlayamayacakları bir olay...
Görkemli bir satranç müzesi
Ama en güzeli yine Kale içinde ve birkaç kez gezdiğimiz Rahmi Koç müzesinin tam karşısında olup yeni yapılan ayni vitrinde... (Ama tümüyle eski Ankara tarzı olan) binalarına yerleşen Satranç Müzesi oldu.
Rotaryen çift Akın ve Birten Gökyay’ın 2013 tarihinde kurdukları Gökyay Vakfı’na ait bu müze, alanında dünyanın en önemlisi sayılıyor. Dünyaca ünlü Guinness rekorlar kitabının da 2012 tarihinde onayladığı gibi...
Müzede harika satranç takımları var...
Akın bey bu alana çok eskiden merak sarmış. Ve 1975’den itibaren tüm dünyayı gezerek, aralarında metalden ahşaba, kemikten fildişine, mermerden keçeye, oniksten balık kemiğine her türlü malzemeden yapılmış, 105 ülkeden alınmış ve birçok kültürü temsil eden takımlar bulunan eşsiz bir koleksiyon kurmuş.
Guinness ödül verdiğinde 412 satranç takımı varmış. Bugünse sayı 660’a yükselmiş!...Tüm gerçek koleksiyoncular gibi Gökyay’lar da bu işe gönül vermişler ve bir servet yatırmışlar. Tutkularının peşinden giden tüm insanlar gibi, onlara da ne mutlu!..
Bu müzeyi de kesinlikle sağlık veriyorum. Satranç meraklısı olmasanız bile (aynen benim gibi!) bayılacaksınız. Çünkü gerçek güzellik sınır ve merak tanımıyor.
Değişmez dostlarımız
Ankara’da Rotary’den artık değişmez dostlarımız olan Güner ve Nagehan İnci’yle buluşmak, hemen tüm yemeklerde birlikte olmak ve Ankara’yı onların eşliğinde gezmek çok keyifliydi. Üniversite eğitiminin aslarından Dr. Şükran Akpınar da sağolsun, bizi arabasıyla hayli dolaştırdı.
Yine baştan beri tanıdığımız, tüm sanatçı Rotary dostlarından ve de ROFİFE’den sorumlu olan Burcu Şenkal’a da ayrı bir selam!....
Değişmez dostlarımız
Ankara’da Rotary’den artık değişmez dostlarımız olan Güner ve Nagehan İnci’yle buluşmak, hemen tüm yemeklerde birlikte olmak ve Ankara’yı onların eşliğinde gezmek çok keyifliydi. Üniversite eğitiminin aslarından Dr. Şükran Akpınar da sağolsun, bizi arabasıyla hayli dolaştırdı.
Yine baştan beri tanıdığımız, tüm sanatçı Rotary dostlarından ve de ROFİFE’den sorumlu olan Burcu Şenkal’a da ayrı bir selam!....