SOYGUN X X X
(Good Time)
Yönetmen: Benny ve Josh Safdie Kardeşler
Senaryo: Ronald Bronstein, Josh Safdie
Görüntü: Sean Price Williams
Müzik: Daniel Lopatin
Oyuncular: Robert Pattinson, Benny Safdie, Jennifer Jason Leigh, Barkhad Abdi,Taliah Webster
Amerikan filmi
|
Birçok kısa veya belgesel filmden sonra, en son (göremediğimiz) Heaeven Knows What’la (2014) çıkış yapan Safdie Kardeşler, sinemanın yeni Coen Kardeşler’i olabilir mi?
Yabancı eleştirmenler bu filmi ve kardeşleri hayli önemser gözüküyor. Ama tam Amerikan usülü bu soygun filmini (hele bizim Cingöz Recai’den hemen sonra) görünce, insanın aklına bizimkilere dönüp şöyle bir şey demek geliyor: Kardeşim, bu Amerikan tarzı konuları siz onlara bırakın. Zira beceremiyorsunuz!..
Temelde, tıpkı yönetmenler gibi, iki kardeşin öyküsü bu. Adları nedeniyle Yunan kökenli olabilecek Constantine (Connie) ve Nick Nickas... Nick zekası az gelişmiş bir gençtir, bu nedenle kardeşi hep onu korumak zorunda kalmıştır.
Ancak bu, birlikte belalı bir soyguna girişmelerini engellemez. Ne var ki her şey ters gidip Nick ciddi biçimde yaralanınca, işten şans eseri sıyrılan Connie onu hastaneden kaçırıp kurtarmayı dener.
Ama aslında o da bir zeka küpü değildir. En aşağı kesimlerden çıkagelmiş, zor bir yaşamın içinde çok acılar çekmiş biridir. Ve kendine bile hayrı olamaz!.. Hikâye araya giren diğer ilginç kişilikler ve zehir gibi bir tempoyla, sürprizler sunarak gelişecektir.
Film bizlere eski ve klasik Sidney Lumet polisiyelerinden yakın zamanın Tarantino öykülerine, Abel Ferrara’dan Coen Kardeşlere çeşitli ustaları ve filmlerini düşündürüyor. Yine de Safdie’lerin özellikleri var.
Sadece 24 saatte geçen bir filme kazandırılan gerilim, sürekli iç mekanları ve gece ışıklarını ustaca kullanmaları, eriştikleri karakter irdelemesi az şey değil. Üstelik aksiyonla komediyi, mizahla psikolojiyi harman edişleri de çok şık.
Böylece kardeşlerden Benny Safdie bizzat oynadığı Nick’te patetik haliyle ilgi çekerken, filmdeki kardeşi ve asıl kahraman olan Connie’de Robert Pattinson zirveye çıkıyor. Twilight- Alacakaranlık adlı seriye dönüşen filmlerin yakışıklı, ama silik genci artık dört başı mamur bir oyuncu olmuştur.
Böylece, tıpkı o serideki rol arkadaşı Kristen Stewart’ın başardığı gibi, o da yüzeysel gençlik filmlerinden sıyrılıp gerçek başarıya erişmiştir denebilir. Filmde eski yakışıklılığını örten kısa bıyıklı, bezgin haliyle o tam bir ‘loser’dir. Ki bu sanırım bizde en iyi ‘ezik’ sözcüğüyle karşılanıyor.
Bir dönemde bağımsız sinemanın unutulmaz oyuncusu olan Jennifer Jason Leigh ise kısa, ama etkili bir rolde bize kendisini hatırlatıyor.
Genç Amerikan sinemasından gelen ilginç bir film; bağımsız sinemaya taze kan taşıyan bir yapım.
Yarın: AYLA