13 Mayıs 2015

68. Cannes Festivali bu akşam açılıyor

Jüri üyeliğini Coen Kardeşler’in yaptığı festivalde hangi filmler yarışıyor?

Geçen yıl Cannes’a gidememiş, özel bir nedenle son dakikada iptal etmiştim. Bu yüzden de festivalin hışmına uğradım. Son  dakika iptallerinden nefret ederler!.. Arayı düzeltmek kolay olmadı. Ve bu yıl kesin gidiyorum. Bu yazıyı okuduğunuzda ben yolda olacağım. Ve hafta sonundan itibaren Cannes izlenimlerimi yazacağım.

Bu akşam yarışma-dışı gösterilen Fransız filmi La Tete Haute- Başı Yukarda ile açılacak festivalde, Altın Palmiye için yarışan bir Türk filmi yok. Ama yine de çok iyi filmlerle dolu ve heyecanlı bir festival olacak sanıyorum. Geçen yıl Kış Uykusu’yla Nuri Bilge Ceylan’ın aldığı Altın Palmiye için bu yıl 19 film yarışıyor. Neler var, bir bakalım.

 

Fransa’dan rekor sayıda film

 

Festivalin açılışı Fransız filmi La Tete Haute / Başı Yukarda ile yapılacak

Evsahibi ülke Fransa bu yıl aslan payını kendisine ayırmış. Açılışı ilk kez bir kadın yönetmenin filmi yapacak; Başı Yukarda. Yarışmada ise tam beş film var. Deneyimli ve Altın Palmiye’li Jacques Audiard’ın Dheepan, yaratıcı yönetmen Stephane Brise’nin Piyasanın Yasası, kadın yönetmen Valerie Donzelli’nin Marguerite ve Julien filmlerine ek olarak, Polis’le ödül alan Maiwenn imzalı Kıralım Benim ve de son dakikada seçilen, Guilaume Nicloux imzalı Aşk  Vadisi. Bu kadar çok filmin ulusalcı bir tavır mı, yoksa hakkaniyet mi olduğunu saptamak biz eleştirmenlere düşecek!...

 

Diğer Avrupa filmleri    

 

Annem/ Hikayelerin Hikayesi / Gençlik

İtalya’dan üç ustanın son filmleri var: Nanni Moretti’den Annem, Matteo Garrone’den Hikayelerin Hikayesi ve Paolo Sorrento’dan Gençlik...Ayrıca Norveç’ten Joachim Trier’in Bombalardan Daha Güçlü,  Macaristan’dan Laszlo Nemes’in Saul’un Oğlu ve de Yunanistan’dan Yorgos Lanthimos’un İstakoz filmleri Avrupa sinemasını  tamamlıyor. Gördüğünüz gibi, Almanya’dan İspanya’ya, Danimarka’dan Çek cumhuriyetine, Polonya’dan İsveç’e tanınmış sinemaları ve yönetmenleri olan birçok ülke yok!...

 

ABD ve Uzak-Doğu’dan...

Carol / Todd Haynes

ABD’den bağımsız takılan Todd Haynes, bize Carol adlı filmini sunacak. Bir de Gus Van Sant’in Ağaç Denizi var. Görüldüğü gibi, Hollywood’a üvey evlat gibi davranılmış: ne fazla yönetmen var, ne de o gösterişli aksiyon yapımları...

Buna karşılık, Uzak-Doğu sinemaları fena temsil edilmiyor. Çin’den iki önemli usta var: Hou Hsia-Hsien (okunuşu: Hu Şa Şen) Katil filmiyle, Jia Zhang Ke ise Dağlar Yola Çıkabilir’le yarışacak. Japonya’dan yine bir festival müdavimi var: Kore Eda Hirokazu, Küçük Kızkardeşimiz’le yarışıyor. Avustralya’dan ise Justin Kurzel’in Macbeth’i var. 

Ayrıca Latin Amerika’dan sadece Meksikalı Michel Franco var: Kronik filmiyle...Kanada’dan ise hayli tanınmış bir isim, Denis Villeneuve son filmiyle karşımıza gelecek: Sicario.

 

Jüri ve özel gösteriler

 

Coen KardeşlerBu filmler, ünlü Coen Kardeşler’in başkanlığını yaptığı bir jüri tarafından değerlendirilecek. Jüride ayrıca oyunculardan Sophie MarceauRossy de Palma, Sienna Miller ve Jake Gylenhaal, yönetmenlerden Guilermo Del Toro ve Xavier Dolan, oyuncu-besteci Rokia Traore yer alıyor.

Resmi bölümde olup yarışma dışı gösterilecek filmler arasında Woody Allen’in son filmi Duygusal Bir Adam, George Miller’in Mad Max: Öfke Yolu filmlerinin yanısıra, Amerikan yapımı iki iddialı canlandırma filmi de var: Pete Docter- Ronaldo del Carmen ikilisinin İnside Out ve Mark Osborne’un Küçük Prens yapımları... Festivalin Özel Gösterim’lerinde ise ABD’li star Natalie Portman’ın ilk yönetmenlik denemesi Bir Aşk ve Karanlık Hikayesi, Fransız Barbet Schroder’in Hafıza Kaybı, Fransız Samuel Benchetrit’in Asfalt, Fransız Elad Keidan’ın Merdiven Ruhu ve Mali’li Süleyman Cisse’nin Oka filmleri var.

 

İngrid Bergman, Agnes Varda ve Costa-Gavras onore ediliyor

Agnes VardaFestival, penguenler üzerine unutulmaz İmparatorun Yürüyüşü filminin yaratıcısı Luc Jacquet’in son filmi, yine doğaya adanmış bir belgesel olan Buz ve Gökyüzü filmiyle kapanacak. Ayrıca Belirli Bir Bakış, Yönetmenlerin 15 Günü, Eleştirmenlerin Haftası gibi klasik bölümlerin yanısıra, çok zengin bir Film Pazarı ve çeşitli özel gösterimler, paneller ve tartışmalar da var. Unutulmaz oyuncu İngrid Bergman’a adanmış bir afişle yapılacak şenlikte, Yeni Dalga’nın öncülerinden Fransız kadın yönetmeni Agnes Varda’ya bir özel Altın Palmiye ödülü sunulacak. Ayrıca Türk dostu, Yunan kökenli Fransız yönetmeni Costa-Gavras da Cannes’ın bu yıl ‘onore edeceği’ bir sanatçı.

Türkiye ise bu yıl adını Yönetmenlerin 15 Günü bölümüne seçilen Mustang filminde oynayan Deniz Gamze Ergüven ve kısa filmlerde yarışacak olan Ziya Demirel imzalı Salı ile duyuracak.

Festivalin bu yılki afişi unutulmaz oyuncu  İngrid Bergman'a adandı

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Aksiyon sinemasında çekici ve modern bir zirve

'Avcı Kraven'de pek uyum sağlamayan, karmaşık ve biraz zıt motifler olduğunu biliyorum. Ama belki bu filmin gücünü oluşturan asıl öge. Bunca tema içinde böylesine çekici bir filme ulaşmak... Kolay olabilir mi?

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

"
"