04 Nisan 2015

34 yaşında... Ve tam olgunluk çağında...

İstanbul Film Festivali, bu yıl 34 yaşında. Tek yapılacak şey o ünlü filmi anmak: Rüzgar Gibi Geçti!..

İstanbul Film Festivali, bu yıl 34 yaşında. Ne çabuk geçmiş!... Benim gibi ilk başından, daha son derece mütevazi bir Sinema Günleri olarak Konak sinemasında açıldığından beri izleyenler için gerçekten şaşırtıcı. Tek yapılacak şey o ünlü filmi anmak: Rüzgar Gibi Geçti!..

Neyse, romantizmi bir yana bırakarak bu yıla bakar, hep yapageldiğimiz gibi makro bir bakış atar (ve sonra geleneksel Kaçırılmaması Gerekenler listelerimizi vermeye çalışır) isek...Ve nasılsa bizim olan, eninde-sonunda göreceğimiz Türk filmlerini, özel ilgi alanları olan belgesel, kısa film, çocuk menüsü, canlandırma vb. bölümleri de ilke olarak bir yana bırakır ve de Katalog’daki sırayı izlersek.....

 

 

Altın Lale için yarışanlar

 

 

Artık iyice yerleşen Altın Lale yarışmalı bölümünde en dikkat çekenler, hınzır Belçikalı Quentin Dupieux’nün gerçeküstücü komedisi Gerçeklik...Sürprizli Fransız Cecil Kahn’ın gerçek bir zabıta olayından yola çıkan Vahşi Yaşam...Danimarkalı zeka küpü Ole Christian Mansen’in ‘gözakara aşk filmi’ İtsi Bitsi.

Ermeni-Rus yönetmeni Anna Melikyan’ın büyük kentte Külkedisi masalı Star...Barbara’sına aşık olduğum Alman Christian Petzold’un yine Nina Hoss’a dayalı Nazi-sonrası dramı Yüzündeki Sır...Son derece yetenekli Danimarkalı Thomas Vinterberg’in Thomas Hardy klasiği uyarlaması Çılgın Kalabalıktan Uzak...İrlandalı Baldvin Zophoniasson’un ülkesinden içburucu bir kesit verdiği ve Oscar’a yolladığı Fanusta Yaşayanlar. Bunlar bana Altın Lale’nin en iyileri gözüktü.

 

 

Sinemada İnsan Hakları

 

 

 Bu siyasal temelli bölüm öncelikle elbette konunun meraklıları için...Genel bakıldığında Rus Yuri Bykov’un ülkesindeki yoksulluğa baktığı Enayi, İranlı Ayat Najaji’nin ülkesindeki kadın ve de sanat (popüler müzik) konularına cesaretle eğildiği Ülkesiz Şarkılar, Oscar’lı Balkan sinemacısı Danis Tanovic’in Pakistan’a uzandığı Kaplanlar ve Filistin’in Oscar adayı olmuş Najwa Najjark imzalı Hırsızın Gözleri, en umut verenler gibi gözüküyor.

 

 

AKBANK Galaları

 

 

Genelde en çekici filmlerin yer aldığı ve bunların çokluk sonradan sinemalara geldiği bir bölüm. Ama işi garantiye almak isteyenler için en önemli gözükenler şöyle:

Az sayıdaki hep ilginç filmleriyle bilinen Paul Thomas Anderson’un ‘dedektif hikayesi’, harika bir kadroya da sahip Gizli Kusur... Birbirinden ünlü 9 yönetmenin skeçlerinden oluşan ve ‘inanç ve inançsızlık üzerine bir zihin egzersizi” olarak nitelenen Tanrılarla Konuşmalar...Amerikan bağımsızı Noah Baumbach’ın iki farklı çiftin koşut öyküsünü anlattığı While We’re Young.

J. C. Chandor’un New York 1981 fonlu teatral ve görkemli dramı A Most Violent Year...Saygın İngiliz Stepen Daldry’nin bu kez Brezilya çöplüklerine uzandığı Çöplük...İngiliz Andrew Haigh’in domestik dramı, iki oyuncusuna da (Charlotte Rampling ve Tom Courtenay) Altın Ayı getiren 45 Yıl...Fransızların önde gelen kadın yönetmeni Anne Fontaine’in şaşırtıcı ‘edebi resimli-roman’ uyarlaması Aşkın Dili.

Alman Oliver Hirbschbiegel’in  yine yakın tarihe ustaca eğildiği Hitler’e Suikast...ABD’li usta oyuncu Tommy Lee Jones’un ‘sadece western’ olmayan yeni yönetmenlik denemesi Yolcu...Her François Ozon filmi gibi yine ‘kaçmaz’ olan ‘kadın filmi’ Yeni Kız Arkadaşım.

 İranlı Jafer Panahi’nin, içine yerleştiği takside tüm İran’ı resmettiği, Altın Ayı sahibi Taksi...Sanki yeni Ken Loach olduğunu haykıran İngiliz Matthew Marchus’un emek üzerine parabolü Onur...Ve Alman sinemacısı Wim Wenders’in ilk kez “üç boyutlu bir dram filmi” denemesi yaptığı Herşey Güzel Olacak

 

 

Ustalar

 

 

 “Hala formda, hala dünya sinemasına yön vermeyi sürdüren, yıllara meydan okuyan” bir avuç yönetmenin filmleri...Barbarların İstilası’yla Oscar alan Kanadalı Denys Arcand’dan 7 yıl sonrası dönüş: Güzelliğin Hanedanlığı...Çifte Altın Palmiye’li Danimarkalı Bille August’ten bir büyük aile kroniği Sessiz Kalp...İlginç Avustralyalı Rolf de Heer’den ülkesinin yerlileri Aborijin’lere yeni eğilişin filmi Charlie’nin Ülkesi...

Her filmi tokat gibi çarpan Fransız Bruno Dumont’dan bu kez 200 dakikalık bir mini-dizi: Küçük Serseri. Ama ya ünlü Cahiers du Cinema’nın yılın en iyi Fransız filmi seçtiğini bilirseniz? İngiliz ustası Peter Greenaway’dan bir başka ustaya armağan: Eisenstein Meksika’da...Bağımsız ve kişilikli Amerikalı Hal Hartley’den Henry Fool ve Fay Grim’le başlayan üçlemeyi tamamlayan Ned Rifle..

Uzun zamandır izleyemediğimiz Rus Andrei Konchalovsky’nın Venedik yönetmen ödüllü son filmi Postacının Beyaz Geceleri...İtalyan sinemasının yıllanmış emekçisi Ermanno Olmi’nin savaş karşıdı son yapıtı Heryer Yeniden Yeşerecek...Hep yenilik peşindeki afacan İngiliz Michael Winterbottom’un Amanda Knox cinayet davasından esinlenen Meleğin Yüzü. Ve daha başkaları...

 

 

Dünya Festivallerinden

 

 

İşte herzaman en zengin olan bölümlerin belki birincisi. 21 filmden hangisini yazmalı? Oldukça seçici davranırsak...ABD’li Marc Christopher’ın 1968’de ünlü New York gece klübü Stüdyo 54 üzerine yaptığı filmin o dönemde kesilmiş (özellikle eşcinsellik ve uyuşturuculuğa dair) bölümlerini ekleyerek yaptığı Stüdyo 54: Yönetmenin Kurgusu...Küba’lı Ermesto Daradas’ın açılış filmi olarak seçilen, Havanalı çocuklar üzerine çok sempatik filmi Hal ve Gidiş...David Gordon Green’in Al Pacino’yu merkeze alan zengin bir kadroyla çektiği duygusal ve nostaljik Mandlehorn...

İzlandalı dahi Dagur Kari’nin yeni çağdaş masalı, bir kız çocuğu sayesinde büyümeyi öğrenen dev adamın öyküsünü anlatan Bakir Dev...Danimarkalı Kristian Levring’in ‘western mitolojisi üzerine bir western’ dediği İntikam...Alman Sebastian Schipper’in son Berlin’de hayli konuşulan, hem öyküsü, hem biçimsel denemesiyle ilginç filmi Victoria...

İspanyol Alerto Rodriguez’in son filmi, Endülüs dekorunda geçen bir kara film/siyasal film sentezi olan Bataklık...Az, ama hepsi ilginç filmler yönetmiş Lone Scherfig’in (ki aramızda olacak) İngiliz usulü eğitime dinamit etkisi yapan bir bakış attığı Taşkınlar Kulübü... Kazak yönetmeni Adilhan Yerzhanov’un ülkesindeki  bürokrasiye eğildiği hınzır güldürü Belalı Ev. Ve birkaç film daha...

 

 

Yeni Bir Bakış ve Mayınlı Bölge

 

 

Yepyeni yönetmenlerin farklı filmleri. En umut verici gözükenleri Ürdünlü Naji Abu Nowar’ın duygusal büyüme öyküsü Theeb... Meksikalı Alonso Ruizpalacios’un enerjik yol filmi Gueros...İspanyol Carlos Vermut’un kara filme kayan sürprizli aile dramı Sihirli Kız...Hintli Chaitanya Tamhane’nin şaşırtıcı hukuk eleştirisi Mahkeme...Ve daha bir avuç film.

Mayınlı Bölge ise ‘sinemanın aykırı ruhları’nı kapsıyor. Arjantinli Rania Attieh- Daniel Garcia ikilisinin New York’da çektikleri, bir tür psikolojik bilim-kurgu olan H...Oyuncu Ryan Gosling’in ilk yönetmenliği, bir emlak krizi üzerine modern masal denemesi Kayıp Nehir...Hep şaşırtan Alman Ulrich Seidl’in son bombası, hertürlü takıntılarımız üzerine Bodrumda...İngiliz Peter Strickland’in ‘erotik ve gotik melodramı’ Burgondy Dükü...Ve başkaları.

 

 

Antidepresan ve Aile Bağları

 

 

Bir diğer deyişle ‘rahatlatan filmler’. Onca deneysel ya da zor çabadan sonra ihtiyacınız olabilecek...Örneğin Hintli Shonali Bose’nin ne olursa olsun başarmaya kararlı kadın öyküsü Hayatını Yaşa...Ya da Fransız Brice Chauvin’in biri eşcinsel üç erkek kardeşin dayanışması üzerine Kaçış Sanatı...Eric Lartigau’nun Fransa’da hasılat rekorları kıran çok sempatik aile filmi Hayatımın Şarkısı...Kanadalı Jacob Tierney’in hamilelik ve bebek takıntısı üzerine hınzır komedisi Hamileler Diyarı. Ve daha birkaç film.

Aile Bağları üzerine bölümündeki 10 film arasında Filistinli Suha Arraf’ın Villa Touma, İtalyan Saverio Costanzo’nun Aç Kalpler, İsrailli Ronit ve Shlomi Elkabetz’in İsrail Usulü Boşanma, Şilili Cristian Jimenez’in Dış Ses, Polonyalı Malgorzata Szumowska’nın Beden filmleri öncelikle dikkat çekiyor.

 

 

Balkanlar: Ateşin Sineması

 

 

Bu bölümün 7 filmi arasında Sırbistan-Kosova savaşımı üzerine Barbarlar, Hırvat filmi Azrail, Arnavut filmi Amsterdam Ekspresi, Yunan filmi Bomba Gibi meraklıları için ilgi çekici gözüküyor.

 

 

Kaçırılmaması Gerekenler

 

 

Bu bölümde üç ayrı liste sunuyorum: birbirini tamamlayan...İlk On Film önerimi, daha çok film izlemek isteyenler için ikinci ve de üçüncü On Film listeleri izliyor. Sonra da çeşitli bölümlerde yer alan alan klasik filmler için bir 10 Film daha. İyi seyirler

İLK ON FİLM:

Yüzündeki Sır/ Çılgın Kalabalıktan Uzak/ Gizli Kusur/ A Most Violent Year/ Tanrılarla Konuşmalar/ Taksi/ Eisenstein Meksika’da/ Bakir Dev/ Bodrumda/ Hayatımın Şarkısı

İKİNCİ ON FİLM:

Fanusta Yaşayanlar/ Kaplanlar/ Hırsızın Gözleri/ Çöplük/ Aşkın Dili/ 45 Yıl/ Hitler’e Suikast/ Küçük Serseri/ Postacının Beyaz Geceleri/ Meleğin Yüzü

ÜÇÜNCÜ ON FİLM:

Gerçeklik/ Vahşi Yaşam/ Bana Bak Philip/ While We’re Young/ Onur/ Herşey Güzel Olacak/ Stüdyo 54/ Hal ve Gidiş/ Manglehorn/ Victoria/ Theeb/ Beden

ON KLASİK FİLM:

Leopar/ Derin Uyku/ Kim Korkar Hain Kurttan?/ Kentin Üzerindeki Eller/ Mona Lisa/ İyi, Kötü ve Çirkin/ Ah, Ne Tatlı Savaş/ Yılanların Öcü/ Seyyithan/ Dikkat, Kan Aranıyor

 

 

   

 

  

      

  

  

 

Yazarın Diğer Yazıları

Aksiyon sinemasında çekici ve modern bir zirve

'Avcı Kraven'de pek uyum sağlamayan, karmaşık ve biraz zıt motifler olduğunu biliyorum. Ama belki bu filmin gücünü oluşturan asıl öge. Bunca tema içinde böylesine çekici bir filme ulaşmak... Kolay olabilir mi?

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

"
"