Golü atan hatta ve hatta topu doksana takan Hasan Arat oldu ancak Antep deplasmanında değil!.. Serdar Bilgili ile başlayan Yıldırım Demirören, Fikret Orman ve Ahmet Nur Çebi ile ile devam eden ‘sarmal’ dönemine öyle bir nokta koydu ki Hasan Arat, geçmiş yönetimlere attığı ‘gol’ ayakta dakikalarca alkışlanır! Gelen, gidenin açığını ya görmezden gelmiş ya da üzerini kapamak işine gelmiş! Hasan Arat, hafta sonu divan kurulu toplantısında kulüpte yaşanan yolsuzlukları ve usulsüzlükleri aktardı, dinleyen Beşiktaş divan kurulu üyeleri de şaşırıp kala kaldı! Çok şeyi biliyorduk birazını da tahmin ediyorduk ama bu kadarı bizim beklentilerimizi de aştı! Elimizde yazılı belge olmadığı için bunları dile getiremiyorduk daha doğrusu yazamıyorduk. Hasan Arat, çıktı kürsüye belgeleri ile açıkladı; Beşiktaş’ta yıllardır dönen dolapları. Bu, Beşiktaş için 100 golden veya 3 şampiyonluktan çok daha önemli. Zira Beşiktaş’ta ‘karanlık’ dönem sona erdi. Hasan Arat’tan önce göreve gelen başkanların olup bitenlerden haberi olmaması olası mı? Hiç birisi Beşiktaş’ı düşünmemiş, tümü başkanlık sevdası nedeniyle sahtekarlıkları görmezden gelivermiş kimileri de imzalayıvermiş! ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ misali… Hasan Arat sportif başarıdan önce kurumsal yapıyı ayağa kaldırmaya çabalıyor, ki doğrusunu yapıyor. Yanlışları yok mu? Olmaz mı!..
Tartışmak yersiz Portekizli deneyimli teknik direktör Fernando Manuel Fernandes da Costa Santos’un Beşiktaş’a verecek hiçbir şeyi kalmamış. Hasan Arat, Santos’un Gordon Milne gibi Beşiktaş’ı zaman içinde takım yapacağını varsaydı ama yanıldı. Buna bir de ‘mikser’ Samet Aybaba faktörü eklenince ortaya istenmeyen sonuçlar çıkmaya başladı. Fernando Santos, Antep deplasmanında sahaya çok da yadırganacak kadro sürmedi oysa ki… Sorun, kimin nerede ve nasıl oyuna katkı sağlayacağından (sağlayamayacağından) kaynaklandı. Tek, tek irdelersek satırlar yetmez ama şu notu da düşmek gerekli; Santos, takımın en çalışkan ve üretken elemanı Bakhtiyor Zaynutdinov’u bile yanlış seçimi nedeni ile bocalattı.
Beşiktaş sezonu Santos ile tamamlar ama gelecek sezona onunla devam edemez. Şayet ederse ‘harakiri’ yapmış olur. Fernando Santos’un savunmaya yönelik oyun düzeni Beşiktaş’ın salt puan ya da puanlar yitirmesine neden olmaz. Santos olduğu sürece Semih Kılıçsoy gibi yetenekli futbolcular körelirler ve zaman içinde gözden düşerler. 10’ar milyon Euro bonservis bedeli ödenerek transfer edilen; Ernest Muçi ve Mohamed Al Musrati sıradan elemanlar olup çıkarlar ve değerlerini yitirirler…
Antep karşısında gördük ki Beşiktaş ‘takım’ olmaktan oldukça ırak. Somut göstergesi ise rakip ceza alanı içine giren futbolcuların asla uygun pozisyondaki takım arkadaşlarına pas vermemesi, şanslarının az olmasına karşın direkt kaleye şut çekmeleri. Oysa takım oyununda bireysellik yoktur, takım için oynanır. Bir şeyi daha net gördük, Fernando Santos bir ‘ütopyadan’ ibaret. Beşiktaş’ın başında Halim Okta ya da Şenol Fidan olsa çok daha başarılı olur.
Beşiktaş’ın 2-0 yenildiği maçtaki trajikomik anekdot ise kazanılan penaltı atışında Cenk Tosun’un topu ellerinin arasına alıp kimseye vermemesi ardından da kullandığı atışta topu kaleci Florin Nita’ya teslim etmesi oldu. Cenk Tosun, kendisini rezil ettiğinin farkında mı bilmiyorum ama Beşiktaş taraftarının ondan bıktığını ve sıkıldığını gayet iyi biliyorum…
İçimden Carlos Santos’a “Cenk’i de al git" demek geliyor ama yakışık almaz! Ayrıca Samet Aybaba kaldığı sürece Beşiktaş’a kim gelirse gelsin sorunlar devam eder! Çok mu açık yazdım?