Galatasaray karşılaşma öncesi favori olan taraftı, daha doğru anlatımla Mauro Icardi'nin maçın skorunu belirleyen eleman olacağını yanlısı da yansızı da tahmin ediyordu doğal olarak. Öyle de oldu… Mauro Icardi, karşılaşmanın başında Mert Günok'tan kaynaklanan hatada topu Beşiktaş ağlarına gönderip Galatasaray'ı öne geçiren golü attı. Hemen sonrasında bir kez daha topu önünde bulduğunda karşısında yine Mert Günok vardı. Gole engel olmak için ceza alanı dışına çıkan Mert Günok bu kez Icardi'yi de golü engelledi ancak istem dışı eli topla temas etti. Hakem Halil Umut Meler de tereddütsüz kırmızı kartını çıkarıp Mert Günok'u oyundan attı. Kaleye Ersin Destanoğlu geçti ve Beşiktaş sahada 1-0 yenik ve de bir kişi eksik kalıverdi
Hakem Halil Umut Meler'in ikinci bölümde Amir Hadziahmetovic'in Mauro Icardi'yi ceza alanı içinde yere indirdiği kanısına vararak hemen penaltı noktasını göstermesi, doğrusu biraz garibime gitti. VAR'dan gelen ikaz üzerine pozisyonu ekrandan izleyen Halil Umut Meler 'penaltı' kararında çark etti ama bendeki soru işaretleri çoğaldı! Bu arada Halil Umut Meler'in verdiği kararları eleştirmiyorum sadece saha içindeki beden dilini, çıkardığı ve çıkarmadığı kartları yadırgadığımı açık, net şekilde belirtiyorum! Beşiktaş, oyuna ikinci bölümde dahil olan Alex Oxlade Chamberlain ile bulduğu beklenmedik golle eşitliği yakaladı ve futbol tutkunları haklı olarak şaşırdı. Bu golün yaratıcısının Valentin Rosier olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Ancak Amir Hadziahmetovic'in ceza alanı içinde eline değen top, Beşiktaş kalesine Mauro Icardi'nin penaltı golü olarak girince eşitlik de gitti, üç puan da. Ve Galatasaray derbide Beşiktaş'ı 2-1 yendi. Hakemin verdiği ve vermediği kararlar uzun süre tartışılacak doğal olarak. Mert Günok ve Amir Hadziahmetovic elleri Galatasaray –Beşiktaş derbisinin skorunu belirledi. Maçın Galatasaray açısından değerlendirmesi biraz kırıcı ve kızdırıcı olabilir ama benim yaklaşışım bu yönde! Mauro Icardi olmaz ise Galatasaray sıradan bir takım görünüme bürünür ve skor üretmekte ciddi sıkıntı yaşar…
Beşiktaş bölümü ise biraz uzun olacak!
Burak Yılmaz'ın sahaya Şenol Güneş'ten daha iyi bir kadro sürdüğü tartışılmaz ne var ki oyuna Alex Oxlade Chamberlain ile başlamaması hataydı. Ancak asıl hata kaleci antrenörü seçiminde! Beşiktaş'ın kalecilerini kim çalıştırıyor bilmiyorum ama bildiğim Şeref Stadı'nın ayazına ve çamuruna uzun yıllar göğüs geren emekçi Zafer Öğer'in Beşiktaş'ın alt yapısında çalıştığı. Kardeşim siz deli misiniz divane mi? Ülkenin en iyi kaleci antrenörünün alt yapıda ne işi var? Önce Mert Günok ardından Ersin Destanoğlu'nun yaptığı basit hataları izleyince sizi anlamak güçleşiyor. Benden size öneri Zafer Öğer'i hemen A takımda göreve getirin o da iki file bekçisini kısa sürede kendilerine getirsin! Bir diğer önemli sorun da geriye pos alışkanlığı. Bu modern futbolun yapısında mevcut değil. Özgüven eksikliği ciddi sorun Beşiktaş'ta. Her geri pasta kalecilerin yaptıkları hatalar sırıttı. Ayrıca 'ben olsam' deriz ya, ben olsam, Vincent Aboubakar'ı oyundan aldıktan sonra sahaya Cenk Tosun'u değil Jackson Muleka'yı sürerdim. Niye mi? Galatasaray savunması Beşiktaş'ın gol ayaklarını çok doğru hamleler ile durdurdu. Cenk Tosun'un oyuna dahil olup skora katkı yapması Galatasaray karşısında olanaksızdı. Aboubakar'ı sahada olduğu sürece durdurdular hatta topla buluşmasına olanak tanımadılar bundan ders çıkarmak gerekirdi!
En başa yazmam gerekliydi ama sona saklayıverdim! Galatasaray Kulübü, yönetimi, tribündeki yandaşı Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamalarını tek tek iptal eden AKP iktidarına öylesine kusursuz bir kareografi ile yanıt verdi ki; 10-0!.. Aradan bir 100 yıl daha geçse de Galatasaray'ın kusursuz kutlaması anımsanacak. Galatasaray yönetimi bana kalırsa birilerini epey kızdırdı!