Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin…

Sevgili Cenk Tosun, Friedrich Nietzsche’nin sevgilisi Lou Salome’ye yazdığı mektuptan alıntı, senin için… Kayserispor maçında yapmak isteyip de yapamadıklarını izlerken bu satırları seninle bağdaştırdım her nedense! Futbolu, gol atmayı, ardından da uçmayı seviyorsun. Tribünlerin sevdiği ‘oyuncu’ olmak istiyorsun ama bir türlü istediklerini yapamıyorsun. Laf aramızda yerden yere vurduğumuz Vincent Aboubakar’dan pek farkın kalmadı bu aralar. Deneyim ile  bağıntılı bir uyarı; Aboubakar yakın gelecekte çoğumuza yazdıklarımızı yalatacak nitelikte goller atacak. İyisi mi, antrenmanlarda vuruşlarını biraz çabuklaştırmayı dene, pozisyon hatalarını en alt seviyelere çekmeye çalış, aksi takdirde…

Beşiktaş iyi oynamadı değil de ‘Beşiktaş takım olarak istediklerini yapamadı ancak önemli olan üç puanı aldı’ doğrusu olur… İlk yarıdaki oyuncu seçimi, oyun kurgusu belki eleştirilebilir, ne var ki Ömer Şişmanoğlu’nun kaydettiği gol buna olanak tanımadı. Golü atan her ne kadar Ömer Şişmanoğlu olsa da pozisyonu takipçiliği ile yaratan Andreas Beck olup çıktı, Kayseri deplasmanında. Bu da Alman futbolcunun ‘profesyonellik’ ile bağdaşan oyun mantalitesini bir kez daha görmememizi sağladı. Kayserispor ise sıradan ‘Anadolu takımı olgusundan’ oldukça uzaktaydı. Gereksiz sert futbollarına karşın gol atmak için epey çabaladılar ancak Beşiktaş kalesinde Tolga Zengin yerine Fabricio Agosto Ramírez’in görev yapması onlar adına şansızlıktı!

Şenol Güneş’in işi oldukça zor… Ömer Şişmanoğlu mu, Cenk Tosun mu, Vincent Aboubakar mı yoksa bu üç ismin bir tanesi mi, ikisi biri arada mı, içinden çıkmak güç. Orta alandaki eleman seçimleri de epey zorlayacak Güneş’i kuşkusuz, biz onu eleştirirken Beşiktaş kazanmaya devam edecek ve eleştirilen biz olacağız!

Caner Erkin için parantezi yaldızlısından açmalı! ‘Daha ne yapsın?’ enleminde bir performans sergiledi Kayserispor karşısında. Bir kanat böylesine kullanılır, kullanıldığı gibi de ancak bu kadar fazla orta yapılır. Beşiktaş bir tane attı, atması gerekenleri ise atamadı. Fazla atınca çok puan vermiyorlar ki…