10 Mayıs 2024

Kamuda makam arabası meselesi; bir kanun taslağı önerisi

Siyasetçi ve bürokrat, özlük haklarına dokunacak uygulamayı getirecek düzenlemeden hiç hoşlanmaz ve içinden geçilen koşullar nedeniyle onun çıkarılmasını engelleyemez ise yerleştirdiği bazı hükümler, birbirini dışlayan kurallar ile çelişkiler ve bıraktığı açık kapılar ile yasayı “aksak” bir metine dönüştürmek ister. Bir hukukçu olarak kendimce bir taslak sunuyorum

Son günlerin yoğun tartışma konularından birisi kamuda makam arabası kullanım biçimi oluşturuyor. Aslında konu kamu yönetiminde görev yapan ister siyasetçi ve seçilmiş isterse bürokrat ve atanmış olsun kamu görevlilerinin kamu kaynaklarını kullanımı konusundaki anlayışı ve yaklaşımları ile ilgili.

Aslında sorunu teknik açıdan çözmek sanıldığı kadar zor olmayabilir. Ama sorun kamu yönetimini yürüten kişilerin kamu kaynaklarını kullanım biçimindeki davranış kalıplarını değiştirmek isteyip istemedikleri ile ilgili. Güçlü bir siyasal irade kuşkusuz sorunun çözümüne doğru adım atabilir. Devlet dediğimiz kurum soyut bir organizmadır. Ona hayat veren kurumlar ve kurallardır. Sonunda bu kurumları ve kuralları da şekillendiren ve uygulayan insan unsurudur, onun yetişme ve dünyayı algılaması ile ilgilidir.

Makam arabası sorunu ele alırken sorunun toplumsal vicdanda tepkiye dönüşen bir uygulama hale gelmesini sağlayan ve kolaylaştıran etkenlere bakmalıdır. Bunlar değiştirilebilirse ve düzeltilebilirse konu bir sorun olmaktan belki de çıkabilir. Bunun yolu kuşkusuz devlette konunun bir düzenleme ile çözülmesidir. Niçin böyle oldu sorusu ile ilgilenmiyoruz. İlgilendiğimiz ne yapılabileceğidir.

Uygun olmayan kullanımların yasal yaptırımlara bağlanması gerektiği de düşünülürse kamuda makam aracı kullanımının düzenlenmesinin özel bir kanun ile yapılması gerektiği kanısındayım. Çalışma yaşamında 35 yıl boyunca özel sektör ve kamu sektöründe şoförlü makam aracı tahsis edilen bir yönetici olmanın deneyimi ile bazı düşüncelerimi ve yapılacak bir yasal düzenlemedeki temel noktaları paylaştırmak isterim.

Diğer yandan aşağıda paylaşacağım temel ilkelerin yasa metnine dönüştürülmesi yönünde de bir hukukçu olarak kendimce (belki de hataları, yanlışları, eksikleri ve aşırılıkları ile) bir taslak sunuyorum. Yasanın metninin ve sözel ifadesinin açık ve kesin biçimde kurallar içermesi gerekir. Yasada bırakılacak açık kapılar, duraksamaya neden olacak ifadeler yasanın uygulamada kolaylıkla dolanılmasına ve hatta uygulanmaz bir kurallar setine dönüşmesine neden olabilir. Siyasetçi ve bürokrat, özlük haklarına dokunacak uygulamayı getirecek düzenlemeden hiç hoşlanmaz ve içinden geçilen koşullar nedeniyle onun çıkarılmasını engelleyemez ise yerleştirdiği bazı hükümler, birbirini dışlayan kurallar ile çelişkiler ve bıraktığı açık kapılar ile yasayı “aksak” bir metine dönüştürmek ister.

1) Makam aracı tahsisi konusunda yapılacak bir düzenleme öncelikle kapsamında hangi kuruluşların olması gerektiği sorusunu cevaplamalıdır.

Kuşkusuz genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları ve Mahalli idareler kapsamda olmalıdır.

Ancak kamu yönetimini virüs gibi saran bir konu vardır. Bu da çok sayıda kamu kurumu doğrudan veya dolaylı biçimde bağlı şirketler kurarak oluşturdukları şirketler toplulukları, yine kurulan vakıf ya da benzeri tüzel kişiler kurmasıdır. Kurumlar bu şekilde kamu yönetiminin kısıtlarını dolandıkları, kendi aile kuruluşuymuş gibi yönettikleri kendilerine bağlı arka bahçeler tesis etmektedirler. Birçok kamu yöneticisi de kamu kurallarına tabi olmayan ya da olmaması gerektiği düşünülen bu kurumların olanakları üzerinde tasarrufta bulunurken kullandıkları araçlar da bunlarca tahsis edilebilmektedir. Söz konusu kurumların kanun kapsamına alınmalıdırlar.

Bu nedenle genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler ile bunların kurduğu, bunların yönetiminin ve çoğunluğunun denetimini tek başına veya birlikte belirledikleri şirket, vakıf ve diğer tüzel kişiler bu Kanunun kapsamında olmalıdırlar.

Kanunla ya da kanuna dayanılarak veya Cumhurbaşkanlığı kararıyla kurulmuş olan kamu tüzel kişileri, şirketler, fonlar, vakıflar yanında iktisadi devlet teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, işletmeleri ile bağlı ortaklıkları, iştirakleri de kapsamda olmalıdırlar.

Bankacılık Kanunu ve diğer düzenlemeler uyarınca yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Kurumuna devredilen şirketler ve diğer tüzel kişiler ile Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca yönetimine kayyım tayin edilen şirketler de kapsama alınmalıdırlar. Çünkü bu şirketler ve kurumlar kamunun güvenine teslim edilen kuruluşlardır. Bunların kaynakları ve varlıkları da korunma altında olmalıdır.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler ve Vergi Muafiyeti tanınan vakıfların da kapsamda olması gerektiğini düşünüyorum.

2) Düzenleme kapsamındaki kuruluşların sahip oldukları araçları kanunun kapsamında bile olsalar başka kuruluşlara tahsis edememeli, başkalarının kullanımına bırakamamalıdır.

Kamuda araba kullanımının bozulmasında ve kötüye kullanımındaki en önemli nedenlerden birisi kurumların kendi görevlileri dışında başka kişiler ve kuruluşlara araçlarını vermelerdir. Bu kamu araçlarının kullanımı üzerinde bunların sahibi olan kuruluşun bile gözetiminin kaybolmasına neden olmaktadır. Çoğu kez kurum kendisine ait bir aracın nerede ve kimin kullanımında olduğunu bilmemektedir.

3) Düzenleme hangi tip araçların makam aracı olarak tahsis edilebileceği sorusuna cevap vermelidir.

Kanınızca kapsamdaki kuruluşlar kullanım amacı ve tahsis yeri ve biçimi ne olursa olsun şoför dahil en fazla 5 oturma yeri olan, motor silindir hacmi en fazla 2.000 cm küp veya sadece elektrik motoru olanlarda motor gücü en fazla 160kW olan Türkiye’de üretilmiş olan otomobili kendi adlarına tescil ettirebilmeli ve makam aracı olarak tahsis edebilmelidir.

4) Düzenleme kimlere makam aracı tahsisi yapılabileceğini açık, kesin net biçimde belirlemelidir.

Bunun için kanuna ekli bir liste ile makam aracı tahsisi yapılacak makamlar belirlenmelidir. Bu belirleme sınırlı ve az sayı kuralı ile ve sınırlayıcı bir yaklaşımla belirlenmelidir.  İlke, yönetici konumunda olan bazı makamlara makam aracı tahsisi olup bu liste dışında kalanlara makam aracı niteliği taşıyabilecek ve fiili duruma dayalı biçimde araç tahsisi yapılmamalıdır.

Bir başka önemli husus araçların hangi makama ve kime tahsise edilmiş olursa olsun ve hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın kapsamdaki kuruluşların adına tescil edilmiş olan ve bu kuruluşların kullanımında olan araçların iki taraftaki kapılarına kolayca görünür ve okunur biçimde “kamu hizmetine mahsustur” ibaresi yazılı olmalıdır. 

5) “Bir makama bir araç” tahsisi ilkesi benimsenmelidir.

Makam aracı tahsisi yapılacak kişi birden fazla kuruluşta görev üstlenirse ona sadece asli ve sürekli görev yeri olan kuruluş tarafından makam aracı tahsisi yapılabilmelidir.  Bu kuruluş dışında başka kuruluşlar ve kişiler tarafından bir kişinin veya onun aile fertlerinin kullanımına araç tahsis edememelidir.

6) Finansal kiralama ya da başka tür biçimlerde kiralama yoluyla araç kullanımı önlenmelidir.

Kamuda araç ve makam aracı savurganlığının önemli nedenlerinden birisi finansal kiralama yoluyla araç kiralanması, hatta filo biçiminde kiralamalar yapılmasıdır. Bu nedenle kamu kuruluşları ilke olarak ancak ve ancak kendi adlarına   tescil edilmiş her çeşit motorlu araçları (bazı istisnalar dışında) faaliyet ve hizmetlerinde kullanabilmeli, makam aracı olarak tahsis edebilmelidir. Kanun finansal kiralama ya da başka bir biçimde kiralama yoluyla münferit ya da filo biçiminde araç, özellikle de otomobil kiralanmasını yasaklamalı; yapılmış olan sözleşmelerin de feshini öngörmelidir.

7) Kanunda bazı özel haller ve istisnai durumlar kesin, açık ve anlaşılır biçimde belirlenmelidir. Bunlar ise çok sınırlı olmalıdırlar.

Bunların başında ise devletin ana erklerini temsil eden Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı gelmekte olup bu makamlar Kanun kapsamı dışında tutulmalı ve bu makamlar kendilerine tahsis edilecek makam aracını da kendileri belirlemelidirler. Cumhurbaşkanı Yardımcısına tahsis edilecek makam otomobili de Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmelidir.  Eski Cumhurbaşkanlarına Cumhurbaşkanı kararı ile ve Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek makam otomobili tahsis edilebilmeli ve bu durumda eski Cumhurbaşkanları arasında farklılık yaracak bir uygulama yapılamamalıdır.

Başka bazı istisnai halleri kendimce Taslakta hatırlatmaya çalıştım.

7) Kanunun gözetim ve denetimi Sayıştay’a verilmelidir.

Sayıştay Kanunun gözetim ve denetimini yapmalı ve her yıl düzenleyeceği konuya ilişkin raporu TBMM Başkanlığına sunmalı ve bu rapor Sayıştay’ın sitesinde açıklanmalıdır.

8) Kanunun emredici kuralları yaptırıma bağlanmalıdır.

Konu kamu kaynakları ve kamu varlıklarını kullanım olunca kuralları ihlal edenler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “görevi kötüye kullanma” hükümlerinin uygulanması uygun düşecektir.

9) Kapsamdaki kuruluşlar bağımsız denetime tabi tutulmalıdırlar

Kanun kapsamındaki vakıflar, şirketler, fonlar, dernekler, müesseseler, tüzel kişiliğe sahip kurumlar, belediyeler, meslek kuruluşları hesaplarını ve Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olarak hazırlanmış olan finansal tablolarını  Sermaye Piyasası Kanunu’nda öngörülen düzenlemeler çerçevesinde  yıl sonu itibariyle bireysel bazda ve konsolide bazda bağımsız denetimini  yaptırmak, bağımsız denetim raporlarını  internet sitelerinden  yayımlamak ve en az 8 yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlü olmalıdırlar.

10) Kanunun Uygulamasına Geçiş

Kanun yayınlandığında kanunun emredici hükümleri ile uyuşmayan makam aracı tahsis ve uygulamaları, yapılmış kiralama sözleşmelerinin birer müktesep hak gibi algılanmaması için Kanun açık biçimde kısa bir geçiş süresi öngörmelidir. Kurumlar bu süre içinde makam aracı tahsisini Kanuna uygun hale getirmeli ve finansal kiralama sözleşmelerini sonlandırılmalı

Bazı Kuruluşlarda Makam Aracı Olarak Motorlu Araç Tahsis ve Kullanımına İlişkin Kanun Taslağı

Kanunun Amacı

Madde: 1- Kanun amacı bu Kanun kapsamındaki kuruluşlarda, Kuruluşa ilişkin hizmetler, işler, faaliyetler ve görevlerin yerine getirilmesinde kullanılması amacıyla bu kuruluşların motorlu araçlar edinimi, tahsisi, kullanımı ve elden çıkarımında tasarruf, etkinlik ve verimliliği sağlamak; kuruluş görevlilerinin kuruluşun varlıklarını ve kaynaklarını özenle ve sakınarak kullanmalarını gerçekleştirmektir.

Kanunu Kapsamı:

Madde: 2 – Yöneticileri ile görevlilerine makam aracı tahsisi bakımından;

(a) Aşağıdaki Kamu İdaresi, Kurum ve Kuruluşları;

(i) Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları,

(ii) Mahalli idareler ile bunların kurdukları şirketler ve işletmeleri

(iii) Kanunla ya da kanuna dayanılarak veya Cumhurbaşkanlığı kararıyla kurulmuş olan kamu tüzel kişileri, şirketler, fonlar, vakıflar,

(iv) İktisadi devlet teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, işletmeleri ile bağlı ortaklıkları, iştirakleri,

(v) Türkiye Varlık Fonu A.Ş. ve portföyünde yer alan şirketler, tüzel kişiler ve fonlar

(b) Bankacılık Kanunu ve diğer düzenlemeler uyarınca yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Kurumuna devredilen şirketler ve diğer tüzel kişiler;

(c) Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca yönetimine kayyım tayin edilen şirketler;

(d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Kamu yararına çalışan dernekler ve Vergi Muafiyeti tanınan Vakıflar;

(e) Yukarıda (a) ve (b) fıkrasında yer alan kuruluşların yönetiminin ve çoğunluğunun denetimini tek başına veya birlikte belirledikleri şirket, vakıf ve diğer tüzel kişiler  

bu Kanunun kapsamındadırlar.

Tanımlar

Madde: 3 - Bu Kanunun uygulamasında

Araç: Arazi taşıtı, kaptıkaçtı, minibüs, otomobil, panel van şeklindeki motorlu araçları,

Araç sahibi: Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kuruluşu,

Arazi taşıtı: Karayollarında yolcu veya yük taşıyabilecek şekilde imal edilmiş olmakla beraber bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen ve arazi taşıtı olarak tescil edilen motorlu araçları,

Bağlı ortaklık: Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olan işletme veya işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketleri,  

Düzenleyici ve denetleyici kurumlar : 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu tarafından tanımlanan kurumları

Hizmet Otomobili: Şöför dahil en fazla 5 oturma yeri olan, motor silindir hacmi en fazla 1.300 cm küp veya sadece elektrik motoru olanlarda motor gücü en fazla 70kW olan Türkiye’de üretilmiş olan otomobili, 

İktisadi Devlet Teşekkülü: 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de tanımlanan iktisadi teşebbüslerini,

İş makineleri: Yol inşaat makineleri ile benzeri tarım, sanayi, bayındırlık, milli savunma ile çeşitli kuruluşların iş ve hizmetlerinde kullanılan; iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar monte edilmiş; karayolunda insan, hayvan, yük taşımasında kullanılamayan moturlu araçları,

İşletme; Müesseselerin ve bağlı ortaklıkların mal ve hizmet üreten fabrika ve diğer birimlerini,

İştirak; iktisadi devlet teşekküllerinin veya kamu iktisadi kuruluşlarının veya bağlı ortaklıklarının, sermayelerinin en az yüzde onbeşine, en çok yüzde ellisine sahip bulundukları anonim şirketleri,

Kamu İktisadi Kuruluşu: 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de tanımlanan kuruluşları

Kamyon: İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3.5 tondan fazla olan ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu aracı,

Kamyonet: İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu aracı,

Kaptıkaçtı: Şoföründen başka, oturmaları şartıyla en çok yedi yolcu alabilen, insan taşımak için imal edilmiş olan ve bu maksatla kullanılan, yerle temas halinde dört tekerleği bulunan, şekil ve yapılışı itibarıyla otomobilden farklı olan motorlu taşıtları (Carry-all, Travel-all, Jeep-station ve benzerleri bu sınıfa dahildir),

Kuruluş: Bu Kanun kapsamında kalan idare, kurum, vakıf, şirket, dernek, fon ve diğer tüzel kişileri,

Mahalli idareler: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu tarafından tanımlanan idareleri,

Makam Aracı: Kuruluşun görevliye tahsisi ettiği ve şöför tarafından kullanılan makam otomobilini, 

Makam Otomobili: Şöför dahil en fazla 5 oturma yeri olan, motor silindir hacmi en fazla 2.000 cm küp veya sadece elektrik motoru olanlarda motor gücü en fazla 160kW olan Türkiye’de üretilmiş olan otomobili,  

Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu tarafından tanımlanan idareleri,

Minibüs: Yapısı itibarıyla sürücüsü dahil dokuz ile onyedi oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu araçtır

Motor gücü: Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nda tanımlanan motor azami gücünü,

Müessese; sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olup, ona bağlı işletme veya işletmeler topluluğunu,

Otobüs: Yapısı itibarıyla sürücüsü dahil en az onsekiz oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu araçtır.

Otomobil: Hizmet otomobili ve makam otomobili olarak kuruluş tarafından edinilen ve onun adına otomobil olarak tescil edilen motorlu taşıtı

Panel van: Azami toplam ağırlığı 3500 kilogramı geçmeyen, kapalı kasalı (yandan camlı olanlar dahil), sürücü kısmından başka tek veya daha fazla sıralı oturma yeri bulunan, insan ve yük taşımak için imal edilmiş olan taşıtlardır.

Personel servis aracı: Kuruluş adına tescil edilmiş olan veya bir akit karşılığı taşıyan şahıs veya şirketlere ait  Kuruluş personelini  taşıyan ve minibüs ve otobüs türündeki araçları,

Silindir hacmi: Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nda tanımlanan motor hacmini,

Sosyal güvenlik kurumları:  5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu tarafından tanımlanan kurumları,

Şoför: Makam aracı olarak tahsis edilmiş ve tescil edilmiş olan otomobili Karayolunda süren kişiyi,

Tahsis Yapılan Görevli; Kendisine Kuruluş tarafından makam aracı tahsis edilen ve görevine yetkili makam veya mahkeme tarafından atanan veya tayin edilen ya da kuruluşun yetkili organ tarafından seçilen yönetici pozisyonunda çalışan kişiyi,

Yaş: Motorlu taşıtlarda model yılına göre geçen ve  takvim yılı itibarıyla tespit edilen süreyi

Yüksek Mahkeme: Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayı

ifade etmektedir.

Yasaklar

Madde: 4 -  (1) Bu Kanun kapsamında yer alan kuruluşlar kullanım amacı ve tahsis yeri ve biçimi ne olursa olsun şöför dahil en fazla 5 oturma yeri olan, motor silindir hacmi en fazla 2.000 cm küp veya sadece elektrik motoru olanlarda motor gücü en fazla 160kW olan Türkiye’de üretilmiş olan otomobili kendi adlarına tescil ettirebilirler.

(2) Birinci fıkrada belirtilen motor silindir hacmini ya da motor gücünü aşan ve Türkiye’de üretilmeyen ve yabancı bir ülkeden hangi biçimde edilmiş olursa olsun ithal edilen bir otomobil kuruluşlar tarafından satın alınmaz, kiralanamaz, bağış biçiminde kabul edilemez ve kuruluş adına tescil edilemez ve kullanılamaz. Bütçe Kanunları veya başka bir Kanuna ya da Kararnameye konulacak hükümle bu sınırlama kuralı değiştirilemez. 

(3)  Bir Kuruluş kendi adına tescil edilmiş olan bir otomobili ancak yine kendisinde çalışan bir görevlinin kullanımı için bu Kanundaki esaslara göre tahsis edebilir.

(4)  Bu Kanun kapsamındaki bir Kuruluş kendi adına tescil edilen bir aracı bu Kanunda belirtilen bir başka kuruluşa veya onun kadrosunda görev yapan çalışanlara ya da diğer kişi ve kuruluşların fiili kullanımına veremez, bırakamaz veya tahsis edemez, bedelsiz ya da pazar değerinin altında bir bedel ile devredemez, kiralayamaz.

(5) Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlara ve bu kuruluşun bir kadrosunda görev yapan çalışana bu Kanun kapsamındaki bir başka kuruluş tarafından ya da başka kişi ve kuruluşlar tarafından araç tahsis edilemez, kullanımına bırakılamaz ve bağışlanamaz.   

(6) Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar münferit veya filo biçiminde finansal kiralama yolu dahil herhangi biçimde araç kiralayamazlar.

(7) Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar zırhlı ve modifiye araç edinemez, mevcut araçlarını zırhlattıramaz ve modifiye ettiremezler. 

(8) Bu kanun kapsamındaki kuruluşlar kriterlerden daha geç gerçekleşen dikkate almak şartıyla makam aracı olarak tahsis ettikleri otomobilleri 6 yaşını ya da 300.000 kilometreyi tamamlamadan ilgili makama tahsisten kaldıramazlar ve değiştiremezler. 

(9) Makam aracı olarak tahsis edilen otomobiller dahil Kanunun kapsamında kalan kuruluşları belirleyen 2.  Maddenin (a), (b) ve (e) bendindeki kuruluşların adına tescil edilmiş olan araçların sağ ve sol ön kapılarına kolaylıkla görülecek ve okunabilecek şekilde arabanın rengi ile kontrast renkte ve büyüklükte “Kamu Hizmetine Mahsustur” ibaresi yazılır.

(10) Kuruluşlar sadece kendi personelinin taşıma hizmetlerinde kullanılmak üzere personel servis aracı edinebilir, kiralayabilir ve kendi mevzuatlarındaki kurallara uyarak diğer gerçek ve tüzel kişiler ile taşıma sözleşmesi yapabilirler.

Makam Aracı Tahsisi

Madde: 5 - Kanun kapsamındaki kuruluşlar aşağıdaki esaslara uyarak  bir aracı kuruluşta görev yapan  bir kişiye makam aracı olarak tahsis edebilirler.

(1) Makam aracı tahsisi kuruluşun ilgili mevzuatı uyarınca kurul, yönetim kurulu, mütevelli heyet, yönetim komitesi gibi bir karar organı kararı ile ya da böyle bir karar organı yoksa Bakan, Başkan ya da başka bir adı taşıyan en yetkili amirinin yazılı kararı ve talimatı ile tahsis edilebilir.

(2) Makam aracı olarak ancak kanunda özellikleri yazılı olan ve makam aracı olarak tanımlanmış bir otomobil tahsis edilebilir.

(3) Bir kişiye ancak bir makam otomobili tahsisi yapılabilir. Bir kişinin birden fazla görevde bulunması veya birden fazla kuruluşta görev yapması halinde asli ve sürekli görev yaptığı kuruluş tarafından araç tahsis edilebilir. Bir kuruluş araç tahsis ettiği görevlinin eş veya çocuklarının kullanımı için doğrudan veya dolaylı yollarla araç tahsis edemez.

(4) Makam aracı tahsisi makama ya da kuruluş organizasyonunda belirlenmiş olan görev esas olarak yapılan bir işlemdir. Tahsis kişiye değil makama ve göreve yapılır. Tahsis yapılan görevlinin tahsis edilen makamdan ya görevden istifa, görevden alınma, emeklilik, yeniden seçilmememe gibi nedenlerle ayrılması ile birlikte tahsis edilen aracı kullanım hakkı da sona erer. Kullanım hakkı sona eren aracın kuruluşa yeniden tesliminden aracın tahsis edilmiş olduğu görevli, aracı kullanan şoför, kuruluşun yetkilileri birlikte sorumludurlar.

(5) Bir kuruluşun adına tescil edilmiş olan bir aracın makam aracı olarak tahsisi ancak kuruluşun organizasyon şemasında üst yönetim görevlerinde yer alan ve ilgili mevzuat uyarınca görev tayin edilmiş veya seçilmiş olan kişilere yapılabilir. Makam aracı tahsis edilebilecek yönetim görevleri Kanuna ekli Listede gösterilmiştir.

(6) Danışmanlar ile şirketlerde yönetim kurulu başkanı dışında yönetim kurulu üyesi olarak görev yapanlara, düzenleyici ve denetleyici kurulların kurul üyelerine, vakıflarda mütevelli heyet veya yönetim ve denetim kurulu üyelerine, derneklerde yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerine, meslek kuruluşlarında yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerine sürekli kullanımı amacıyla makam otomobili tahsisi yapılamaz.

Özel Haller ve İstisnai Durumlar

Madde: 6 – Kanunun uygulanmasında özel haller şunlardır:

(1) Devletin ana erklerini temsil eden Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kanun kapsamında olmayıp kendilerine tahsis edilecek makam aracı kendilerince belirlenir.

(2) Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Kanun kapsamında olmayıp tahsis edilecek makam otomobili Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.

(3) Eski Cumhurbaşkanlarına Cumhurbaşkanı kararı ile ve Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek makam otomobili tahsis edilebilir. Bu durumda eski Cumhurbaşkanları arasında farklılık yaracak bir uygulama yapılamayacağı gibi makam aracı olarak sadece bir tane araç tahsisi yapılabilir.  

(3) Kuruluşların yurtdışı örgütlerinin yurtdışında daimi olarak kullanacakları araç edinim ve tahsisi ilgili mevzuatları uyarınca yerine getirilir ve bu Kanun kapsamında değildir.

4) Milli İstihbarat Teşkilatı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Hizmetleri kanunla kendilerine verilen özel görev ve hizmetler kapsamında ve kendileri tarafından kullanılmak üzere araç edinebilirler. Ancak bu şekilde edinilen araçlar başka kuruluşların kullanımına verilemez ve bırakılamaz, başka kuruluşlar ve görevlileri tarafından makam aracı olarak kullanılamazlar.

(5) Meslek kuruluşlarının karar organı tarafından meslek kuruluşunda sürekli görev yapan çalışanlarından yönetim veya organizasyon şemasına göre yukarıdan aşağı 1. ve 2. en üst iki kademedeki görevlilerine bu kanundaki diğer kısıt ve sınırlara uyulması koşuluyla Kanunda tanımlanan özellikleri taşıyan makam otomobili tahsis edebilirler. 

(6) Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar ve diğer kamu kuruluşlarının yurtdışı ilişkileri çerçevesinde gelen ya da yapılan uluslararası resmi toplantılara katılan yabancı devlet ve uluslararası örgütlerin temsilcilerini ağırlamak amacıyla protokol hizmetleri çerçevesinde ortaya çıkan gereksinmeleri karşılamak amacıyla Dışişleri Bakanlığı yönetiminde olmak ve sadece bu amaçlarla kullanılmak üzere Cumhurbaşkanı Kararıyla yeterli sayıda otomobil, minibüs, arazi aracı, panel van gibi araç parkı oluşturulur. Bu araç parkından bütün kamu kuruluşları yararlanır.

Bu Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte 2 inci maddenin (c) ve (d) bendinde olanların dışında kalan Kanuna tabi kuruluşlar tarafından kullanılamayacak ve tahsis edilemeyecek olan otomobiller, arazi aracı ve minibüslerden gerekli nitelikleri taşıyanlar bu araç havuzuna alınırlar. Havuzun ihtiyacı dışındaki araçlar ilgili mevzuat kuralları izlenerek Dışişleri Bakanlığınca satılır ve bedelleri ilgili kuruluşa devredilir.

Bu araç parkındaki kullanılmak üzere tescil edilmiş araçlar herhangi bir kuruluş ya da görevli tarafından geçici süreyle bile olsa makam aracı olacak biçimde kullanılamaz.

(7) Kanun kapsamındaki kuruluşlar merkezi ve bölgesel düzeyde mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve hizmetleri görmek amacıyla sadece kendi ihtiyaçlarında kullanılması amacıyla makam otomobili dışında kendi adlarına yeterli sayıda hizmet otomobili, arazi taşıtı, kaptıkaçtı, minibüs, panel van şeklindeki motorlu araçları edinebilirler.  Bu araçlar herhangi bir biçimde herhangi bir görevli tarafından süreklilik arz edecek ve kişiye kullanımına bırakılmış ve özgülenmiş biçimde makam aracı gibi kullanılamaz.

(8) Kanun kapsamındaki mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve hizmetleri görmek amacıyla kullanılması için kamyonet, kamyon, iş makinaları gibi araçlarla kamu ulaşımı hizmetleri için edinecekleri otobüsler bu Kanun kapsamında değildir. Bu kuruluşlar iş makinaları dışında bu kapsamdaki kamyonet, kamyon, otobüsleri de finansal kiralama yoluyla kiralayamazlar. Ancak bu fıkra kapsamında kalan araçları yurtiçinden veya yurtdışından bağış yoluyla kabul edebilirler.

(9) Yukarıdaki (6) ıncı fıkra kapsamındaki ziyaretin veya toplantının süresi ile sınırlı olmak üzere zorunlu ve gerekli görülmesi durumunda yeterli nitelik ve sayıda araç kiralaması yapılabilir. Süreyi aşan ya da amaca uygun olmayan kullanımlar ve kiralamalar nedeniyle ilgili kurum ve kuruluşların kiralama kararını veren ve uygulayan görevlilerinin hukuksal ve mali sorumluluklar saklıdır.

Kuruluşların Finansal Raporlarının Bağımsız Denetimi ve Açıklanması

Madde: 7- (1) Başkaca bir düzenleme ile öngörülmemiş ya da muafiyet tanınmış yahut istisna tutulmuş olsa bile bu Kanun kapsamındaki vakıflar, şirketler, fonlar, dernekler, müesseseler, tüzel kişiliğe sahip kurumlar, belediyeler, meslek kuruluşları hesaplarını ve Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olarak hazırlanmış olan finansal tablolarını  Sermaye Piyasası Kanunu’nda öngörülen düzenlemeler çerçevesinde  yıl sonu itibariyle bireysel bazda ve konsolide bazda bağımsız denetimini  yaptırmak, bağımsız denetim raporlarını  internet sitelerinden  yayımlamak ve en az 8 yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdürler.  Sermaye Piyasası Kurulu bu hükmün uygulanması konusunda düzenleme yapmakla görevli ve yetkilidir.

(2) Finansal raporlama ve bağımsız denetim bakımından bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, bireysel emeklilik şirketleri, Sermaye Piyasası Kanununa tabi kurumlar, şirketler ve yatırım fonları, kamu yararını ilgilendiren şirketler hakkındaki mevzuat hükümleri saklıdır.

Kanunun Uygulanmasının Gözetimi

Madde: 8-   Bu Kanunu uygulanmasının denetimi Sayıştay tarafından yerine getirilir. Sayıştay her yıl Mart ayının sonuna kadar Kanunun bir önceki yıl uygulamasına ilişkin ayrıntılı bir raporu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığın sunar ve raporu tam olarak internet sitesinde yayımlar. Bu raporda kurum bazında uygulama, araçlar, araçların kullanımı ve diğer hususlar yer alır. 

(2) Sayıştay bu Kanuna aykırı olarak yaptığı tespitler sonucunda hukuksal sorumluluğu görülenler hakkında hukuk yollarına başvurabilir ve suç duyurusunda bulunabilir.  

(3) Sayıştay bu Kanun uygulanması ile ilgili düzenlemeler yapma görev ve yetkisine sahiptir.  

Ceza ve Sorumluluk Hükümleri

Madde:9 - (1) Bu Kanununu uygulanmasında

  1. a) Kanuna aykırı biçimde makam otomobili tahsis edenler ile ettirenler;
  2. b) Kanuna aykırı biçimde makam otomobili kullananlar;
  3. c) Bu Kanun kapsamdaki bir kuruluşun aracını başka bir kuruluş veya kişiye tahsis eden ve bırakanlar kuruluşun yetkilileri;
  4. d) Kanunda niteliği belirlenen motor gücünden daha yüksek araçları kuruluş adına tescil ettiren ve edenler;
  5. d) Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlara ve bu kuruluşun bir kadrosunda görev yapan çalışana araç tahsis eden, kullanımına bırakan ve bağışlayan diğer tüzel kişilerin yetkilileri ile kişiler

(e) Münferit veya filo biçiminde finansal kiralama yolu dahil herhangi biçimde araç kiralayan kuruluşların kiralama kararı alan organlarının üyeleri ve yetkilileri,

(f) Kuruluşların adına tescil edilmiş olan araçların sağ ve sol ön kapılarına kolaylıkla görülecek ve okunabilecek şekilde arabanın rengi ile kontrast renkte ve büyüklükte “Kamu Hizmetine Mahsustur” ibaresi yazılmasını sağlamayan kuruluş yetkilileri

(g) Kriterlerden daha geç gerçekleşen dikkate almak şartıyla makam aracı olarak tahsis ettikleri otomobilleri 6 yaşını ya da 250.000 kilometreyi tamamlamadan ilgili makama tahsisten kaldıran ve değiştiren yetkililer

(h) Saklı tutulan hükümlere tabi olan kuruluşlar hariç olmak üzere bu Kanun göre hesaplarını ve finansal tablolarının bağımsız denetimini yaptırmayan kuruluşların yetkilileri

hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “görevi kötüye kullanma” hükümleri uygulanır.

(2) Bu maddede yazılı suçlardan dolayı soruşturma yapılması, Sayıştay tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Başvuru üzerine kamu davası açılması hâlinde iddianamenin kabulü ile birlikte, bir örneği Sayıştay’a  tebliğ edilir ve Sayıştay aynı zamanda katılan sıfatını kazanır. Yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararının verilmesi hâlinde, Sayıştay bu karara karşı itiraza yetkilidir.

(3) Kanuna aykırı davranışlar hakkında hukuki ve mali sorumluluklar saklıdır.

Geçiş Hükümleri

Madde:10 - Bu kanunun yayımından itibaren;

(1)  Kuruluşlar kiralama ve finansal kiralama ya da başka bir biçimde araba kiralayamazlar; bu konuda yapılmış olan sözleşmeler de kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç 90 gün içinde sonlandırılır. Bu sürede kuruluş tarafından sonlandırılmamış olan sözleşmeler bu sürenin geçmesi ile sona ermiş ve feshedilmiş sayılır.  Bu sürenin sona ermesi ile doğrudan veya dolaylı biçimde araç kiralaması ile ilgili yapılacak olan ödemelerden kuruluşun icradan sorumlu en yüksek kademedeki görevlisi ile mali işlerden sorumlu olan görevlisi kişisel olarak sorumludur.

(2) Kanunun yayımından sonra yapılacak Kanuna aykırı kiralama sözleşmelerinin hukuki ve mali sorumluluğu sözleşme yapılmasına karar veren ve sözleşmeyi imzalayan görevlilere aittir.

(3) Bu Kanunun yayımından itibaren en geç 30 gün içinde kuruluşlar başka kişi ve kuruluşlara tahsis ettikleri ve kullanımına verdikleri araçları bu kişi ve kuruluşlardan geri alırlar; bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar da başka kişi ve kurumlarca kendilerine ve görevlilerine tahsis edilmiş, kullanımına verilmiş ve bırakılmış olan araçları bu araçların adlarına tescil edilmiş olan   kişi ve kuruluşlara iade ederler ve iade edilmelerini sağlarlar. Bu konudaki sorumluluk kuruluşun icradan sorumlu en yüksek kademedeki görevlisi ile kuruluş araçlarının yönetiminden sorumlu olan görevlisine aittir. 

(4) Kuruluşlar Kanunun yayımından itibaren bu Kanunda tanımı yapılan otomobillerin özelliğini taşımayan araçları satın alma, takas ve bağış dahil herhangi bir biçimde edinemezler ve adlarına tescil ettiremezler.  Araç edinimi ve kuruluş adına tescili ile ilgili yapılacak her türlü ödemelerden kuruluşun icradan sorumlu en yüksek kademedeki görevlisi ile mali işlerden sorumlu olan görevlisi kişisel olarak sorumludur.

(4)  Kuruluşlar bu Kanunda yazılı özellikleri taşımayan ya da bu özelliklerinin üzerinde motor gücüne sahip olan adlarına tescil edilmiş olan araçları kuruluşa ilişkin mevzuat uyarınca Kanunun yayım tarihinden itibaren üç ay içinde elden çıkarırlar. Elden çıkarılması gereken araçlar Kanunun yayımından sonra 1 ay içinde fiili kullanımdan alınırlar.

Yürürlük

Madde:11 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

            Yürütme

Madde: 12 - Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Makam Otomobili Tahsis Edilecek Yönetim Görevleri Listesi

(1) Cumhurbaşkanlığı: Politika Kurulu Başkanları, Genel müdür ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Ofis Başkanları

(2) Yüksek Mahkemelerde: Yüksek Mahkeme Başkanı, Başkan Vekilleri veya Başkan Yardımcısı Genel Sekreter, Başsavcı, Yüksek Mahkeme Daire Başkanları, Özel Kalem Müdürü, Sayıştay’da Başkan yardımcısına bağlı Bölüm Başkanları

(3) TBMM’de TBMM Başkanı, TBMM Başkan Vekilleri, Komisyon Başkanları, Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcıları, Daire Başkanları

(4) Bakanlıklarda Bakan, Bakanlık merkez teşkilatında Bakan Yardımcısı, Hukuk Müşaviri, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Bakanlık merkezi teşkilatında hizmet birimi olarak yer alan Daire, Bölüm Teftiş veya Denetim Kurulu Başkanları, Özel Kalem Müdürü, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri,

(5) Valiler, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar

(6) Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlarda Kurum ya da Kurul Başkanı, Kurul Başkan Vekili veya İkinci Başkan, Kurul Başkan Yardımcıları,

(7) Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklara bağlı Başkanlık olarak örgütlenmiş kurumlarda Başkan, Başkan Yardımcısı, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı

(8) Belediyelerde Belediye Başkanı, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Genel Sekreteri. Büyükşehir Belediyelerinde Genel Sekreter Yardımcıları, Daire Başkanları,

(9) Üniversitelerde Rektör, Rektör Yardımcıları, Dekanlar, Yüksek Okul Müdürü, Üniversite Genel Sekreteri

(10) Kamu bankaları ve halka açık olan şirketlerde Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları, bölge müdürleri,

(11) Diğer şirketlerde ve ilgili mevzuatı uyarınca yönetim kurulu ile yönetilen diğer kuruluşlarda Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları,

(g) Vakıf şeklinde örgütlenmiş olan kuruluşlarda mütevelli heyet başkanı, genel müdür, genel müdür yardımcısı; vakıflara bağlı iştirak şeklindeki şirketlerde yönetim kurulu başkanı, genel müdür.

(i) Bölge örgütlenmesi olan kuruluşlarda bölge müdürleri, il müdürleri, il şube müdürleri ve başmühendisler, Defterdar ve Vergi Dairesi Müdürleri, Malmüdürleri, İl Müftüsü, Hastane Başhekimleri ve müdürleri, Başsavcı ve Başsavcı vekilleri

Ali İhsan Karacan kimdir?

Ali İhsan Karacan, 1951 yılında Ceyhan/Adana’da doğdu. 1973 yılında A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden, 1984 yılında İ.Ü. Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1978 yılında İÜ İktisat Fakültesinde doktorasını tamamladı. 1988 yılında doçent ve 2018 yılında profesör oldu.

İstanbul Üniversitesi (1985-1999) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi (2018-2021)’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü’nde yüksek lisans-doktora dersleri verdi.

Maliye Bakanlığı’nda (1973-1981) Bankalar Yeminli Murakıbı; Yapı ve Kredi Bankası’nda (1981-1986) ve T. Garanti Bankasında (1986-1989) genel müdür yardımcılığı; T. Garanti Bankası ile Doğuş Grubu’nda (1989-1994) yer alan bir çok şirketin yönetim kurulunda yönetim kurulu başkanı, görevli üye ve üye olarak görev yaptı.

1994-1997 yıllarında Sermaye Piyasası Kurulu’nda Başkanlık görevinde bulundu.

1998-2005 yıllarında Çukurova Holding ve Yapı Kredi Bankası ile bağlı çok sayıda şirketin yönetim kurulunda yönetim kurulu başkanlığı, görevli üyelik ve üyelik görevlerinde bulundu. 2006-2013 yıllarında Doğan Holding ve grup şirketlerinde; 2015-2018’de Fenerbahçe Futbol A.Ş.’de yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu.

Dünya, Akşam ve Vatan gazeteleri ile Gazeteport sitesinde köşe yazıları yazdı. Ekonomi, Finans, Bankacılık ve Sermaye Piyasaları üzerine yirminin üzerinde telif ve tercüme kitabı ile çok sayıda akademik makalesi yayımlandı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Yüksek öğrenim barınma sorunu ve çözümü üzerine bazı düşünceler

Yüksek öğrenin öğrencilerinin barınma gereksinmelerini karşılama yöntem ve uygulaması yeni bir bakış açısıyla ele alınmalı ve yeniden düzenlemelidir

Emeklilik sistemi üzerine bazı aykırı düşünceler (2): Yeni bir sistem nasıl olmalı?

Emeklilik sistemini yeniden düzenlemenin, yeni bir emeklilik sistemi kurmanın yolunun öncelikle sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısının en azından "emeklilik/yaşlılık sigortası" ve "genel sağlık sigortası" biçimde ayrılmasını ve her alanın da ayrı kurumsal yapılanma ile sürdürülmesi gerektiği kanısındayım

Emeklilik sistemi üzerine bazı aykırı düşünceler (1) | Sorun nerede?

Emeklilik sistemleri günümüzde esas itibariyle nesiller arasında gelir bölüşümü yapan sistemlerdir. İki neslin aynı anda ve yan yana ve hatta iç içe yaşıyor olması kaçınılmaz olarak emeklilik sistemini bu nesiller arasında bir bölüşüm mücadelesinin alanı ve aracı haline dönüştürür

"
"