28 Aralık 2024

Yolun açık olsun Mathieu Blazy

Lüks sektöründeki hareketlilik, spor camiası ve politika dünyasındaki baş döndürücü hamleleri aratmıyor. Modanın lider markalarından Chanel, uzun süren kulis arkası çalışmalarını sonuçlandırarak İtalyan markası Bottega Venetta’nın tasarımcısı Mathieu Blazy’yi kendi yaratıcı direktör koltuğuna oturttu. Yılın tasarımcı transferinde taşlar tek tek yerine oturtulmaya çalışılırken, Bottega Venetta’nın boşalan yönetmen koltuğuna Carven markasının İngiliz asıllı tasarımcısı Louise Trotter transfer edildi

1990 yılında patlak veren körfez krizi sonucunda lüks dünyası türbülansa girmiş ve moda dünyasının güçlü markaları LVMH ve Ppr (Kering) tröstleri tarafından paylaşılmıştı. Bu iki güçlü şirketin şemsiyesi altına giren markalar dışında kalanlar moda dünyasından elenmiş, Chanel ve Prada ise kendi finansal güçleri altında yollarına devam etmişlerdi.

Aynı dönemde bünyelerine kattıkları markaların artistik geleceklerinin yönetilmesini sağlamak için yeni bir strateji geliştiren tröstler, “Star Tasarımcı” yöntemini devreye soktular. Adı sanı duyulmamış genç yetenekler beyin avcıları tarafından ön plana çıkartılarak dev markaların yaratıcı direktörlük koltuklarını paylaşmaya başladılar.

John Galliano, Tom Ford, Alexander Mc Queen, Hedi, Sliman, Pierpaolo Piccioli Raf Simons gibi isimler moda dünyasının star tasarımcıları olarak zirveye çıkmaya başladılar ancak zamanla tröstler arasındaki savaş tasarımcıların da birer satranç taşı gibi oradan oraya savrulmasına neden olmaya başladı.

Louis Vuitton, Dior, Fendi, Givenchy gibi LVMH grubuna dahil olan markalarla, Gucci, Saint Laurent, Balenciaga, Botegga Veneta gibi Ppr (Kering) grubunun prestijli markaları arasında tasarımcı transferi krizi yaşanırken Chanel, Karl Lagerfeld’in güçlü ve tartışmasız maestroluğunda yoluna devam ediyordu.

Lagerfeld, Coco Chanel’in yaratmış olduğu kimlik kodlarını güncelleme kabiliyeti ile markayı baştan yaratmış, çok kolay gibi görünen ancak çok zor bir misyonu başarmıştı.

Karl Lagerfeld

Alman asıllı moda gurusunun 1983 yılında başlayan Chanel serüveni 2019 yılında hayatını kaybetmesi ile son bulmuştu.

Markanın CEO’su Alain Wertheimer ve yönetim ekibi ilk etapta, tasarımcının uzun yıllar asistanlığını yapmış olan Virginie Viard’ı başa getirterek Lagerfeld’siz kalan Chanel’in ilk şoku atlatmasını tercih etti.

Viard, kendisine sunulan bu şansı değerlendirirken çekingen ve korkak davranmakla suçlandı. Uzun yıllar Karl Lagerfeld gibi bir moda dehasının gölgesinde kalmanın verdiği ruh hali ile daha çok markanın arşivlerini kullanarak koleksiyon tasarlamasına yöneltti.

Virginie Viard

Son zamanlarda lüks dünyasında genel anlamda yaşanan ciro kayıplarının Chanel’i de etkilemesi ile birlikte Viard’ın misyonunun tamamladığına karar veren marka yönetimi yeni bir tasarımcı arayışını girerek Mathieu Blazy’de karar kıldılar.

40 yaşındaki Fransız-Belçikalı tasarımcının dünyanın en gözde markasının yönetmen koltuğuna layık görülmesinin nedeni şüphesiz son dönemlerin en yaratıcı tasarımcısı olarak algılanmış olmasından ileri geliyor.

Mütevazı kişiliği ve çağdaş sanata olan duyarlılığı ile tanınan Mathieu Blazy, kariyerine Celine markasında başlamış, 2016-2019 yılları arasında Belçikalı tasarımcı Raf Simons’a asistanlık yaparak adını duyurmuş ve 2019 yılından bu yana İtalya’nın köklü ve prestijli markalarından Bottega Venetta’nın yaratıcı yönetmenlik koltuğunda oturtulmuştu.

Blazy, Haute Couture (Yüksek Terzilik) geleneğinin artizanal kodlarına olan duyarlılığını çağdaş teknolojiye uyarlama kabiliyeti ile ilgi çekiyor.

Mathieu Blazy

Lüks sektörünün 2024 yılının son üç çeyreğini ciro kaybı ile kapatıyor olması ile birlikte, 2025 yılında yeni stratejilere yönelmesi bekleniyor. Fransız markası Hermés hariç LVMH ve Kering gruplarının himayesindeki birçok prestijli marka müşteri kaybı yaşıyor.

Analistler, pandemiden beri süregelen jeopolitik ve ekonomik nedenler kadar başta Çin olmak üzere tüketici kitlesinin lüksten uzaklaşma eğilimde olduğunu belirtiyorlar.

ABD’li bazı moda yazarları ünlü markalarda yaşanan düşüşe, tasarımcı transferlerindeki yoğun trafiğin neden olduğunu ifade etmeye başladılar.

Yolun açık olsun Mathieu Blazy…

Mutlu hafta sonları…

Alex Akimoğlu kimdir?

Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.

Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.

London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı.

Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.

2020 yılından beri T24'te yazıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sinema platformlarından podyumlara “Noodle Boys” fırtınası

Androgyne, ince siluet, kırılgan çekicilik, bukleli saçlar, narin yüz hatları… Hollywood’un çizdiği ve “Noodle Boys” olarak tanımladığı yeni kuşak erkek aktör imajı modayı da etkiledi. Geleneksel kaslı fizik, keskin yüz hatları, güçlü maskülen erkek kodları saf dışı bırakılarak yeni bir döneme girildi

Notre Dame Katedrali’nin yeniden açılış töreninde şıklık yarışı

Notre Dame Katedrali'nin ihtişamlı açılış töreninde Fransa’nın First Lady’si ve açılış töreninin ev sahibesi Brigitte Macron ile açılışın en beğenilen kadın figürü olduğunu not ettiğim eski First Lady Carla Bruni Sarkozy, Dior imzalı kıyafetleri ile “Parisli şık kadın” algısına vurgu yapmış oldular

Modada yeni bir trend mi: “Wrong jacket theory”

Yılbaşı gecesi party dress’lerinin üstüne ne giyecekleri düşüncesine kapılmış olan okuyucularıma şimdiden akıma öncülük etmelerinde bir sakınca olmadığını belirtmek isterim. Gardırobunuzu açıp şimdiye kadar eşleşeceğinizi aklınızdan geçirmediğiniz parçaları giyip aynaya bakın, çıkabilirsiniz!

"
"